Dr. Hakan Tartan

Dr. Hakan Tartan

hakantartan35@gmail.com

Tüm Yazıları

Dünyada özellikle sıcak bölgelerde yangın var. TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, “Yangınlar insan eli ile çıkıyor. Bilinç ve eğitim çok önemli. Gerekirse ormanı sabotaj yoluyla kasıtlı yakana idam cezası getirilmeli” dedi

Ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor. Bütün dünya şaşkın, üzgün. “İklim krizi sonuçları” gibi beylik değerlendirmelerin ötesinde insanoğlu ciddi bir sorumlulukla karşı karşıya.

Yangınlar büyükölçüde kontrol altına alındı. Fedakar orman çalışanlarına, yardımseverlere ve belediye ekiplerine minnettarız. Ama her gün bir yerlerden yeni haberler geliyor, “Şurası da yanıyor” diye. Dünyanın neresinden gelirse gelsin orman yangını haberi içimi parçalıyor, dünyamı kapkara ediyor. Son 25 yılda kaybımız 250 bin hektardan fazla. Son yangınların tahribatı ise 100 bin hektarın üstünde. Yazık.

Haberin Devamı

Ormanlar konusunda herkes söz sahibi. Ama işin erbabı orman mühendisleri, orman çalışanları. O kadar az görüşlerine başvuruldu ki... TMMOB Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, ömrünü bu konuya adamış, deneyimli kişilerden. Söz onda:

“YÜZDE 89’U İNSAN FAKTÖRLÜ: Ülkemizde orman yangınlarının en az yüzde 89’u insan faktörlü meydana geldiği için hedef  kitlelerin bu yöndeki eğitimi büyük önem arz ediyor. Orman yangınları ile mücadelede koruyucu tedbirler, halkın eğitimi, halk orman ilişkilerini düzenlemek, Milli Orman Yangını Koruma Programı ve uygulaması, kamu kuruluşları ile yapılacak yardımlaşma ve yasal tedbirler olarak sıralanabilir.

GÖNÜLLÜLER ÇOK ÖNEMLİ: Yangın alanlarının sınıflandırılması, yangın tehlikesinin azaltılması, ağaçlandırma ve silvikültür tedbirleri, orman yangınlarının gözetlenmesi, haberleşme, yangın söndürme ekipleri, mevsimlik yangın işçilerinin seçilmesi, gönüllüler, askeri birlik organizasyonu, ulaşım, araç, iş makinası, orman yangınlarında sudan yararlanma, el aletleri, orman yangınlarında havadan müdahale, yangın emniyet yol ve şeritlerinin planlanması ve yapımı önemli. Ayrıca sabotaj kasıtlı orman yangınına neden olan kişiler için gerekirse ağır cezalar, hatta idam cezası getirilmeli. 

Haberin Devamı

YENİ YANGIN POLİTİKASI: Yangınlar büyüklüklerine göre sınıflandırılır. İklim değişikliği artık tüm dünyayı etkisi altına aldığından orman yangınları ile mücadelede yeni konseptler geliştirilmeli, hava ve kara mücadele ekipleri gözden geçirilmeli, ülkenin ihtiyaçlarına göre yeniden oluşturulmalı. Teknoloji daha yoğun kullanılmalı, ormanlar kameralar ile kontrol altında tutulmalı.

UÇAK DEĞİL, HELİKOPTER: Ülkemizde orman varlığımız çoğunlukla dağlık, engebeli, sarp yapıdaki alanlarda bulunduğu için orman yangınlarıyla mücadelede hava filosunun kesinlikle helikopter ağırlığında dizayn edilmesi gerekir. Kiralama modeli yerine devlet orman yangınları ile mücadele için uçak ve helikopterleri satın almalı. Ayrıca ormancılık teşkilatlarımızın insan kaynağı açığı giderilmeli. Yeşil vatanı koruyan ateş savaşçısı personelin mücadelede ölenlerine şehitlik hakkı verilmeli, fedakarca çalışanlarına ise yıpranma payı verilmeli ve özlük hakları gözden geçirilmeli.

Haberin Devamı

TARIMSAL FAALİYET YANGIN NEDENİ: Ülkemizde orman yangınlarının çok büyük kısmı tarımsal faaliyetler sebebiyle meydana geliyor. Anız yakma, bağ ve bahçe temizliğinde ateş kullanma, seracılık faaliyetlerinde meydana gelen ateşli kazalar (kaynak gibi), arıcılık ve çobanlık sırasında yakılan ateşler, avcılık gibi faaliyetlerle başlayan orman yangınlarında her yıl binlerce hektar alan zarar görüyor. Buna karşı tedbirler alınmalı.

DOĞRU AĞAÇLANDIRMA: Yanan alanlar en kısa zamanda ve erozyona da mahal vermeden ağaçlandırılmalı. Kızılçam ormanları kendi ekolojisi gereği orman yangınları sonrası çok başarılı şekilde gençleştirilebiliyor. Ayrıca ülkedeki ağaçlandırmaya uygun alanlar planlı şekilde Orman Genel Müdürlüğü tarafından ağaçlandırılıyor.

