Siyasette önemli işaretler

13 Mayıs 2007

Yön Cumhurbaşkanlığı seçimini sonuçlandıramayan AKP'nin, dün Erzurum'da sergilediği tablo önemli işaretler taşıyordu.Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül'ün yanı sıra 10 bakanın katıldığı Erzurum mitingine, "503 evin anahtar teslim töreni" demek mümkün değildi.Yapılan iddialı bir seçim mitingiydi. Siyasi partilerin 22 Temmuz seçimine yönelik olarak izleyecekleri stratejiler belirginleşmeye başladı. Erzurum mitinginin belirgin özelliği, "cumhuriyet" mitinglerine yanıt niteliğinde olmasıydı. Mitinge katılanların büyük çoğunluğunun tıpkı "cumhuriyet mitingleri"nde olduğu gibi Türk bayrağı taşımaları bunun göstergelerinden biriydi.Başbakan Erdoğan'ın, "Demokratik, laik cumhuriyet bu meydanda" sözleri de aynı mesajın özetiydi. AKP'nin seçim süreci boyunca bu nitelikte mitingler yapacağının işareti Erzurum'da ortaya çıktı.AKP'nin Erzurum mitinginin bir diğer özelliği de Dışişleri Bakanı Gül'ün kürsüye çıkması ve "Meclis tıkandığında söz milletindir" diyerek, Çankaya hedefini meydana sürmesiydi.AKP, Çankaya hedefinden vazgeçmiş değil. Aksine, seçim stratejisini Çankaya hedefine kurduğu söylenebilir. 22 Temmuz seçiminin eksenini cumhurbaşkanlığı hedefinin oluşturacağını söylemek

Yazının Devamı

CHP ile DSP arasında psikolojik duvarlar aşıldı

12 Mayıs 2007

Yön İki parti arasında başlayan seçim işbirliği çalışmaları bu psikolojik duvarların aşıldığını gösteriyor.Siyasi partiler arasında belki birbirine en yakın iki parti olan CHP ve DSP'nin işbirliği için gerekli zemin kısa sürede oluşturuldu diyebiliriz. CHP ile DSP arasında aşılması gereken en önemli engel psikolojikti. "Sol bir araya gelemez" yargısı yerleşmişti. Bu zeminin oluşmasında en büyük katkıyı yapan faktörleri şöyle sıralamak mümkün:1- Bülent Ecevit'in rahatsızlanmadan kısa süre önce sağlı sollu işbirliğini bir çıkış yolu olarak göstermesi,2- Rahşan Ecevit'in Bülent Bey'in bu dileğini partilere taşımaması,3- Tandoğan, Çağlayan, Manisa, Çanakkale'de yapılan dev mitinglerde, Ecevit'in öngördüğü gibi, halkın "Birleşin" talebini ısrarlı şekilde dışa vurması,4- Rahşan Ecevit'in CHP-DSP ittifakını iktidara getirecek bir girişim olarak nitelemesi ve bunu kamuoyuna açıklaması,5- CHP lideri Deniz Baykal'ın Bülent Ecevit'le ilgili söylemi ve onu CHP ve DSP'yi kapsayacak şekilde solun lideri olarak en üst noktaya yerleştirmesi,6- DSP lideri Zeki Sezer'in milletvekili adayı dahi olmayacak kadar yapıcı ve özverili bir söylem ve tutum içine girmesi,7- DSP'nin kapatılmayacağının

Yazının Devamı

Ecevit'le helalleşmiş gibi hissediyorum

11 Mayıs 2007

Yön CHP LİDERİ BAYKAL, SOLDA BİRLİĞİ DEĞERLENDİRDİ Baykal, "Rahşan Ecevit'in desteği bu ittifak için çok önemlidir" diyerek verdiği desteğe teşekkür etti.CHP lideri Baykal, "CHP-DSP işbirliği büyük bir projedir" nitelemesini yaptı ve "Bu büyük projeye başta Rahşan Ecevit, Zeki Sezer, DSP yöneticileri ve örgütü ile CHP yöneticileri ve örgütünün çok önemli katkıları oldu" dedi. Rahşan Ecevit'in dün Milliyet'in manşetinde yer alan, "Solda ittifak iktidar getirir" açıklamasına CHP lideri Deniz Baykal'dan destek geldi. CHP lideri Deniz Baykal, CHP ile DSP arasındaki güçbirliğinin Bülent Ecevit'in arzusu olduğunu anımsatarak şu değerlendirmeyi yaptı:"En büyük üzüntüm, Bülent Ecevit'in sağlığında böyle bir birlikteliği yapamamış olmamızdır. Şimdi bu işbirliğini gerçekleştiriyoruz. Bu da benim en büyük tesellim. Kendimi Bülent Ecevit'le helalleşmiş gibi hissediyorum. Çünkü son dönem rahatsızlığında Bülent Ecevit'e, 'kalk kucaklaşalım' diyerek duygularımı ifade etmiştim. Ama olmadı. Ecevit'e liderimiz olarak veda edememiş olmak büyük üzüntümdü. Onunla helalleşme ihtiyacı içindeydim. Siyasette ayrılıklar olabilir, ayrı düşmeler yaşanabilir. Ama bizim beraberliğimiz, birlikteliğimiz esastı.

