Duygularınız sizi yönetmesin

24 Nisan 2022

Stres, üzüntü veya tam tersi sevinç gibi duygular sizin de yeme ve içme davranışlarınızı etkiliyor mu? Duygusal açlık daha çok beyninizde başlar, çok hızlıdır, genellikle tek besin odaklıdır

Duygusal yeme durumu, pek çok duyguya karşılık gelebiliyor. Bu durum kimilerini fazla yemeye yöneltebilirken, kimileri için de besin alımının sınırlanmasına yol açabiliyor. Araştırmalar gösteriyor ki, çoğu kişinin normalin üstünde yemek yemesinin nedeni, yüzde 75 oranında duygusal duruma bağlı. Açlık hissiyle karıştırılan çok fazla duygu var. Kızgınlık/öfke, yorgunluk/bitkinlik, depresyon, yalnızlık, güvensizlik/yetersizlik, suçluluk, kıskançlık, mutluluk, kaygı, hayal kırıklığı, boşluk hissi, üzüntü/keder, korku bu duygulardan bazıları.

Unutmayın, herhangi bir durumda nasıl hissedeceğinizi seçemezsiniz, ancak bu duyguyu yaşarken nasıl tepki vereceğinizi ve davranış şeklinizi seçebilirsiniz. Kendinizi kaygılı veya stres altında hissettiğinizde hamburger, cips veya tatlılara yönelebilirsiniz, fakat bu durum kısa vadeli bir

Yazının Devamı

Bel çevresindeki artış bilişsel sağlığı etkiliyor

20 Nisan 2022

Obezite, günümüzde psikolojik ve fizyolojik sorunlar ile ekonomik yükü giderek artan kronik bir hastalık. Obeziteye doğru giden yolda altta yatan en büyük iki faktör ise beslenme alışkanlıkları ve hareketsiz bir yaşam tarzı. Güncel veriler obezitenin dünya çapında 1975 yılından beri üç katına çıktığını belirtiyor. Ülkemizde ise her 100 kişiden 21’i obeziteyle karşı karşıya. Obezitenin beklenen yaşam sürenizi 6-7 yıl kısaltabileceğine dair çalışmalar var. Bu konuya bir kez daha dikkatinizi çekmek istedim.

Tek sorun yüksek yağ değil

Obeziten koroner kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyabet, gut, karaciğer yağlanması gibi birçok hastalığın altında yatan nedenlerden biri. Ancak bu hastalıkları yalnızca vücuttaki yüksek yağ miktarıyla ilişkilendirmek doğru değil. Yağların vücudumuzda çok önemli görevleri olduğunu unutmayın. Vücudumuzda enerji kaynağı olmalarının yanı sıra bağışıklık tepkisi, insülin duyarlılığının düzenlenmesi ve vücut ısısının korunması bunlardan bazıları.

Geçtiğimiz aylarda Cell dergisinde

Yazının Devamı

Bağışıklık sisteminin dost ve düşmanları

17 Nisan 2022

Birçok çalışmada, beslenme ve bağışıklık arasında bir bağlantı olduğu ortaya konuluyor. O yüzden dost ve düşman besinleri hatırlıyoruz

Bağışıklığınızı güçlendirmek, hastalıkları daha çabuk atlatmak için siz de mucizevi yiyecek veya takviyeler arıyor musunuz? Mevsim geçişleri, Kovid-19, grip salgını, ramazan döneminde değişen yaşam tarzı… Bağışıklık sistemini doğrudan etkileyen böyle dönemlerde genellikle bağışıklığı artırdığına inanılan bazı yiyeceklere veya vitamin takviyelerine yöneliriz. Peki, bağışıklık sistemini güçlendirmek için sadece bu besinleri tüketmek yeterli midir?

Bağışıklık sistemini vücuttaki karmaşık sistemlerden oluşan bir ağ olarak düşünebilirsiniz. Bu ağ, bizi zararlı virüslere ve belirli hastalıklara karşı korur, yani bir nevi kalkan görevi görür. Bakteriler, virüsler ve parazitler gibi yabancı istilacıları tanır ve hemen harekete geçer. Vücudunuzda bağışıklık hücreleri, enfeksiyonlara etkili bir şekilde yanıt verebilmek için yeterli bir enerji kaynağına ihtiyaç duyar. Birçok

Yazının Devamı

En güzel hediyeniz sağlık

13 Nisan 2022

'Sağlık’ terimini hiç detaylıca düşündünüz mü? Aslında, iyi olmak sağlıklı olmakla iç içe ve hepsi doğayı sevmekten geçiyor. Yani iyi ve sağlıklı olmamız için doğanın da iyi olması gerekiyor. Peki, doğaya nasıl iyi bakabiliriz? Korkmayın, cevabı çok basit. Çünkü doğayı en çok kirleten, en olumsuz etkileyen biziz. Doğaya olan olumsuz etkimizi ölçmenin bir yolu da karbon ayak izi. Ve bireysel faaliyetlerin ayak izinizin yaklaşık %45’ine katkıda bulunduğu tahmin ediliyor. Doğadaki olumsuz etkilerimizi, karbon ayak izimizi azaltmanın birçok yolu var. Beslenme düzeninizdeki bazı küçük değişikler bile doğaya daha iyi davranmanıza yardımcı olabiliyor. Araştırmalar dengeli, sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme düzenini ilke edinmenin ise sera gazı emisyonlarını %70 oranında azaltabileceğini söylüyor. Kendimizi sevdiğimiz kadar doğayı, toprağı, suyu, havayı da sevip hem kendimiz hem de gelecek nesiller için onları korumalıyız.

