Yön Başbakan, sanki güvenlik zirvesinde söyleyeceklerini önce kamuoyuna söylemek istedi.Terörün hızla tırmandığı ve, "özel tertip" bir zirvenin toplanmasına gerek duyulduğu bu dönemde Erdoğan'ın terör ve Kuzey Irak'la ilgili değerlendirmeleri bazı özellikler taşıyor.Bu özellikleri şöyle sıralayabiliriz: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün güvenlik zirvesi öncesinde AKP'nin yeni binasını gazetecilere gezdirirken, önemli mesajlar verdi. 1- Erdoğan, Türkiye'nin içinde 5 bin, dışarıda ise 500 terörist olduğunu söylüyor ve "5 bin teröristle ilgili mücadele bitti mi, Kuzey Irak'taki 500 kişiyle uğraşma sefahatine gelinecek?" diyor. Başbakan, bu ifadesiyle TSK ve diğer güvenlik güçlerine, "Siz önce içerideki teröristleri halledin" demeye getiriyor. Bu da gösteriyor ki Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın, "Faydalı olur" dediği sınır ötesi operasyona karşı. Bir fayda görmüyor.2- Erdoğan'ın bu değerlendirmesi, Türkiye'nin 2003'ten bu yana ABD ve Irak hükümetinden beklentileriyle çelişiyor. Türkiye, uzun süreden beri ABD'nin, Bağdat yönetiminin ve Barzani'nin Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı mücadele vermesini, PKK'nın etkisiz hale getirilmesini istiyor. Ancak Başbakan, dünkü
Yön Halkın tepkisi her şehit cenazesinde daha da büyüyor. Cenaze törenlerinde hükümet aleyhine sloganlar atılıyor. Tansiyon yükseliyor.Törenlerde bu tepkinin oluşmasında, son dönemde medya üzerinden yapılan, "yetki al, hedef belirle-talepte bulun" tartışmasının da bir faktör olduğu söylenebilir. Türkiye hemen her gün şehit cenazesi kaldırıyor. Şehitler toprağa verilmeden yeni şehit haberleri geliyor. Tartışma nedir?Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, 12 Nisan'da, Kuzey Irak'a sınır ötesi harekât yapılmasında fayda olduğunu, ancak siyasi karar gerektiğini söyledi.Başbakan Erdoğan, TSK'nın talepte bulunması halinde gereğinin yapılacağını açıkladı.Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt, "Önce hükümetin politik hedef belirlemesi gerektiğini, bu hedefe göre askerin ne kadar ve nasıl kuvvet kullanacağını planlayabileceğini" belirtti.Dışişleri bakanı Abdullah Gül, askere Başbakan imzasıyla siyasi talimatların verildiğini belirtti. Tartışmayı doğru zemine oturtmak için bazı bilgileri netleştirelim.Öncelikle iki konuyu birbirinden ayırmak gerekli:Genelkurmay Başkanı'nın sözünü ettiği yetki, sınır ötesi harekât için gerekli olan yurtdışına asker gönderme yetkisini içeren bir tezkerenin
Yön Gönül, İzmir'e yabancı sayılmaz. 1984-1988 arasında İzmir Valisi olarak görev yapan Gönül'ün kentte önemli izleri var. Gönül, dün Milliyet İzmir Bürosu'nun konuğuydu. İzmir Temsilcimiz Bülent Zarif, Yardımcısı Deniz Sipahi ve Haber Koordinatörü Münir Koçarslan'la birlikte sohbet ettiğimiz Gönül, hem İzmir hem de Türkiye'nin gündemindeki konulara ilişkin sorularımızı yanıtladı. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, seçim bölgesi değişen bakanlardan. Kocaeli milletvekili olan Gönül, bu kez İzmir'den aday... Deniz ve Münir'in dört dörtlük İzmir sorularının arasına, Ankara'yı temsilen ben de başkent gündemine ilişkin sorular serpiştirdim. Örneğin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesine koyduğu ve Türk milletinin teröre karşı "kitlesel refleks" göstermesini isteyen çağrısını nasıl değerlendiriyordu? TSK nasıl refleksler bekliyordu? Gönül, TSK'nın ne tür refleksler beklediğini Genelkurmay'a sormak gerektiğini belirttikten sonra, ABD anayasasından örnek vererek şu değerlendirmeyi yaptı: "ABD anayasasında bir ifade vardır: 'One nation under one God' der. Bunu en geniş anlamıyla 'gökkubbe altında bir millet' diye ifade edebiliriz. Bir millet olma