Yazının Devamı

Soldaki güçbirliği sert rüzgâr estirir

10 Mayıs 2007

Yön Rahşan Ecevit'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle: CHP ile DSP arasında seçim ittifakı çalışmaları devam ederken, Rahşan Ecevit, solda güçbirliğinin iktidar getireceğini söyledi. Rahşan Ecevit güçbirliği çalışmalarını değerlendirirken, "daha ciddi, daha gerçekçi, daha yumuşak, daha anlayışlı" tavırlar beklediğini belirtti. 'Daha anlayışlı olun' - Bülent Ecevit hastalanmadan bir iki gün önce Türkiye'nin karanlık yollara sürüklendiğinden ve Türkiye'nin bu durumdan, ancak bir sağlı sollu güçbirliğiyle kurtulabileceğinden söz etmişti. Bülent Ecevit hastalanınca onun yapmak isteyip de yapmaya fırsat bulamadığını ben onun adına yapmayı düşündüm. Onun güçbirliğiyle ilgili görüşlerini partilere ve sivil toplum kuruluşlarına götürdüm.Bülent Ecevit'in güçbirliği düşüncesi ziyaret ettiğim kuruluşlara cazip gelmedi. Özellikle partiler kendilerinden çok emindiler. Tabii o günler seçimin yakın olmadığı günlerdi. Bugün ise seçimin tarihi belirlenmiş durumda. Rahmetli Bülent Ecevit, rahatsızlanmadan kısa bir süre önce sağ sol ayrımı yapmadan partilerin güçbirliği yapmaları gerektiğini söylemiş ve bu yönde önerileri yapmıştı. Rahatsızlandığında siz bu amaçla siyasi partileri ziyaret

Yazının Devamı

Baykal'dan Sezer'e: Haydi, İzmir'e birlikte gidelim

9 Mayıs 2007

Yön DSP, Parti Meclisi'ni topladı. DSP lideri Zeki Sezer, dün de il başkanlarıyla Ankara'da bir toplantı yaptı. Kısa süre içinde DSP, CHP'ye yanıtını verecek. CHP ile DSP'nin seçimde işbirliği yapmasına yönelik çalışmalar sürüyor. CHP, DSP'nin kapatılması önerisinden vazgeçti. DSP'nin seçim işbirliği önerisine olumlu yanıt verdi. Şimdi yanıt DSP'den bekleniyor. CHP lideri Deniz Baykal, DSP'nin sonuca varmasını bekliyor. Baykal, dünkü görüşmemizde, DSP lideri Zeki Sezer'e şöyle seslendi:"Haydi, İzmir'e birlikte gidelim. Halk bizi bekliyor. İzmir'den müthiş bir hava esiyor. Bir an önce halkın karşısına birlikte çıkalım."Baykal, CHP'nin de, DSP'nin de iyi niyetle işbirliği yapma iradesini ortaya koyduğunu, toplumun da bunu istediğini vurgulayarak, zaman yitirmeden işbirliğinin başlatılması gerektiğini belirtiyor. 'Birlikte gidelim' Baykal, solun bir araya gelemeyeceğini, CHP ile DSP'nin işbirliği yapamayacağını düşünenlerin yakın zamanda yanıldıklarını göreceklerinin de altını çizerek Sezer'e şu mesajı veriyor:"Toplum bu işbirliğini çok önemsiyor. Bunu meydanlarda da ifade etti. Bir araya geleceğimizi gösterelim. Bir araya gelemezler diyenlerin ezberini bozalım." 'Ezberi bozalım'

