Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen hafta Ankara’da, bir mutabakat zaptının altına atılan imzaların yeterince kıymetlen-dirilmediği kanaatindeyim. 15 Aralık 2020’de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Azerbaycan Enerji Bakanı Perviz Şahbazov’un imzaladığı Türkiye-Nahçıvan Doğalgaz Boru Hattı Mutabakat Zaptı’ndan söz ediyorum. Iğdır’dan başlayarak Nahçıvan Sederek’e uzanacak hattın Türkiye bölümü 85 km. uzunluğunda olacak ve 500 bin nüfusun, 500 milyon metreküplük doğalgaz tüketimini karşılayacak.

Bir başka deyişle, Azerbaycan gazı Türkiye üzerinden Nahçıvan’a ulaşacak. İmzaların önemi Nahçıvan’da doğalgaz yoktu şimdi kavuşuyor ondan mı? Hayır. Nüfus ve doğalgaz miktarı mı dikkat çekici? Hayır. Önemi, gazın kaynağının değişmiş olması. Nahçıvan doğalgazı daha önce İran’dan alıyordu.

Haberin Devamı

İkinci not, bu hattın yapılacağına dair söz Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 25 Şubat 2020’deki Bakü ziyaretinde verilmişti. Hattan söz edildiğinde ortada ne Tovuz saldırısı vardı, ne de 44 günlük savaş.

Şimdi biraz daha geriye giderek bir de, 10 Kasım 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Bakü’de birlikte dile getirdikleri 6’lı platform önerisini hatırlayalım. Bölge ülkeleri arasındaki ikili, üçlü mekanizmaları yeni bir işbirliği platformuna dönüştürmeyi önermişti iki cumhurbaşkanı. Rusya-Türkiye-Azerbaycan-İran-Gürcistan ile “eğer kabullenirse Ermenistan da” bu platformda yer alabilir demişlerdi.

Aliyev, “Ermenistan yönetimi, savaştan doğru sonuç çıkarırsa ve kendi asılsız iddialarından vazgeçerek geleceğe bakarsa, o zaman onların da bu platformda yeri olabilir. Biz iş birliğine açığız. Bu sayfayı kapatmalıyız. Bu düşmanlığa son vermeliyiz” demişti ortak basın toplantısında. Erdoğan da 6’lı platformu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de kabul ettiğini söylemişti. İki cumhurbaşkanı bu çağrıyı yaptığında, İlham Aliyev ile eşinin çatışmalar bittikten sonra, Azerbaycan-İran sınırındaki Hudaferin Köprüsü civarında İran Devrim Muhafızlarına bağlı keskin nişancının dürbünden yansıyan görüntülerinin sosyal medyaya düşmesinin üzerinden kısa bir süre geçmişti.

Haberin Devamı

Rusya ve İran nasıl yaklaşır?

Cumhur-başkanı Erdoğan’ın Bakü’de okuduğu şiiri gerekçe göstererek İranlı siyasiler ve medyanın verdiği tepkiyi de hatırladıktan sonra şu soruyu soralım: Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgede işbirliği ve ‘barış güvercinleri uçurma’ çağrısının samimi destek görmesi ne kadar mümkün?

Bayburt Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Ramin Sadıgov soruya yanıt verirken öncelikle 44 günlük savaşın ortaya çıkardığı realiteye dikkat çekiyor. Bu realite; kalıcı barışın tesisi ile doğal kaynakların daha ucuz ve güvenli şekilde arzının sağlanmasının mümkün olması. Bunu ilk Türkiye’nin dile getirdiğini, Türkiye’nin kendi ihtiyacını karşılamanın yanında başka ülkeler için de bir enerji üssü olmak istediğini belirten Sadıgov bunun öncelikle Rusya’yı rahatsız ettiği görüşünde. Sadıgov, tezine örnek olarak da, doğalgazda Rusya’ya bağımlı Ermenistan’ın, İran ile arasındaki doğalgaz boru hattının başka ülkeleri de kapsayacak şekilde geliştirilmesi gündeme geldiğinde buna ilk karşı çıkan Rusya’yı gösterdi.

Haberin Devamı

Sadıgov Putin’in 6’lı platformu kabul etmesine de şüphe ile bakarak şöyle diyor; “Rusya’nın söylemi ile eylemi birbirinden tamamen farklı. Rusya’nın Ermenistan’ı elinden çıkarmaya sıcak bakmayacağını düşünüyorum. Rusya’ya göre Türkiye batıya yakın bir ülke. Ermenistan’da da şu anda batı yanlısı bir hükümet var. Rusya, Türkiye’nin Ermenistan’ı da yanına çekmesine, işbirliği ile bağlamasına, Ermenistan’ın elinden çıkmasına müsaade etmez. Rusya için orası hassas noktadır.”

Ya İran? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın okuduğuna benzer binlerce şiir ve hatta Sovyetler döneminde çekilmiş filmler olduğunu söyleyen Ramin Sadıgov, İran’ı rahatsız edenin şiir değil, 18. yüzyılda Güney Kafkasya’dan çekilmek zorunda kalan Osmanlı’nın, 21. yüzyılda Türkiye olarak dönmesi olduğunu söyledi. Sadıgov, “İran, bölgede her şeyin dışında kalmış durumda. Arabuluculuk yapmaya çalıştı ama elinde kaldı. Çünkü öncelikle sorunun çözülmesi meselesinde samimi değil. Karabağ’da Ermeni varlığını söylemese bile kabul ediyor” dedi. Sadıgov’a göre Azerbaycan ile Nahçıvan arasında koridor açılmasını istemeyenlerden biri de İran.

Dolayısıyla, ortada birlikte kazanmak için yapılmış bir teklif olsa ve bir şekilde hayata geçse de, Türkiye ile Azerbaycan’ı hep tetikte tutacak angajmanlar var.