Mayın temizleme işinde soru işaretleri

30 Mart 2006

Mayınların temizlenmesi Milli Güvenlik Kurulu'nun olumlu görüşüyle Bakanlar Kurulu tarafından 11.6.2001'de kararlaştırıldı.Türkiye, onayladığı Ottawa Sözleşmesi uyarınca 2014 yılına karar mayınlı alanları temizleyip uluslararası kuruluşlara bildirecek.Suriye sınırında tarıma açılacak arazi 50 yıldır ekilip biçilmediği için dünyanın en verimli arazilerinden sayılıyor. Bu nedenle söz konusu araziye uluslararası ilgi büyük.Temizleme ve tarıma açma işi nasıl yapılacak?Ecevit başkanlığındaki 57. hükümet döneminde bazı ön çalışmalar yapıldığı biliniyor. Mayın temizleme işinin önce Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından etüt edildiği ve 35 milyon dolarlık bir maliyetle 2 yıl içinde yapılabileceği sonucuna varıldığı, ancak bu kaynağın dönemin hükümeti tarafından verilemediği bildiriliyor. Suriye sınırındaki mayınlar temizlenecek ve ortaya çıkacak iki Kıbrıs büyüklüğündeki arazi organik tarıma açılacak... Niteliği itibariyle Milli Savunma Bakanlığı'nın ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ilgi ve uzmanlık alanına giren mayın temizleme işi, 13.6.2005 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Maliye Bakanlığı'na verilmiş durumda. Bu kararın gerekçesi olarak da temizlik işinin çok pahalı olduğu, Milli Savunma

Yazının Devamı

ABD heyetine verilen mesajlar

28 Mart 2006

Warner ve Pace, muhataplarıyla yaptıkları temaslarda Ankara'nın nabzını tuttular.ABD Genelkurmay Başkanı Pace'e yöneltilen soruların başında PKK ile mücadele geliyordu. Pace'in ABD'ye dönerken uçakta, "Gerçekleri söyledim" dediği konu da bu olsa gerek. Pace'in PKK konusunda verdiği mesaj özetle şuydu:"PKK ile mücadele kolay değil. Kolay olsaydı, Türkiye 30 yılda zaten çözmüş olurdu. PKK ile mücadele için önce güçlü bir Irak gerekiyor."Pace, "Önce Irak, sonra PKK" dedi. Ankara geçen hafta ABD Senato Savunma Komisyonu Başkanı John Warner ve heyeti ile ABD Genelkurmay Başkanı Org. Peter Pace'i konuk etti. "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği" sempozyumunda da şu değerlendirmeyi yapmıştı:"Bizim yapacaklarımızın yüzde 10'u sizin çıkarlarınıza uymayabilir, sizin yapacaklarınızın yüzde 10'u da bizim çıkarlarımıza uymayabilir. Ama yüzde 80'lik alanda ortak çıkar ve işbirliği söz konusu olur."PKK konusunun yüzde 10'luk alana, "güçlü Irak"ın ise yüzde 80'lik alana girdiği anlaşılıyor.Bu konuda Ankara'nın ve Washington'un öncelikleri örtüşmüyor. Ankara, PKK konusundaki beklentisinin karşılanmadığına her fırsatta vurgu yapıyor. ABD ise kendi önceliklerini masaya sürüyor. Ortak çıkarlar

Yazının Devamı

Terör 'zirvesi'nin sonuçları

26 Mart 2006

İki gün boyunca sunulan tebliğler, yapılan konuşmalar ve izleyici katkılarından ortaya çıkan sonuçları şöyle özetleyebiliriz:1 Hiçbir ülke ve ulus, küresel terör tehdidi dışında değildir. Hiçbir ülke, coğrafyasına, ekonomik ve askeri gücüne güvenerek kendini terör tehdidi dışında saymamalıdır. Nitekim iki okyanus ile ekonomik ve askeri gücünün koruması altında olduğunu sanan ABD de terör saldırısını önleyememiştir. O halde terör için sınırlar, okyanuslar, aşılamayacak engeller değildir.2 Terörle mücadelede hiçbir ülke tek başına başarılı olamaz. Terörün küresel boyutu bu nedenle uluslararası işbirliğini zorunlu kılmaktadır.3 Dünya, terörün parametreleri üzerinde anlaşmak zorundadır. Teröre karşı bütün dünya ortak bir dil kullanmayı başaramazsa, terörün sonu gelmez.4 Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün deyimiyle terör, 21. yüzyılın vebasıdır, bir virüstür. Yapılması gereken bu virüse karşı bağışıklık kazanmak değil, onu tümüyle ortadan kaldıracak uluslararası bir mücadele vermektir.5 Ulusal ve uluslararası sosyoekonomik uçurumların terörü doğuran önemli faktörlerden biri olduğu unutulmamalıdır. Dayanılamayacak, kabul edilemeyecek boyuttaki eşitsizlikler, terör için uygun

