Başbakanlık müfettişleri

25 Şubat 2005

Genellikle olayın isimsiz kahramanları onlardır...Son günlerde kamuoyuna yansıyan yolsuzluk iddiaları ve soruşturmalar vesilesiyle yine müfettişlik kurumu gündeme geldi. Teftiş kurullarını tümüyle devre dışı bırakıp yeni bir denetim sistemine yönelme girişimleri tartışılıyor.Geleceklerinin ne olacağı belirsizleşen müfettişleri, buna karşın, yine adliye koridorlarında yolsuzlukla mücadele çabası içinde görüyoruz. Bu, meslek disiplinlerinin ve görev anlayışlarının güzel bir örneğini oluşturuyor.Son zamanlarda ortaya çıkarılan yolsuzluk, usulsüzlük, kayırmacılık gibi sebeplerle Hazinenin uğradığı zararların büyüklüğü denetimin vazgeçilmez işlevini de gösteriyor.Örneğin Başbakanlık müfettişleri...Başbakanlık müfettişlerinin yaptığı denetimler sonucunda sadece Emlakbankın konut sektöründe saptanan zararı 7.9 katrilyon lira. AKTAŞ incelemesinde ortaya çıkan devlet zararının tutarı ise 1.4 katrilyon lira. Bunlara Başbakanlık Teftiş Kurulunun yürütüp sonuçlandırdığı TEKEL, Rekabet Kurumu, Diyanet, Enerji Bakanlığı, Türk Telekomünikasyon Kurumu, İller Bankası, BDDK gibi birçok denetim ve incelemeyi de ekleyebiliriz.Bu sonuçlar da gösteriyor ki, devletin, "Devlet malı deniz..." diyenlere

Yazının Devamı

80 kuruşluk kuyruk

24 Şubat 2005

Devir işleminden kaynaklanan yeni sorunlar nedir? Bu işlem, yeni kuyrukların oluşmasına neden olmuş mudur? Ekranlara yansıyan kuyruk ve kargaşa görüntüleri nasıl ve ne zaman son bulur?Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, bu sorularımıza şu yanıtları verdi:"Öncelikle şunu ifade etmek isterim ki uygulama, Türkiye çapında olumlu sonuçlar vermeye başlamıştır. Özellikle poliklinik hizmetimizde belirgin artış vardır. Örneğin, günde 1500 hastaya bakan bazı hastanelerimizde bu sayı 2500e çıkabilmiştir. Poliklinik hizmetleri açısından bakıldığında kapasite artışı sağlandığı rahatlıkla söylenebilir." SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devrinden sonra da kuyrukların devam etmesi, ayrıca özel eczane sorununun doğması tartışmalara neden oluyor. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Akdağ, kuyruklarla ilgili olarak da şu bilgileri verdi:"Dikkat edilecek olursa, kuyruk sorunu yaşanan hastaneler devirden önce de bu sorunun yaşandığı yoğun hastanelerdir. Örneğin, İstanbul-Okmeydanı, İzmir-Tepecik, Eskişehir, Zonguldak hastaneleri gibi. Bunlar devirle oluşmuş kuyruklar değildir. Kamuoyunda şöyle bir yanlış anlama var; Sağlık Bakanlığı, SKKyi tümüyle devralmış gibi algılanıyor. Oysa gerçek öyle değil. Biz

Yazının Devamı

Çiçek: Dinlemeler zorlaşacak

23 Şubat 2005

23 bin telefonun dinlenmesi, haberleşme özgürlüğü açısından düşündürücü. Demokratik bir sistemde dikkat çeken bir sayı...Türkiyenin, hak ve özgürlükleri güvenceye almaya dönük çabalar gösterdiği, hukuku üstün kılacak düzenlemelere yöneldiği bir dönemde, "telefon dinlemenin" ulaştığı boyutlar çelişki oluşturuyor.Bu konuyu Adalet Bakanı Cemil Çiçekle konuştuk...Çiçek, dinlenen telefon sayısının yüksekliğine işaret ederken şu bilgileri verdi:"Bunlar mahkeme kararıyla yapılan dinlemeler. Tabii, bu sayının içinde telefonun dinlenmesini talep edenler de var. Bu da küçümsenecek bir sayı değil. Vatandaş tehdit edildiği, taciz edildiği gerekçesiyle başvurup telefonunu yine mahkeme kararıyla dinlemeye aldırıyor. Diğerleri de yine mahkeme kararıyla yapılan takipler mahiyetinde."Dinlenen telefon sayısının çokluğu acaba bu konuda mahkemelerin gerekli özeni göstermediğine mi işaret ediyor? Ayrıca, dinlenen telefon kayıtlarının mahkemelerce delil kabul edilmemesi de söz konusu. Yargıtay Birinci Başkanlar Kurulunun bu yönde verdiği bir de karar var.Çiçek, bu sorularımıza şu yanıtı veriyor:"Bir kere telefon dinleme zorlaşacak. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu, 1 Nisanda yürürlüğe girecek. Yeni kanuna

Yazının Devamı

Kayseri Elektrik A.Ş.