7-13 Nisan Dünya Sağlık Haftası idi. Dünya Sağlık Örgütü (WHO),

Yazının Devamı

Kilo değişimi ve kanser ilişkisi

10 Nisan 2022

Beslenme şeklimiz ile kanser arasındaki ilişkinin artık farkındayız. Kanser ve obezite ile ilişkili geçmişten günümüze pek çok çalışma ne söylüyor bakalım.

Dünya genelinde her 5 erkekten biri ile her 6 kadından birinin kanser riski taşıdığını biliyor musunuz? Dünya Sağlık Örgütü verileri, dünya genelinde 18.1 milyon yeni kanser vakası saptandığını ve kansere bağlı 9.6 milyon ölüm gerçekleştiğini vurguluyor. İyi haber ise şu: Kanser oluşumu; sigara, alkol tüketimi, fazla kilolu veya obez olma ve enfeksiyonlara maruz kalmanın engellenmesi gibi bazı faktörleri azaltarak günümüzde yüzde 30-yüzde 50 oranında önlenebiliyor. Ben de kanser ile beslenme arasındaki ilişki ve güncel çalışmaları bir kez daha paylaşmak istiyorum. 

Sağlıklı beslenme düzeni 

Kanser oluşumuna sebep olabilecek çok fazla etmen var. Genetik, bunların başında geliyor; fakat çevresel faktörler ve yaşam tarzı da büyük oranda etkili. Kanseri önleyebilecek mucizevi besinlerin olmadığını hep söylüyorum. Fakat her hastalıkta

Yazının Devamı

Ramazan alışverişi yaparken dikkat edilmesi gerekenler

6 Nisan 2022

Ramazan alışverişi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Aslında bu ayda seçimlerimizi etkileyen birçok faktör var, özellikle tüm besin gruplarını sadece iki öğüne sığdırmaya çalışmak zor gelebilir. Gıda okuryazarlığı konusunda farkındalığın önemini hep belirtiyorum.

Tüketici olarak ramazan ayında israfın önüne geçerek, bilinçli alışverişle bunu sağlamak aslında hiç de zor değil. Etiket okumamak, besinleri saklama yöntemlerine uygun saklamamak tüketici tarafından israfı artırıyor. Tabaklarda bırakılan yemekleri ve hazırlama, pişirme sırasında oluşan kayıpları da göz ardı etmemek gerek.

Unutmayın, alışveriş kararı ve sonucunun ihtiyaca yönelik olması birincil amaç gibi olsa da aslında bu seçimlerin ekonomik, sosyal ve çevresel tarafı da var.

Kısacası, ramazanda israfı azaltarak sağlıklı bir beslenme planı uygulamak mümkün. Peki, bunu hangi gıdalara yönelerek ve nasıl bir beslenme planı uygulayarak gerçekleştirmek gerekiyor?

En çabuk bağırsaklar etkilenir

Ramazan ayında öğün sayısı azaldığı için, sebze ve meyve

Yazının Devamı

Ramazanda beslenme ve doğru bilinen yanlışlar

3 Nisan 2022

Ramazan gelince beslenme konusunda kafa karışıklıkları yaşanabiliyor. Özel beslenme önerilerimle sizlere destek olmaya devam edeceğim. En sık aldığım sorular ve doğru bilinen yanlışlarla başlıyorum

Ramazan ayının ilk gününü geride bıraktık. Bu ayın hem bedenimizi hem de ruhumuzu temizlemek için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ramazan için, aslında empati, sabır, anlayış ve bereket ayı diyebiliriz. Peki, dünya nüfusunun dörtte birinin güvenli, besleyici ve yeterli gıdaya erişemediğini biliyor musunuz? Son verilere göre yaklaşık 690 milyon insan açlıkla mücadele ediyor ve bu şekilde artarsa 2030’da bu sayının 840 milyonu aşacağı tahmin ediliyor. Dilerim bu ay hepimiz için ramazanın ruhuna yakışır biçimde, açlıkla yaşayan insanları anlayabildiğimiz, yardımlaşmanın değerini bildiğimiz, israfı azaltıp ve elimizdekilerle yetinebilmeyi sağladığımız bir ay olur.

Her sene olduğu gibi bu ramazanda da özel beslenme önerilerimle sizlere destek olmaya devam edeceğim. Ramazan gelince beslenme konusunda kafa karışıklıkları yaşanabiliyor. En sık aldığım soruları ve doğru

Yazının Devamı

İnsan kanında plastik bulundu

30 Mart 2022

Environment International dergisinde geçtiğimiz günlerde yayımlanan yeni araştırmaya göre mikroplastikler artık insan kanına karışmış durumda. Araştırmacılar katılımcıların kan örneklerinde 700-500.000 nanometre (nm) arasında olan plastikleri tespit etmeyi hedeflemiş. Yedi yüz nanometreyi bir insan saçının genişliğinden yaklaşık 140 kat daha küçük olarak düşünebilirsiniz. Araştırmacılar tümü sağlıklı yetişkin olan 22 bağışçıdan alınan kan örneklerinin 17 tanesinde plastik parçacıklara rastlandığını belirtiyor.

En büyük endişe ise bu parçacıklar vücudumuzda nereye gidiyor, atılabiliyor mu, birikiyor mu, kan beyin bariyerini geçebiliyor mu? Bu parçacıkların vücutta dolaşabileceğini ve organlara yerleşebileceğini hatırlatmakta fayda var. Araştırmacılar mikroplastiklere hava, su ve yiyecek yoluyla değil, aynı zamanda yanlışlıkla yutulmuş olabilecek diş macunu veya dudak parlatıcısı gibi kişisel bakım ürünleri, implant parçaları veya dövme mürekkebi kalıntıları yoluyla da maruz kalmış olunabileceğini belirtiyor. Örneklerin

Yazının Devamı