Yazının Devamı

İslam başka, siyasal İslam başka

25 Mart 2006

Irak'ta Türkiye'nin yardımlarından övgüyle söz etti. Gelecekte de Türkiye'nin yardımlarının devam edeceğini söyledi.Pace, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün ve Türkiye'nin liderliğine vurgu yaptı ve teşekkür etti.1 Mart tezkeresi sonrasında ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in sözleri anımsanınca, Washington'un Ankara'ya karşı söyleminin olumlu yönde değiştiğini söylemek mümkün. Wolfowitz, 1 Mart tezkeresi reddedildikten sonra, Genelkurmay'ın iyi liderlik yapamadığını, bu sorunu iyi yönetemediğini söylemişti. O zaman da Genelkurmay Başkanı Org. Özkök'tü.Pace ise, Org. Özkök'ün liderliğini övdü. Pace'in, 1 Mart ve sonrasının Türk kamuoyunda yarattığı olumsuz havayı gidermeye dönük mesajlar vermeye özen gösterdiği söylenebilir. Aynı çaba ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'un söylemlerinde de dikkat çekiyor. Genelkurmay Başkanlığı, Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi tarafından düzenlenen Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği konulu sempozyumun ikinci gününde ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Peter Pace konuştu. Pace, Türkiye'ye yönelik sıcak mesajlar verdi. Sempozyumun ikinci gününde ilgi çeken konuşmacılardan biri de Suriye asıllı, Harward'lı Prof. Bassam

Yazının Devamı

Org. Özkök'ten nankör evlat dersi

24 Mart 2006

Org. Özkök, terörün tanımından dünya ölçeğinde sosyoekonomik nedenlerine, küresel boyutundan yeni yöntem ve hedeflerine, teröre bakıştaki farklılık ve çarpıklığa kadar tüm yönleriyle dünya kamuoyuna önemli mesajlar verdi.Terörle mücadelede, "çifte standart" uygulamalarına dikkat çeken Org. Özkök, hiçbir ülkenin kendi sınırlarının güvenliğine, meşru müdafaa hakkına ya da küresel ekonomideki payına güvenmemesi gerektiğini vurguladı. Hiçbir ulusun terörle mücadeleyi tek başına kazanamayacağını belirtti. Diğer ülkelere ve kültürlere yönelik terörü göz ardı edip sadece kendine yönelik terörü yenmeye çalışan bir ulus veya kültürün başarı şansı olmayacağına dikkat çekti.Org. Özkök, yapılacak en büyük hatanın, "senin teröristin-benim teröristim" ayrımı içinde bazı teröristlere "cani", bazılarına "özgürlük savaşçısı" biçiminde bakılması olduğunu vurguladı. Bu ayrımın terörü besleyen bir anlayış olduğuna işaret etti. Genelkurmay Başkanlığı'nın düzenlediği, "Küresel Terörizm ve Uluslararası İşbirliği" konulu uluslararası sempozyuma ev sahipliği yapan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün konuşması terörle mücadele konusunda bir ders niteliğindeydi. Org. Özkök'ün bu değerlendirmeleri,

