Aziz Kocaoğlu 2014’te aday

17 Şubat 2012

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başkanlıktaki en zor günlerini geçiriyor. Belediyeye yönelik operasyonlar yüzünden yaşadığı sıkıntı artık kendi sorunu olmaktan çoktan çıktığı gibi ailesini de derinden etkiliyor.
Geçen gün katıldığı bir televizyon programında “Eşim ve çocuklarım başkanlığı bırakmamı istiyorlar” diyerek, ailecek “yeter” görüşünün ağır bastığını söyledi.
Fakat Kocaoğlu’nun iç dünyası böyle miydi? O da ailesi gibi mi düşünüyordu? Bu son dönemi miydi? 2014’de aday olmayacak mıydı? Bu ve buna benzer sorular benim aklıma takıldığı gibi Kocaoğlu’nu yakından tanıyanların tamamının zihnini kurcalıyordu.
Bana göre Aziz Kocaoğlu’nun aklında yeniden aday olmak gibi bir duygu çok ağırlıklı vardı ve özellikle belediyenin üzerindeki yargı baskısı ve hükümetin bazı yatırımlarda önüne engel çıkardığı düşüncesi onu daha da istekli yapıyordu.
Dışarıya Aziz Kocaoğlu her ne kadar sakin bir görüntü verse de, onun içinde fırtınalar kopuyor, uğradıkları haksızlık karşısında bir şey yapamama duygusu yüreğini daraltıyordu.
İşte, aklımdaki tüm bu soruların cevabını Kocaoğlu beraber katıldığımız işadamları dostluk yemeğinde bir cümle ile yanıtladı.
Ulaştırma

Yazının Devamı

Yön verenler ödülüne itirazım var

10 Şubat 2012


Önce, yönverenleri yazıp yazmamayı çok düşündüm. Bana göre, “İzmir’e Yön Verenler” adı altında plaket ve sertifika alanlara yalnız ben mi itiraz ediyorum diye de çok düşündüm.
Sonra gördüm ki bu konuda yalnız değilim, birçok İzmir sevdalısı da benimle hemfikir. Onların da bu seçime itirazları oldukça fazlaydı....
Onlar da, sahneye çıkıp, plaketini sertifikasını alıp poz verenlerin birçoğunun bu ödülü hak etmediklerini düşünüyorlardı. Dün Feyzi Hepşenkal da farklı bir bakış açısıyla bu konuyu gündeme getirdi.
Ödülü hak edenler yok muydu?
Elbette birçoğunun bu ödül hakkıydı.
Benim itirazım gerçekten ödüllendirilmesi gereken birçok ismin veya kurumun unutulmuş olmasıydı.

Yazının Devamı

Durmak bilmeyen adam: Hüseyin Aslan

3 Şubat 2012

“Durmak yok, yola devam” biliyorsunuz bu slogan Başbakan’ımıza ait. Bana göre bu sloganı Türkiye’de en iyi yorumlayan üç beş yöneticiden birisi Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’dır.
Durmak bilmediği gibi çok değişik yollardan hedefine ilerliyor. Hedefi; İzmir. O, tam bir İzmir aşığı. Lafta değil özde öyle.
Bugünlerde bakıyorum, köşelerinde unutulmaya başlayan, kendilerine kim duayen unvanını verdiyse bazı İzmirliler boş atıp tutarlarken; Aslan, bu kent için elinden geleni ardına koymuyor. Bir insan ancak bu kadar çok yönlü olarak kentine sahip çıkar ve kenti adına kavga verir.
Hüseyin Aslan’ın en son icraatı Ege Üniversitesi işbirliği ile görme engellilere seslendirme stüdyosu yaptırması. Aslan son yıllarda hiç durmadan, birçok değişik alanlarda soluk almadan, temposunu daha da yükselterek yoluna devam ediyor.
27 yılda 1.5 milyar dolar yatırım yaparak İzmir’e 10 tane uydu kent kazandıran Ege-Koop Başkanı’na İzmir dar geldi ve hedefe Uşak ve Ankara’yı koydu.
İzmir’e daha birçok proje kazandıracağına inandığım Hüseyin Aslan’ın bu iki kente açılmasının ana sebebi buraların dar gelmesi değil, İzmir’de önünün açılmaması.
Yıllardır dilinde tüy bitti. Yerel

