Deniz Kilislioğlu

Deniz Kilislioğlu

deniz.kilislioglu@ntv.com.tr

Tüm Yazıları

Tüm hafta, sosyal mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın veri paylaşımıyla ilgili getirdiği yeni kuralları konuştuk. Şirket, verilerini paylaşmayan kullanıcılarına yasak getirecek ve bu uygulama da 8 Şubat’ta başlayacaktı. Gelen tepkiler üzerine şirket frene bastı ve yürürlük tarihini Mayıs ayına çekti. Şirket bu kararı “Yeniliği daha iyi anlatabilme” gerekçesiyle aldığını duyurdu. Yani WhatsApp geri adım atmıyor, kararını şimdilik erteliyor. Zaten şirketin geri atması da az bir ihtimal olarak görülüyor, zira 2014’te WhatsApp’ı alan Mark Zuckerberg’in (Facebook’un kurucusu) veri paylaşımıyla ilgili planı yaklaşık 4 yıldır masada.

WhatsApp planı 4 yıldır masada


Haberin Devamı

Erteleme kararı gelmeden önce bu konuyu iletişim uzmanı Serdar Kuzuloğlu ile konuştum. Kuzuloğlu, “Bu plan 2017’den beri masadaydı, bastırılmıştı, 2019’da ayyuka çıktı, Mark Zuckerberg bunu yürürlüğe koymak istiyor” dedi.

‘Yeterince pişti!’

Kuzuloğlu, Facebook WhatsApp’ı satın aldıktan sonra, WhatsApp’ın iki kurucusu Brian Acton ile Jan Koum’un, 2017 ve 2018’de art arda ayrıldıklarını hatırlatıyor. Bu istifaların gerekçesi ise iki ismin mahremiyet konularında Zuckerberg ile fikir ayrılığına düşmeleriydi. Hatta Acton, 850 milyon dolarını yakarak şirketten ayrıldı.

Kuzuloğlu’nun verdiği bilgiye göre o dönem Facebook hisseleri iki günde yüzde 9 oranında düşmüş, şirket 50 milyar dolara yakın değer kaybetmişti. Bu görüş ayrılıkları yüzünden yaşanan değer kaybına rağmen Zuckerberg planlarından vazgeçmemişti. WhatsApp’ın bugün kullanıcıları zorladığı uygulama kamuoyunca 2019 yılında duyuldu. Kuzuloğlu süreci “Plan yeterince piştiği gerekçesiyle yürürlüğe konuluyor” sözleriyle anlatıyor.

WhatsApp planı 4 yıldır masada


Zuckerberg ne istiyor?

Zuckerberg, 2012 yılında aldığı Instagram gibi WhatsApp’ın da hızlı büyümesini istiyordu. Para kazanma baskısıyla hedeflenen reklamları göstermek ve ticari mesajlaşmayı kolaylaştırmak istiyordu. Facebook için reklam eşittir kullanıcı bilgileriydi. Bu durum, WhatsApp kurucularının “reklam yok” sloganı ve şifreleme sistemiyle çelişiyordu.

Acton Facebook’tan ayrıldıktan sonra verdiği bir röportajda görüş ayrılıklarını “Zuckerberg başından itibaren WhatsApp kullanıcılarıyla sohbet etmek için işletme araçları satmak istedi. İşletmeler kurulduktan sonra da bunları analiz edecek araçlar da satacaktı. Ancak WhatsApp’ın uçtan uca şifrelemesi buna engel teşkil ediyordu. Facebook şifreyi kırmayı planlamıyor ancak yöneticileri WhatsApp kullanıcılarına şifreyi kırmadan (yani mesajların içeriğini görmeden) analitik sezgi sunmanın yollarını araştırıyor” diye anlatmıştı. Acton, Zuckerberg ile yaşadığı görüş ayrılığı sonrası, O’na “Yapmak istemediğim şeyleri yapmak istiyorsun, yolundan çekiliyorum” diyerek şirketten ayrılmıştı.

Haberin Devamı

Peki şirketin Mayıs ayına ertelediği kararı devreye girerse ne olacak? Serdar Kuzuloğlu, “Bilgilerimiz zaten paylaşılıyordu. Yeni dönemde olacak olan şey, Facebook kendine ait bütün uygulama ve platformlardaki bilgileri birbiriyle eşleştirecek. Bunu da resmi olarak yapabilecek. Facebook’ta yeni bebeği olmuş bir arkadaşımızın paylaşımını beğendiğimizde, Instagram’da onunla ilgili paylaşımı gösterme konusunda biraz daha öncelik tanıyor. Bunun WhatsApp tabanlı senaryoları karşımıza çıkacak. Kiminle temasa geçiyoruz, arkadaş grubumuz kimlerden oluşuyor buna bakılarak reklam çalışmaları için pratikler denenecek” diyor. 