Yazının Devamı

Baykal: Başbakan atamaları klan anlayışıyla yapıyor

23 Mart 2006

Baykal, Merkez Bankası Başkanlığı süreciyle ilgili olarak sorularımızı yanıtlarken, en fazla, izlenen yönteme üzüldüğünü, devletin zedelendiğini belirtti. Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılacak atamayla ilgili süreç tartışmalara neden oldu. Bu sürece ilişkin en sert çıkış CHP lideri Deniz Baykal'dan geldi. Baykal, Başbakan Erdoğan'ın atamalarda tercih kullanırken "klan" anlayışıyla hareket ettiğini vurguluyor. CHP lideri, Merkez Bankası Başkanlığı'na atanacak kişinin Başbakan tarafından Bakanlar Kurulu üyelerinden bile saklandığını öne sürerek, şu değerlendirmeyi yaptı :"Düşünün ki Başbakan, Merkez Bankası gibi çok önemli bir kuruma atanacak kişiyi kendi bakanlarından bile saklıyor. Bakanlara boş kararname imzalatıyor. Sonra bir bakanla baş başa verip ismi belirliyor. Bundan kimsenin haberi olmuyor. Merkez Bankası Başkanı olacak kişiyi saklamanın anlamı nedir? Çok mu gizli bir göreve atama yapılıyor. MİT'e atama yapılırken bile böyle gizlenmeye, saklanmaya gerek duyulmuyor da, Merkez Bankası için duyuluyor? Garip bir durum. Merkez Bankası bütün dünyanın izlediği, Türkiye'nin dış dünyada itibarını temsil eden bir kurumdur. Dünyanın neresinde böyle bir atama yöntemi

Yazının Devamı

Çiçek: Biz üzerimize düşeni zaten yaptık

22 Mart 2006

Genelkurmay, açıklamasında, Savcı Sarıkaya'nın yetkisini aştığını ve belli görüş temsilcilerinin etkisi ve telkini altında olduğunu belirterek, ilgili kurumları harekete geçmeye çağırmıştı. Bu yönde gerekli girişimlerde bulunulduğu da açıklamada yer almıştı.Adalet Bakanı Cemil Çiçek, dün sorularımızı yanıtlarken, bakanlığa yazılı bir başvuru gelmediğini belirtti. Çiçek, Genelkurmay'ın açıklamasında yer alan bu hususun, Org. Hilmi Özkök'ün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaretinde dile getirdiğini belirttiği taleplere atıf niteliğinde olabileceğini kaydetti. Genelkurmay Başkanlığı'nın, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya ve hazırladığı iddianame konusunda anayasal kurumları tavır almaya çağırması gözleri başta Adalet Bakanlığı olmak üzere hükümete çevirdi. Çiçek, Adalet Bakanlığı olarak Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'yla ilgili olarak zaten inceleme başlatılmış olduğunu anımsattı ve şu değerlendirmeyi yaptı:"Ben daha önce de açıkladım. İddianamenin basına yansımasından sonra ben arkadaşlarımdan iddianamenin edinilmesini ve bir inceleme yapılmasını istedim. Biz iddianameyi e-mail yoluyla edindik. Arkadaşlar incelediler ve sadece iddianame üzerinden incelemenin yeterli olmayacağını, dosyanın

Yazının Devamı

Savcıyı etkileyen cemaat lideri kim?

21 Mart 2006

Açıklama bununla sınırlı değil. Önemli mesajlar içeriyor. Titizlikle seçilmiş ifadeler satır aralarıyla birlikte okunduğunda, Genelkurmay'ın, savcının da yer aldığı özel bir çaba ve tertibin söz konusu olduğu sonucuna vardığı ve ilgili anayasal kurumların göreve çağrıldığı anlaşılıyor.Açıklamanın taşıdığı mesajları ve bu mesajların adreslerini şöyle özetleyebiliriz:1- Açıklama Van Savcısı Ferhat Sarıkaya'yı, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) karşı "dini ve etnik" akımların ve bu akımların temsilcilerinin etkisi ve telkinleri altında kalmakla suçluyor. Askeri kesimden gelen bilgi ve değerlendirmelere göre, "Savcının etki ve telkininde kaldığı belli görüş" ifadesiyle kastedilenin lideri yurtdışında yaşayan ünlü bir cemaat ile PKK olduğunu söyleyebiliriz.2- Genelkurmay, iddianamede TSK'ya yöneltilen suçlamalar karşısında anayasal kurulları tavır almaya çağırıyor. Bu çağrının adresleri hangi kurumlardır? "Savcının Büyükanıt'la ilgili çabaları, dinlediği tanık ve TBMM komisyonundan aldığı ifade" çerçevesinde bu soruya yine askeri çevrelerin değerlendirmeleri ışığında şu yanıt verilebilir: Adalet Bakanlığı ve dolayısıyla hükümet, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Mehmet Ali Altındağ'ın

Yazının Devamı