İŞTE ACI TABLO: Son 25 yılda (1996 - 2020 arasında) toplam 56 bin 71 orman yangınında 238 bin 534 hektar alan zarar gördü. Bu alanların tamamı ağaçlandırılarak rehabilite edildi. Yangın sonrası ağaçlandırılmamış bir alan yok. Yanan ormanların imara açılamayacağı ve yeniden ormanlaştırılacağı Anayasa’mızda açıkça belirtilmiştir. Bu yangınlarda da yanan alanlar hızla yeniden ormanlaştırılacaktır.

Yangınlar insan elinden

4 üretim, 4 umut

Üretici kesiminden özellikle maliyetlerin yükselmesi nedeniyle son günlerde sıkıntılı sesler geliyor. Özellikle gübrede yüzde 100’e yaklaşan artışlar, gelecek günler adına da çiftçi ve köylü için olumsuz gelişme. Ülkede yaşanan afetler nedeniyle dikkatler başka yerlere çevrilse de kış ayları ile birlikte sofralar için hem üretim, hem de maliyet konusunda tüketiciye olumsuz yansıması beklenen tatsız gelişmeler var. Açık açık dile getirilmese de bu konu ithalatla da çözülecek gibi değil. Geçmiş deneyimler ortada.

Şimdi çeşitli üreticilerin bazı ürünlerde fiyatlama ve destek primi konusunda beklentisi var. Salçalık domates üretilen Bursa Karacabey ve Mustafa Kemalpaşa’da üretici tarlada 50 kuruşa satılan domates nedeniyle tedirgin. Zarar ettiğini söylüyor. Oysa salça marketlerde 10-15 lira aralığında. Çiğ süt destekleme primi de hala açıklanmadı. 6 aydan fazla süre geçti, üreticinin gözü kulağı yetkililerde. Aynı şekilde fındık ve mısır üreticileri de fiyat belirsizliği nedeniyle tedirgin.

Ama umutlular... 4 üreten kesim, köylüler, çiftçiler, 4 ciddi umut. Daha çok üreten, sağlıklı bir Türkiye için.

Yangınlar insan elinden

ALTAN ÖYMEN OLSA...

Görevimiz doğayı korumak ve savunmak

Gazetecilik mesleğinde bir efsane. Siyasette hiç kuşkusuz ‘örnek devlet adamı’. Sakin, huzurlu, mütevazı ve ‘halkçı tavır’. Kısa CHP Genel Başkanlığı döneminde de devrimsel anlamda yeniliklere imza atmış bir politika duayeni.

Bir Milliyet unutulmazı! 70 yıllık gazeteci. 90 yaşına yaklaştığı halde hala Türkiye için ‘düşünen ve üreten bir üst akıl’.

Tam da bugünlerde Altan Ağabey’i (Öymen) yazma zamanı. Orman yangını Kemerköy Termik Santrali’ne dayanınca...

Santral yapılırken, sakıncaları ve taşınan endişeler konusunda günlerce yazı yazmıştı. Ne mutlu ki, o geziler sırasında O’nun yanında olma onuru yaşayan genç gazeteci de bendim. Elbette çok şey öğrendim.

O dönemki yazıları ve çabaları nedeniyle Teoman Ağabey (Erel), Melih Ağabey (Aşık), Güneri Bey (Civaoğlu), Uğur Bey (Mumcu), Hikmet Ağabey (Çetinkaya), Uğur Ağabey (Dündar) da unutulmaz. Unuttuklarım benim kusurumdur.

İşte ‘hepimizin Altan Ağabey’i (Allah uzun ömür versin) şunları kaleme alırdı:

“Bizi yaşatan doğa. Temel görevimiz de onu korumak. Hatta savunmak. Gazete, söylenmeyen, ama demokratik ülkelerde söylenebilen her şeyin söylenebilmesi anlayışına katkı sağlar. Bu anlayışın özeti, tabii, Voltaire’e atfedilen o ünlü cümledir: Düşüncelerine katılmıyorum, ama o düşüncelerini söyleme hakkını, hayatımın sonuna kadar savunurum. Bu cümlenin demokrasinin temelini oluşturan en önemli ilkelerden biri olduğu ortada.”

Muhtarlara yeni ses

Bir süreden beri muhtarların sesi Milliyet. ‘Muhtarım diyor ki’ köşesinde Türkiye’nin dört bir yanından muhtarlarımızın emek, çaba ve görüşlerine yer veriyoruz. Bir hayli ilgi gördü. Çünkü onlar ‘milletin gerçek hizmetkarı’, onlar fedakar, çalışkan... Onlar ‘demokrasinin güçlü sesi’.

İşte bu anlamda sevindirici bir haber aldım. Milliyet’in muhtar sevgisine bir dergi yeni bir soluk getirecek: Muhtarım.

İmtiyaz sahibi deneyimli gazeteci Mustafa Büyükışık, Genel Yayın Yönetmeni Müge Sümer. Sloganları da güzel: Milletimizin sözcüsü ve gözcüsü olanların sesi olmaya geldik.

Kapağında Türkiye Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Bekir Aktürk’ün de röportajı var: ‘Bu bir gönül işidir’.

Başarılar...

Yangınlar insan elinden

Muhtarım dergisi ilgi gördü.