Deniz Sipahi

Deniz Sipahi

dsipahi@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

EXPO alanı İnciraltı’nın planlamasıyla ilgili tartışma karmaşaya dönüşmüştü. Önce Şehir Plancıları Odası dava açmıştı. Ardından İnciraltı mülk sahiplerinin açtığı davada Büyükşehir Belediyesi’nin 25 bin ölçekli İzmir Kentsel Bölge Nazım İmar Planı’yla ilgili iptal kararı verildi.
İzmir 2. İdare Mahkemesi’nin kararı Nazım İmar Planı’nın tamamıyla iptal edildiği olarak algılandı. Oysa iptal sadece İnciraltı’ndaki “Turizm Merkezi” ilan edilen bölgeyi kapsıyordu.
Bir yanda buranın tarım arazisi olup olmadığı, bir yanda turizm amaçlı kullanıp kullanılamayacağı tartışmaları devam ediyor.
Sonuç ne olursa olsun; bu konuyu artık çözüme kavuşturmamız gerekiyor.
Bu alanla ilgili birçok belirsizlik sürüyor.
Hatırlayacaksınız; EXPO sürecinde Dernek Başkanı Ekrem Şen, “EXPO’nun kaybedilmesinden sorumlu olmayacağız” diye açıklamalarda bulunmuştu.
Şen’i suçlamıyorum, haksız da demiyorum. Burası en gözde yerlerden bir tanesiyse, herkesin ikna olacağı bir yöntemin geliştirilmesi gerekiyor.
Öncelikle kentlerin imarında ve geleceğinde söz sahibi olan bütün makamlar adaletli, süratli ve vizyonlu hareket etmek zorunda.
İnciraltı gibi sadece İzmir’in değil, Türkiye’nin en önemli alanlarından biri olan yerler için bütünsel planlamalar gerekiyor.
EXPO yarışı bitti, İnciraltı’nı konuşmayı bıraktık.
Oysa bu sorun 20 yıldır çözüm bekliyor.
Ben en başından beri EXPO’nun alınması halinde bu bölgenin kurtulacağını düşünüyordum.
Daha doğrusu bakanlıklarla belediyeler arasında gidip gelen bu dosyaların EXPO’dan dolayı bir neticeye varacağını düşünüyordum.
Uzmanların, bilirkişilerin vereceği kararla tarım arazisiyle buna uygun, turizm alanıyla bu yapıya uygun bir gelişme kaydedilecekti.
Ama olmadı. Milano’ya karşı yürüttüğümüz yarışı kaybettik.
Acaba EXPO’yu alamamış olmamız bazı çevreleri mutlu etti mi, bu bölgenin sakinleri yirmi yıldır devam eden ama bir türlü planlanamayan bu bölgenin geleceğiyle ilgili şimdi ne düşünüyor?
İlgili makamlar mutlu mu? Zannetmiyorum...
31 Mart’taki oylamanın üzerinden ço k geçmedi, belki yaşadığımız hayal kırıklığı bir süre bu konunun gündeme gelmesine engel oldu. Önümüzdeki aylarda da seçim takvimi başlayacak.
Ancak süreç ne olursa olsun; İnciraltı meselesini akla uygun bir çözümle sonlandırmalıyız.
EXPO’nun İzmir’e kazandıracağı vizyona inanmışsak ve kentin geleceğinde bu hedeflerin doğru olduğunu düşünüyorsak o zaman buradan geri adım atmamalıyız.
Galiba yaşanan bu tecrübelerden sonra herkesin bir kez daha oturup düşünmesi gerekiyor.
Odalar da, sivil toplum örgütleri de, bu bölgenin sahipleri de, bakanlıklar da özeleştiri yapmak zorundadır.

Sevindirici haber
Referans Gazetesi’nin haberine göre, Ege Serbest Bölge ESBAŞ’ta yatırımları bulunan 11 firma, toplam 153 milyon euroya ulaşacak yeni yatırımlarını hızlandırma kararı almış. Bu 3 bin 290 kişiye yeni iş imkanı demek...
Yatırım kararında 5084 sayılı Teşvik Yasası ile kaldırılması öngörülen Gelir Vergisi muafiyetinin devamı için hazırlanan yasal düzenlemeler etkili oldu.
Buna sevindim.
Çünkü bu konuyu defalarca işleyen biriyim.
Son yıllarda parlayan şehirler oldu. Örneğin Gaziantep, Denizli, Kayseri... Gerçekten de bu şehirlerde sanayi patlaması yaşanıyor. Ama ihracat rakamlarına baktığımızda hiçbiri bir ESBAŞ kadar dış ticaret yapmıyor. Çin’e gidip serbest bölgeleri görünce Türkiye’de daha çok yolumuz olduğunu düşünmeye başladım.
Eğer bu engellemeler olmasaydı; ESBAŞ ve diğerleri ihracatta çok daha büyük başarılara imza atabilirdi.