Yön Bu bir ilk. TSK, ilk kez doğrudan halka bir çağrıda bulunuyor, kitlesel tepki istiyor. Bu nedenle söz konusu çağrı, "yeni bir durum", "yeni bir aşama" sayılabilir.TSK'nın bir ilki oluşturan bu açıklamasının dikkat çeken yönleri şöyle sıralanabilir: Genelkurmay Başkanlığı, internet sitesine koyduğu bir açıklamayla, terör olaylarına karşı Türk milletinden, "kitlesel refleks" göstermesini istedi. 1- TSK'nın son dönemde yaptığı internet açıklamalarının zamanı dikkat çekiyor. Genelkurmay Başkanlığı, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak yaptığı açıklamayı saat 23.20'de siteye koymuştu. Teröre karşı kitlesel tepki isteyen açıklama da saat 00.15'te internet sitesinde yer aldı. Genelkurmay Başkanlığı'nın çok önemli konulardaki bu açıklamaları gece saatlerinde yapması dikkat çekiyor.2- Genelkurmay Başkanlığı, terör gibi yaşamsal önemdeki bir konuda doğrudan halkı muhatap alıyor. Halka sesleniyor. Siyasi iradeyle değil, toplumsal iradeyle muhatap oluyor. Hükümetin bunun nedenleri üzerinde durması gerekir.3- Bu çağrının doğrudan halka yapılması, terörle mücadele yöntemleri, özellikle de Kuzey Irak politikası açısından hükümet ile TSK arasında tam bir uyum olmadığını gösteriyor.4-
Yön "Nasıl birleştiniz? Genel başkan kim olacak? Adaylıklar nasıl belirlenecek? Yönetim nasıl oluşacak?" diye sorulunca, iki parti lideri kesip attılar:- Bunlar teferruattır. Önemli olan "Demokrat Parti" ruhunda birleşmektir. Bunu da yaptık. Gerisi önemli değil. Onlar halledilir.DYP lideri Mehmet Ağar ve ANAP lideri Erkan Mumcu böyle bir mesaj verdiler ama gelişmeler hiç de öyle olmadı.Merkez sağ, işlemleri başından değil sonundan başlatınca, tersten dalmaya çalışan şaşkın ördek görüntüsü verdiler.Huşu içinde açıklanan "birleşme" birden suya düştü."Birleşme" yerine "ayrılma" kararı açıklandı."Teferruat" dedikleri en önemli konular haline geldi.Oysa, iki parti, önce "teferruat"ı konuşup anlaşmaya vardıktan sonra "Birleştik" açıklaması yapsalardı, bunlar yaşanmazdı.Şimdi "birleşmeden ayrılmış" iki parti, yeniden "işbirliği" yapmanın yollarını arıyorlar.Ne zaman?Milletvekili listelerinin tamamlanma, düzeltme süresinin son günü...Yüksek Seçim Kurulu'na iki parti ayrı ayrı "eksik" liste verdikten sonra, yeniden işbirliğine yönelip eksikleri tamamlamak suretiyle "son anda" merkez sağda bütünlük sağlamayı umuyorlar. Merkez sağ, merkez soldan hızlıydı. Solda işbirliği tartışmaları