22 Şubat 2005

Bu sorulardan biri de, imtiyazlı şirketlerden enerji fonu için yüzde 10 oranında kesilen katkı payının yüzde 1e neden düşürüldüğüyle ilgiliydi. Bu uygulamayla, sektörde tek imtiyazlı şirket olarak kalan Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Şye 20 trilyonluk kaynak sağlandığı öne sürülmüştü.Elektrik sektöründe özel statülü dört şirket bulunduğu, bunlardan ÇEAŞ, KEPEZ ve AKTAŞa devlet tarafından el konulduğu, Kayseri Elektrikin tek kaldığı ve karardan özel sektörde sadece bu şirketin yararlandığı gelen bilgiler arasındaydı. Enerji Bakanlığında yürütülen soruşturma vesilesiyle, bakanlığın faaliyetleriyle ilgili bazı soruları yansıtmıştık. Kayseri ve Civarı Elektrik T.A.Ş.nin eski genel müdürü ve AKP Kayseri Milletvekili Taner Yıldız ile halefi, şirketin şimdiki genel müdürü Şadi Büyükkeçeci, dün konuğumuz oldular ve "20 trilyon liralık soru"yu yanıtladılar.Fonun yüzde 10dan yüzde 1e indirilmesi kararı 6.8.2003 tarih ve 12682 sayılı yazıyla Enerji Bakanı adına Genel Müdür Budak Dilli tarafından Kayseri Elektrike bildirilmiş. Bildirimin dayanağını, Enerji Bakanının 15.12.1993 tarih ve 2784 sayılı yüzde 10luk kesinti öngören bakanlık olurunun yürürlükten kaldırıldığına ve fonun yüzde 1e

Yazının Devamı

Denetim ve yönetim

20 Şubat 2005

Üst düzey yöneticilerin, bazı milletvekillerinin rüşvetle ilgili konuşmaları bunu gösteriyor.Sorunun önemli kaynaklarından biri, Türkiyede denetim mekanizmasının etkisiz kılınmasıdır. Denetim organlarının yönetimi engellediği, iş yapılmasına olanak tanımadığı, bu nedenle de Türkiyede hızlı karar alınamadığı, atak yapılamadığı düşüncesi yine maalesef yönetim kadrolarımıza giderek hâkim kılınmıştır.Bu düşünce yanlıştır.Denetim, yönetime engel değildir. Hele iyi niyetli yönetime hiç engel değildir. Aksine yardımcıdır. Öğreticidir, eğiticidir. Kötü niyetli yönetim için engeldir, sorundur.Gerçek bu olduğu halde, Türkiyede, özellikle 1980 sonrasında denetimin eli kolu bağlanmış, işlevi zayıflatılmıştır. Görevini yapan, yanlışlar bulan denetim organları ve elemanları bazen yasal düzenlemelerle, bazen siyasal baskılarla devre dışı bırakılmıştır. Bu nedenle de birçok yolsuzluğun ortaya çıkarılması önlenmiş, örtbas edilmiş veya iş işten geçtikten sonra ortaya çıkarılabilmiştir.Denetimi, yönetimin emrine, yetkisine verdiğiniz zaman, o denetimden bir verim almak mümkün olmaz. Oysa Türkiye, yönetimden bağımsız kalabilen, iyi yetişmiş denetim organlarına ve elemanlarına sahiptir.Yolsuzlukları