Yazının Devamı

Universal Ege Sağlık sıkı geliyor

27 Ocak 2012


Alsancak’taki Özel Sağlık Hastanesi’nde anısı olmayan bir İzmirli, düşünemiyorum. Ama tatlı, ama acı anılarla, hemen hemen tüm Egeliler bu hastanenin koridorlarını aşındırmıştır.
Biricik kızım Begüm’ün gözlerini dünyaya açtığı bu hastanenin belleğimdeki yeri bambaşka. 27 yıl önce yaşadığım o tatlı, heyecanlı anı, Ege Sağlık Hastanesi’ne gittikçe hatırlarım.
İşte 1969 yılında Ege Sağlık Hastanesi olarak hizmet vermeye başlayan kuruluş, atağa geçti ve Universal Grubu ile birleşerek adını “Universal Ege Sağlık Hastanesi” olarak değiştirdi.
Universal yalnız İzmir’de değil, Kuşadası ve Manisa’da da iki hastaneyi devreye sokarak Ege Bölgesi’nde güçlü bir altyapı oluşturdu. Universal Sağlık Grubu’nun bu atağında en hoşuma giden bir sağlık duayeni olan ve İzmir’de özel hastanelerin önünü açan Doktor Ulvi Ünal’ın tüm bu çalışmaların başında olması ve koordine etmesi.
Tıp sektörünü İzmir’de çok iyi bilen iki üç insandan biri olan Ünal, düzenlediği basın toplantısında “Geçtiğimiz yıllarda burası çok kan kaybetti. İnsan kaynağı zayıfladı. 10 milyon Euro yatırımla yepyeni bir Ege Sağlık Hastanesi yaratıyoruz. Çok ünlü isimler yakında bizim çatımız altında Egelilere hizmet

Yazının Devamı

Çeşme’de yıkımlar başlıyor

20 Ocak 2012

İki hafta önce “Çeşme Türkiye’nin bir ilçesi değil mi” diye yazdım. Geçen sürede de anladığım kadarıyla değil.
Bu yazımda çok açık ve net ifadelerle Çeşme’ye ecrimisil ve kıyı kenar çizgisi içindeki alanların kullanımıyla ilgili fiyatlandırmalarda çok büyük haksızlıklar yapıldığını belirtmiş ve şunu eklemiştim: 60 iskele ve pergolaya yıkım kırım kararı çıktı, diğer 400’ü için de karar yolda.
Evet, çıkan yıkım kararları muhataplarına tebliğ edildi ve 10 Şubat’a kadar iskelelerini ve pergolalarını yıkmaları istendi.
Çeşme İcra Müdürlüğü ve Hazine avukatlarının tebliğlerinde, işletmeler belirtilen tarihe kadar ya kendileri bu yerleri yıkacaklar veya İcra Müdürlüğü yıkıp masrafları işletmecilerden tahsil edecek.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ve Milli Emlak Genel Müdürü Abdullah Kaya “Çok istemelerine rağmen” Çeşme’nin bu sorununa çözüm bulamadılar.
Anlaşılıyor ki Türkiye’nin, Çeşme hariç tüm kıyılarında belli bir yasa, Çeşme’de farklı bir yasa veya yönetmelik uygulanıyor. Çünkü bu sıkıntı Çeşme’den başka hiç bir yerde yaşanmıyor.
Buradan AKP İl Yönetimi ile İzmir’e çok ayrı bir önem veren Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ı da uyarmak