Yön Bu sav hangi gerekçelere dayanıyor: CHP, cumhurbaşkanını halkın seçmesini de öngören Anayasa değişikliği paketinin iptal edilmesi istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurmaya hazırlanıyor. CHP, tümü üzerindeki oylamada 370 oyla TBMM'den geçmesine karşın, 1. maddesinin 366 oyda kalmış olması nedeniyle, değişiklik paketinin bütün maddeleriyle iptalinin gerekeceğini savunuyor. YÖK Başkanı ve Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Erdoğan Teziç, profesörlük takdim tezi olarak sunduğu "Türk Parlamento Hukukunun Kaynakları ve İlgili Anayasa Mahkemesi Kararları" başlıklı kitabında, CHP'nin bu görüşünü destekleyen örnekler sunuyor.Prof. Dr. Teziç, dün bu konudaki sorularımızı yanıtlarken şu yorumu yaptı:"Anayasa değişikliği paketi biçim yönünden sakattır. Kitabımda örneğini sunduğum, Anayasa Mahkemesi'nin E.1970/1, K.1970/81 no.lu kararında, tümü üzerindeki oylama dışında her maddenin oylamasında da 2/3 oy aramıştır. Bu koşul yerine getirilmediği için de Anayasa değişikliği paketinin tümünü iptal etmiştir. Son Anayasa değişikliği paketi oylamasında da durum aynıdır. Bu nedenle paket sakattır." 'Biçim aykırılığı' Prof. Dr. Erdoğan Teziç, değişiklik paketi için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hakkı
Yön Sempozyum arasında salondan çıkacağı kapıyı kontrol edecek şekilde yer tutan gazeteciler, Org. Büyükanıt'ı daire içine aldılar...Genelkurmay Başkanı'nın "Müsaade ederseniz bir sigara içip geleyim" diyerek "kuşatmayı yarma" girişimi, meslektaşlarımızın "Burada da içebilirsiniz" diyerek kül tablasını uzatmalarıyla başarısız oldu. Org. Büyükanıt gelmeden önce kendi aramızda yaptığımız kısa durum değerlendirmesinde, önce sınır ötesi harekât tartışması, arkasından "Dolmabahçe'de ne konuşuldu?" konusu, sonra tren kazasında ortaya çıkan silahlar sorulacaktı.Öyle de oldu... Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırma ve Etüd Başkanlığı'nın (SAREM) İstanbul'da Harp Akademileri'nde düzenlediği "Güvenliğin Yeni Boyutları ve Uluslararası Örgütler" konulu uluslararası sempozyumda açış konuşmasından sonra gazetecilerle sohbet eden Org. Yaşar Büyükanıt önemli mesajlar verdi. Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, sınır ötesi harekât için Başbakan Erdoğan'ın "Başvururlarsa gereğini yaparız" sözü anımsatılarak yöneltilen soruya yanıt verirken, hükümete ince gönderme yaptı...Genelkurmay Başkanı, "Her askeri harekâtın politik bir hedefi olur" diyerek başladığı sözlerine, "Kuzey Irak'a girersek
Yön PKK, yük trenini devirerek Türkiye'ye mi zarar vermek istedi? Yoksa, trendeki konteynerlerden çıkan malzemenin gideceği adresi mi vurmak istedi?Son dönemde Türkiye'de eylemlerini artıran ve demiryollarına da mayın döşeyen PKK, bu treni özellikle mi seçti, yoksa bu bir tesadüf müydü?Ankara'da güvenlik birimleri bu sorulara yanıt arıyor. İran'dan yüklenen konteynerleri Suriye'ye götüren yük trenini Genç ilçesi yakınlarında yola döşedikleri mayını patlatarak deviren PKK'nın hedefi neydi? Devrilen trendeki bazı konteynerlerde ne vardı?Ankara'da üst düzey güvenlik yetkililerine gelen rapora göre, koyteynerlerde iki tür askeri malzeme çıktı:1- 81 milimetrelik havan mermileri,2- Roketatar parçaları.Konteynerlerden çıkan bu askeri malzemenin ayrıntılı bir incelemesini yapmak için oluşturulan heyette TSK'dan uzmanlar görevlendirildi. Ankara, bu heyetin vereceği ayrıntılı raporu bekliyor. Ankara'ya ulaşan ilk rapora göre, söz konusu konteynerlere ilişkin konşimentoda ev eşyası taşındığı beyan ediliyor. Evrak üzerinde ev eşyası dolu olduğu gösterilen konteynerlerde çeşitli malzemelerin arasına gizlenmiş havan mermisi ve roketatar yapımında kullanılan parçalar olduğu saptanmış durumda.