Yazının Devamı

Bakan Recep Akdağın iyimserliği

19 Şubat 2005

Akdağ, sağlık alanında gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini açıkladı.Sağlık Bakanı, Türkiyenin en ciddi dönüşümü, sağlık hizmetlerinde yaşadığını vurguluyor.Sağlıkta kronikleşmiş sorunların aşılmakta olduğunu belirtirken, SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığına devrinin iyi bir örnek oluşturacağını savunuyor.Sağlıkta kurum ve hizmet farklılıklarının giderilmeye çalışıldığını şöyle özetliyor:"SSK hastaneleri, bakanlık hastaneleri, memur hasta, işçi hasta ayrımı ortadan kalkıyor. SSK hastanelerinin devri bunu sağlayacak. Ayrıca, dünyanın hiçbir yerinde bir hastaneye mahkûm edilen hasta yok. İlacını aynı hastane içindeki eczaneden almak zorunda olan, bunun için saatlerce kuyrukta bekleyen hasta yok. Bu tür uygulamalar kalmadı. Biz, aldığımız kararlarla Türkiyede de bu çarpık uygulamayı sonlandırıyoruz. Artık SSKli hasta da gidip dışarıdaki eczaneden ilacını alabilecek. Bu, önemli bir sorunun aşılmasıdır."Sağlık Bakanı Akdağın kronikleşmiş sorun olarak gördüğü bir uygulama da hem hastanede, hem muayenehanede hizmet verilmesi...Bakan, aldıkları özendirici önlemlerle doktorların muayenehanelerini kapatmaya başladıklarını belirtiyor. Doktorların, hastanede çalışmayı yeğlediklerini,

Yazının Devamı

Enerji soruları

17 Şubat 2005

Enerji Bakanlığındaki bazı uygulamalarla ilgili soru işaretlerinden bazılarını dün yansıtmıştık.Bunlardan biri, bakanlığın ÇEAŞ-KEPEZ davasını Danıştay nezdinde bakanlık avukatları takip ederken, bu işin İstanbuldan özel bir hukuk bürosuna neden verildiğiyle ilgiliydi. Enerji Bakanlığı, dava takibini 1 trilyon 262 milyar lira vekâlet ücretiyle Coşar Hukuk Bürosuna vermiş görünüyor. Avukatlık sözleşmesinin altında bakanlık adına Müsteşar Sami Demirbilekin, büro adına da Av. Aydın Coşarın imzası var. Av. Coşar, bu sözleşme nedeniyle Bakan Gülere yazdığı mektupta, Başbakan ve Enerji Bakanına güvenlerinden dolayı teşekkür ediyor; bu işi para için değil hizmet için yaptıklarını, çok eleştirildiklerini, gelinen aşamada işi bırakmalarında yarar ve hayır gördüklerini iletiyor. Ancak, söz konusu sözleşmeye dayanarak bakanlığın bu hukuk bürosuna, brüt 631 milyar lira tahakkuk ettirdiği ve net 605 milyar lira ödediği, Av. Aydın Coşar tarafından kesilen serbest meslek makbuzuyla belgeleniyor.Enerji Bakanlığı koridorlarında, bakanlığın güçlü bir hukuk müşavirliği varken, Coşar Hukuk Bürosuna neden avukatlık yaptırıldığı soruluyor. Ayrıca aynı büroya özelleştirme işlemleriyle ilgili olarak da

Yazının Devamı

Enerji Bakanına sorular

16 Şubat 2005

CHP lideri Deniz Baykal, soruşturma konusu yapılan son olayın AKP dönemine ilişkin "entegre bir yolsuzluk" olduğunu öne sürdü. Olayın Bakan Hilmi Gülerin girişimiyle değil, daha çok jandarmanın kendi sorumluluk bölgelerinde yürüttüğü operasyonlar ve yasal izne dayalı dinlemelerle ortaya çıktığını vurguladı. Araştırma ve dinleme sonuçlarının bakanlık yetkililerinin önüne konduğunu, savcılığa intikal ettiğini ve Bakan Gülerin bu aşamadan sonra onay vermek durumunda kaldığını savundu.CHP Grup Başkan Vekili Haluk Koç ise, bu işin ucunun AKP Genel Merkezine kadar uzanacağı konusunda ısrarını sürdürüyor. Enerji Bakanlığında başlayan operasyon vesilesiyle, bu bakanlıkla ilgili iddialar dallanıp budaklanıyor... CHP, Enerji Bakanlığında başlayan soruşturmanın sonuna kadar sürdürülebilmesi için dokunulmazlıkların kaldırılması konusunu yeniden gündeme getirecek. Bunu sağlayabilmek için CHP, bugün bir girişimde bulunacak. CHP lideri Baykal hakkındaki dokunulmazlık dosyasının Genel Kurula indirilmesini ve dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyecek. Ayrıca CHPli Atilla Kart da hakkındaki dosyanın Genel Kurula getirilip oylanmasını isteyecek.Baykal ve CHP kurmayları böylece kendi dosyalarından

Yazının Devamı