Umudumuz ağaçkakanlar!

CAFER YARKENT feryat figan aradığında, “Foça’da ağaçlar yanıyor” dediğinde, “Bu havada orman yangını da nereden çıktı” dediğimde, “Bu dumansız yangın. Çam ağaçlarını tırtıl sardı. Bütün ağaçlar kuruyor. Bir şeyler yap” diye ısrar ettiğinde...
Ne yalan söyleyeyim, 30 yıllık arkadaşımın olayı abarttığını düşünmüştüm.
Gittim, gördüm.
Az bile bağırmış telefonda.
Vaziyet çok daha vahimmiş aslında.
Biraz araştırınca anladım ki, yalnızca Foça’dan değil, aynı çığlık İzmir’in, Ege’nin, Türkiye’nin pek çok yerinden yükseliyor.
Meretin adı:
Çam kese tırtılı. (Meraklısı için Latince ismi: Thaumetopoea pityocampa)
Bu hain ve de vahşi yaratıklar ağaçların dallarına pamuk helvayı andıran kocaman keseler örüyorlar.
Kimi ağaçta 3-5 kese, kiminde 15-20 kese oluyor.
Karınları acıktığında ağaçta gezinip, ortalığı talan ediyor, sonra yine keselerine dönüyorlar.
* * *
Foça’daki manzara, gerçekten felâket.
Ağaçların çoğu yeşil rengini yitirmiş.
Dallar sararmış, solmuş.
Kararmış, kurumuş.
Orman Bakanlığı’nın internet sitesinde, üç türlü mücadele yönteminden söz ediliyor.
İlki, mekanik savaş. Yani ağaçtaki keseleri kesip, yakmak.
İkincisi, kimyasal savaş. İlaç kullanmak çok doğru değil elbet. Yan etkileri fazla ve sorunu kökten çözme şansı az.
Üçüncüsü... Biyolojik savaş.
İşte bu yöntem, en doğrusu.
Öyle ya...
Dinsizin hakkından imansız gelir!
* * *
Elbet şu “thaumetopoea pityocampa”ları haklayan, başka canlılar yaşıyor dünyada.
O kadar ki, savaşçıların boyu bakteriden başlıyor 1001 çeşit böceğe kadar varıyor.
Ve tabii...
Böcekçil kuşlar.
Foça’da anlattılar...
Bir ağaçkakan türü varmış, bayılıyormuş bunlara.
Ormancılar, Ege’nin kuzeyinden işe başlamışlar.
Ağaçlık alanlara kuş kafesleri asıp, ağaçkakanları salıyorlarmış doğaya.
Sonra...
Ne tırtıl kalıyormuş ortada, ne de kesesi.


Sayın Cumhurbaşkanı, istifa edin
CUMHURBAŞKANI Gül’ün işi zor. Oturduğu makamın gereklerini mi yapacak, Başbakan Erdoğan’ı mı idare edecek, şaşırdı, kaldı.
Başbakan, “100 bin kaçak Ermeni’yi sınır dışı ederiz” deyip, ortalığı sallayınca, Cumhurbaşkanı ne yapsın?
O da suçu kırk yıllık alışkanlıkla medyanın üzerine yıktı:
“Erdoğan’ın sözleri medya tarafından yanlış yansıtıldı.”
Makamınıza saygım sonsuz Sayın Cumhurbaşkanı.
Ama insaf.
Başbakan bu açıklamayı kime yaptı?
BBC Türkçe Servisi’ne.
İşte size adres:
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2010/03/100316_bbc_erdogan_intw_update.shtml
İster oradaki videoyu kanlı canlı izleyin.
İster Başbakan’ın ağzından çıkan sözcüklerin deşifresini okuyun.
Okuyun bakalım...
“Benim ülkemde 170 bin Ermeni var; bunların 70 bini benim vatandaşımdır. Ama yüz binini biz ülkemizde şu anda idare ediyoruz. E ne yapacağım ben yarın, gerekirse bu yüz binine ‘Hadi siz de memleketinize’ diyeceğim; bunu yapacağım. Niye? Benim vatandaşım değil bunlar... Ülkemde de tutmak zorunda değilim” demiş mi, dememiş mi?


Tek karelik düşman