Yazının Devamı

Toplumsal fay hatları kırılmadan

8 Mayıs 2007

Yön Türkiye'nin çeyrek yüzyılda yaşadıkları, etnik eksende bir fay hattı ortaya çıkarmıştı. Son 5 yıldır yaşanan süreç ve özellikle de cumhurbaşkanlığı seçim süreci bu kez din eksenli fay hattını açığa çıkardı.Türkiye bu iki fay hattı kırılmadan yoluna devam edebilmelidir. Aksi halde ortaya çıkacak toplumsal ve ulusal kırılmalar, toparlanması zor bir istikrarsızlığa yol açabilir.Siyaset kurumunun yaşananlardan çıkarması gereken en önemli ders bu olmalıdır. Bu gerçekten hareketle, söz konusu fay hatlarını daha kırılgan hale getirecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekir. Tam tersine, fay hatlarının taşıdığı kırılma riskini düşürecek politikalara ağırlık verilmelidir. Toplumsal ve ulusal bütünleşmeyi özendirecek, güçlendirecek bir anlayış, siyasetin tüm alanlarında hâkim olmalıdır. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci Türk siyaset dünyası için önemli bir deneyim oldu. Bu süreç toplumsal fay hatlarını belirgin hale getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci Çankaya'nın bir "inat ve hesaplaşma" yeri olmaması gerektiğini göstermiştir. Cumhurbaşkanının uzlaşmayla seçilmesinin bir kırılmayı önleyecek adımlardan biri olduğu anlaşılmış olmalıdır.Çankaya için ipleri germek, toplumsal fay

Yazının Devamı

Mitinglerin anlamı

6 Mayıs 2007

Yön Manisa ve Çanakkale'nin seçilmesi anlamlıydı.Çanakkale'yi anlatmaya gerek yok. Mitinglerde verilen mesajlara en uygun yer seçimlerinden biri de Çanakkale'ydi. Ulusal Kurtuluş Savaşı ruhunun doğduğu ve Mustafa Kemal'in liderleşmeye başladığı yer olarak anlam taşıyor Çanakkale...Manisa'nın seçiminde ise TBMM Başkanı Bülent Arınç'ın memleketi oluşu önemli bir faktördü. Arınç'ın söylem ve tutumuna Manisa'dan yanıt verme girişimi olarak görülebilir bu miting.Cumhurbaşkanlığı sürecine tepki olarak Ankara'da başlayan mitingler bu boyutu aşmış görünüyor.İzmir'de, Eskişehir'de, Samsun'da devam etmesi beklenen bu gösterilerin bir toplumsal harekete dönüştüğünü ve siyasi partiler üzerinde önemli bir baskı yarattığını kabul etmek gerek. Ankara ve İstanbul'dan sonra Manisa ve Çanakkale'de düzenlenen mitinglere de katılım çok büyük oldu. Mitinglerde öne çıkan iki mesaj var:1- Laiklik2- Ulusal bütünlük.Dikkat edilirse mitinglerde Türk bayrağından başka simge kullanılmıyor. Mitinge katılanlar "iş, ekmek, aş, eğitim, sağlık" gibi taleplerde bulunmuyorlar. Ama ısrarla, "Atatürk, laiklik, ulusal bütünlük" mesajları veriyorlar. Bu da toplumun önemli bir bölümünde laiklik ilkesine ve ulusal

Yazının Devamı

Siyaset tam bir arapsaçına döndü

4 Mayıs 2007

Yön Başbakan Erdoğan'ın, Genelkurmay bildirisi ve Anayasa Mahkemesi'ne verdiği aceleci yanıt şöyle özetlenebilir:"Madem öyle biz de cumhurbaşkanını halka seçtiririz."Bu parlamenter sistemi önemli ölçüde değiştirecek bir girişim. Ancak her yönüyle düşünülüp hazırlanmış bir yeni sistem de değil. Hem parlamenter sisteme göre genel seçimler yapılacak hem de cumhurbaşkanını halk seçecek. Ne parlamenter sistem ne başkanlık sistemi. Sonuç işin içinden çıkılması zor "garabet" bir rejim olacak...Başbakan Erdoğan'ın ve AKP'nin "madem öyle" zihniyetiyle yaptıkları öneriler alelacele yapılmış önerilerdir. Kızgınlık, hırs, intikam, meydan okuma duygularının birbirine karıştığı karşı atak söz konusu...AKP'nin adımlarının taşıdığı önemli sakınca ve çelişkileri söyle sıralamak mümkün... Anayasa Mahkemesi kararından sonra AKP'nin giriştiği karşı atak siyaseti arapsaçına çevirecek gibi görünüyor. AKP'nin cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin önerisi ile tutumu çelişiyor. Bir yandan "Cumhurbaşkanını halk seçsin" diye Anayasa değişikliği öneriyor, bir yandan "Cumhurbaşkanını bu Meclis seçsin" diye turlara devam ediyor.AKP'nın vardığı sonuç nedir?Cumhurbaşkanını halk seçsin mi, parlamento seçsin

Yazının Devamı