WhatsApp:

Kuruluş: 2009
Kurucu: İki eski Yahoo çalışanı Brian Acton ve Jan Koum
Merkezi: ABD
Kullanıcı sayısı: 2 milyar
Piyasa değeri: 84.4 milyar dolar (tahmini)

Aşı sırası uzun

Çin’den alınan 3 milyon doz Sinovac aşısı Aralık ayında Türkiye’ye getirilmişti. Bu hafta da incelemenin ardından acil kullanım onayı verildi ve aşılama nihayet başladı. İnaktif aşı iki doz halinde yapılacak ve bu da ilk etapta ancak 1.5 milyon kişinin aşı olabileceği anlamına geliyor.
Bu hafta içinde aşılama takvimi için belirlenen gruplar da netleşti. Buna göre aşılamanın birinci aşamasında A grubunda sağlık çalışanları, B grubunda yaşlı engelli, koruma evleri gibi yerlerde kalan ve çalışanlar, C grubunda ise 65 yaş ve üstü kişiler yer alıyor. Ancak burada da bir sıralama var: 85 yaş üstü, 80-84 yaş, 75-79 yaş, 70-74 yaş, 65-69 yaş şeklinde... Bu tabloda, ilk etapta kullanılacak 3 milyon doz aşı, sağlık çalışanlarından sonra ancak 85 yaş ve üstüne yetebilecek gibi duruyor.

Haberin Devamı


WhatsApp planı 4 yıldır masada



Sağlık Çalışanı nüfusu:

Hekim: 153 bin 128

Hemşire: 190 bin 499

Diş hekimi: 30 bin 615

Diğer sağlık personeli: 177 bin 409

Ebe: 56 bin 351

Eczacı: 32 bin 32

Diğer personel: 376 bin 367

Toplam: 1 milyon 16 bin 401

Yaş gruplarına göre nüfus dağılımı (TÜİK 2019 rakamları)

Toplam nüfus: 83 milyon 154 bin 997

85 üstü: 685 bin 113

80-84 yaş: 817 bin 730

75-79 yaş: 1 milyon 308 bin 299

70-74 yaş: 2 milyon 16 bin 913

65-69 yaş: 2 milyon 722 bin 672

60-64 yaş: 3 milyon 554 bin 769

55-59 yaş: 4 milyon 389 bin 997

50-54 yaş: 4 milyon 675 bin 373

40-49 yaş: 11 milyon 500 bin 943

30-39 yaş: 9 milyon 504 bin 653

20-29 yaş: 12 milyon 99 bin 389     

Yeni parti muamma

Dünya genelinde ülkelerin aşı bulma yarışı sürüyor. Üretici ve onların ürettikleri doz az, ihtiyaç çok olunca bu yarış daha da kızışıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’ye 25-30 milyon doz daha geleceğini söyledi. Ancak bu aşıların tek partide gelip gelmeyeceği henüz belli değil. Ne zaman geleceği ise açıklanmadı. Tek partide gelmesi halinde bu dozlarla Türkiye aşılama kampanyasında ancak 50 yaş üzerine kadar olan grubu aşılayabilecek. Biontech/Pfizer’dan geleceği duyurulan üç milyon doz aşının ne zaman geleceği de hala belirsiz.

Çin Sinovac aşısının bu hafta en çok tartışılan boyutu ise Brezilya, Endonezya ve Türkiye’de yapılan Faz-3 ara sonuçlarının etkinlik yüzdelerinin birbirinden farklı çıkmasıydı. Endonezya’nın yüzde 65.3 olarak açıkladığı etkinliği, Brezilya yüzde 50.38 olarak açıkladı. Türkiye ise daha önce etkinliğin yüzde 91.25 olduğunu duyurmuştu.

Sonuçlar neden farklı?

Uzmanlara göre bu fark çalışma örneklemi ve yönteminden kaynaklanıyor. Brezilya’daki Butantan Enstitüsü, denemelere 13 bin kişinin katıldığını açıklamıştı. Bunlardan yarısı gerçek aşı oldu, yarısı plasebo (etkisiz ilaç) grubunda.

Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, Türkiye’deki ve Brezilya’daki protokolün birbirinden farklı olduğunu, yüzde farkının buradan kaynaklandığını söylüyor. Ertuğrul, “Türkiye’de gönüllü herkesi dahil ettik, Brezilya’da ise ağırlıklı sağlık çalışanları katıldı. Türkiye’de sadece klinik semptomu olan gönüllülerde hastalığın tanısı için PCR testi yapıldı ve değerlendirildi. Brezilya’da ise çalışma grubuna katılan ve sadece klinik semptomu olanlar değil daha geniş bir grup PCR ile tarandı” diyor.

Brezilya’da aşı olmayan grupta 160 kişi, aşı olan grupta ise 58 kişi hasta olmuştu. Türkiye’de ise bu sayı toplamda 29’du. (Üç aşı olan, 26 aşı olmayan) Prof. Ertuğrul, “Bu aşı bizi hasta olmaktan yüzde 50, hafif hastalık geçirmekten yüzde 70’in üzerinde ve ağır hastalık geçirmekten ise yüzde 100’e kadar koruyabiliyor. Tüm çalışmaların sonuçları yayınlandığında oranlar konusunda daha net konuşabileceğiz” diyor. Çin Sinovac aşısından Türkiye 50 milyon doz, Brezilya 46 milyon doz, Endonezya ise 40 milyon doz sipariş etmişti.