Yazının Devamı

Mutlu son

15 Ocak 2012

“Bu davete Sayın Susam’ın olgunluk göstererek katılmasından huzurlarınızda teşekkür ediyorum, af diliyorum. Çünkü o olayda kabahat bendeydi. Bende şimdi huzurlarınızda af dileyerek yanaklarından öpüyorum.”
İşte bu cümleler yaklaşık 8 aylık küskünlüğü bitiren ifadeler oldu.
Şimdi gelin size gecenin akışını şöyle bir özetleyeyim.
Tarih: 13 Ocak 2012
Yer: Swiss Otel Grand Efes
Saat: 19.00
Davet Sahibi: Aziz Kocaoğlu

Yazının Devamı

Çok önemli tarih 1 Temmuz 2012

13 Ocak 2012

Zannetmeyin Maya takvimine göre dünyanın sonundan bahsedeceğim; ama Türk iş hayatının karışacağı tarih olarak 1 Temmuz 2012’yi verebilirim.
1 Temmuz’da yürürlüğe girecek olan yeni Türk Ticaret Kanunu bir iş adamı olmamama rağmen bende bile büyük bir tedirginlik ve endişe yarattı.
Hürriyet Gazetesi ekonomi yazarı Şükrü Kızılot yaklaşan tehlikeyi aylardır köşesinde işleyerek iş dünyası için çalan acı çanları haber vermeye çalışıyor. Aynı şekilde Haber Türk Gazetesi 3 günlük yazı dizisi yaparak 1 Temmuz’da Türk çalışma yaşamının üzerine çökecek olan kabusa dikkat çekti.
Şöyle son günlerde bu konuda çıkan haber başlıklarından birkaç tanesini yazarsam gelen tehlikenin ne kadar büyük olduğunu anlarsınız.
“Yeni kanunda 300 hatalı madde var- Yerli yersiz bir çok ceza var- Tek kişi bile olsa genel kurula gidecek- Pimi çekilmiş el bombası: 39. Madde - Şirket üç ayrı denetçiye para ödeyecek- En küçük şirket bile yıllık 10 bin liralık fatura ödeyecek- Cezalar çok muallak. Mesela 200 günden az olmamak üzere üst sınır yok- Para cezası ödenmezse hapis cezası var- Hapse girmeyen patron kalmaz- Şirketleri yok edici cezalar var.”
Endişe dolu başlıkları çoğaltmak mümkün. Yanınızda 3

Yazının Devamı

Çeşme Türkiye’nin bir ilçesi değil mi?

6 Ocak 2012

Yukarıdaki sorunun cevabını yalnız ben değil Çeşme’de yaşayan turizmci, yazlıkçı ve işletmeci merak ediyor. Türkiye’nin hiçbir bölgesinde görülmeyen bir ecrimisil uygulaması yalnız Çeşme’de devam ediyor.
Yaklaşık 5 yıl önce turizm sezon açılışında Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yanına Milli Emlak Genel Müdürü Abdullah Kaya’yı da alarak Çeşme Meydanı’nda bir söz verdi. “Artık bu şirin turizm ilçesinde ecrimisil sıkıntısı yaşanmayacak bakın yanımda Milli Emlak Genel Müdürü de var bu sıkıntı artık bitmiştir” dedi. Sıkıntı ne yazık ki üzerinden yıllar geçmesine rağmen bitmedi sayın bakan.
İnanıyorum ki bu işin nasıl çözüme kavuşmadığını siz de anlamıyorsunuzdur. Eğer bir bakan olarak siz de anlamıyorsanız normal vatandaş olarak biz nasıl anlayacağız?
Alanya’dan Bodrum’a kadar sahilde yüzlerce iskele var. Bazıları neredeyse iki, üç bin metrekare deniz üzerinde alan kaplıyorlar. Bunların hiçbirine ne fahiş fiyat uygulanıyor ne de haklarında yıkım kararı var.
Bayındırlık Bakanlığı yönetmeliğine göre 2 metreye 22 metre olması gereken iskeleler maşallah yat limanı gibi inşa edilmiş. Bunlarla Çeşme’dekiler arasında hem standart hem de kira konusunda uçurumlar var. Ama

Yazının Devamı