TRT ve Kürtçe yayın

25 Mayıs 2004

Reform İzleme Grubu toplantısından sonra açıklama yapan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, TRTden anadilde yayınların başlayacağı mesajı verdi.TRT Yönetim Kurulunun durumu değerlendirdikten sonra, yayınların başlaması bekleniyor.TRT Genel Müdürü Şenol Demiröz, dünkü görüşmemizde şu değerlendirmeyi yaptı:"Konuyu, önümüzdeki bir hafta içinde yönetim kurulumuzda ele alacağız. Hukuki bir inceleme yapmamız da gerekiyor. Bu inceleme sonucuna göre, neler yapılması gerektiği de ortaya çıkmış olacak. Bir yasa düzenlemesi gerekip gerekmediği konusu da bu toplantı sonrasında açıklığa kavuşmuş olur."Demiröz, TRTnin teknik olarak yayına hazır olup olmadığı yönündeki sorumuza da şu karşılığı verdi:"TRTnin teknik açıdan bir sıkıntısı yok. Yayını gerçekleştirebilecek altyapıya sahip. Sadece spiker konusunda bir çalışma, bir hazırlık gerekebilir. Geçen dönemden bu konuda bazı girişimler yapılmıştı. Onları değerlendirip sonuçlandırmak gerekir. Tabii, önce hukuki durumun netleştirilmesi lazım."Demiröz, hukuki durumla ilgili sorumuza da şu karşılığı verdi:"Benden önceki dönemde RTÜKün TRTyi görevlendirmesi konusunda, TRT yönetimi konuyu yargıya götürmüştü. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı vermişti.

Yazının Devamı

Irak endişesi

24 Mayıs 2004

Irakta yeniden bir bütünlük sağlanabilir mi?Şii ve Sünni Araplarla, Kürtler, Türkmenler tek çatı altında bir yönetim kurabilir mi? Irakın toprak bütünlüğü korunabilir mi?Ankara, bu sorulara olumlu yanıt veremiyor. Fiilen ikiye bölünmüş görünen Irakta, Araplarla Kürtlerin, karşılıklı güven içinde bir araya gelmelerinin çok zor olduğu konusunda sivil ve askeri uzmanlar görüş birliği içindeler.Endişe buradan kaynaklanıyor.ABDnin yönetim ve güvenlik hakimiyeti kuramamış olmasının yanı sıra, ortaya çıkan işkence olayları, Iraka dönük ABD güdümlü beklentileri neredeyse sıfıra düşürdü.Gelişmeler Ankarayı iki noktada endişeye sevk ediyor:1 - Araplarla, Kürtler arasında bir iç savaş çıkması,2 - Doğacak kaos ortamında Türkmenlerin güvenliğinin sağlanması.Irakta bütünlüğü sağlamak bir yana, iç savaşa sürüklenmesi önlemezse, sadece bu ülkenin değil, başta Türkiye olmak üzere komşu ülkelerin ve bölgenin çok olumsuz biçimde etkileneceği Ankarada paylaşılan bir kaygı.Bu nedenle, Ankarada sivil ve askeri uzmanlar arasındaki hakim görüş, Irakın, ABD - İngiltere ikilisi yerine, Birleşmiş Milletler yönetimi ve denetimine verilmesi...ABD ve İngiltere askerlerinin hakimiyeti yerine, BMnin oluşturacağı

Yazının Devamı

Ecevitin tercihi

23 Mayıs 2004

Zeki Sezer...Ecevitten sonra DSP Genel Başkanlığı için birçok isim kulislerde dolaşıyordu. Ecevitlerin tercihi, Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer oldu.Ecevite dünkü görüşmemizde bu tercihinin nedenlerini sordum:- Sayın Zeki Sezerle birlikte, genel başkan adaylığı için birçok isim geçiyordu. Tercihiniz neden Sayın Sezerden yana oldu?- Sayın Sezer, başlangıcından beri demokratik sol harekette, Demokratik Sol Partide görev almış bir isimdir. Demokratik sol kültürü özümsemiş ve bu yolda başarılı çalışmalar yapmıştır. Kendini pek ortaya çıkarmamıştır ama üstlendiği her görevi başarıyla yerine getirmiştir. Kendisine güvenim tamdır. Tercihimin nedeni bu. Tabii, Sayın Sezer gibi DSPde genel başkanlık görevini yürütecek birçok arkadaşım var, kuşkusuz. Ama hepsini birden aynı göreve aday göstermek de mümkün değil. Bunu takdir edeceklerini düşünüyorum.- Sizin tercihinize karşı başka adaylar çıkabilir mi? Çekişmeli bir kurultay bekliyor musunuz?- Hayır. Çekişmeli bir kurultay beklemiyorum. Tabii, genel başkanlığa aday olmayı düşünenlerin kararlarına karışamam. Ben tercihimi açıkladım.Ecevitin yaklaşımı böyle...DSP kulislerinde ise Ecevitlerin adayı Zeki Sezer dışında, genel başkan adaylığı

Yazının Devamı

Ecevit işaret edecek

22 Mayıs 2004

Kurultay hazırlıkları, il kongreleri nedeniyle DSP son dönemde hareketli günler yaşıyor.Bülent Ecevit ve Rahşan Ecevitle dün konuştum. Her ikisi de yeniden aday olmayacaklarını, kurultayla birlikte görevlerini bırakacaklarını söylediler.Önce Rahşan Ecevitin söyledikleri:"Kurultay hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Temmuz sonunda kurultay yapılacak. Parti yeni genel başkanını seçecek. Bülent de ben de görevlerimizi bırakacağız. Bülentin yeniden aday olması için imza toplandığı yolunda bazı haberler yayılıyor, basına yansıyor ama doğru değil. Her ikimiz de bırakacağız."Ecevitten sonra DSPnin başına kim geçecek?Yanıtı en çok merak edilen soru bu. Genel başkanlık için birçok aday var.Bülent Ecevit, kendisinden sonra genel başkanlık için bir işaret verecek mi?Ecevit, bu yöndeki sorulara hep aynı yanıtı vermiştir. Birini işaret etmesinin söz konusu olmayacağını söylemiştir.Ancak, bu kez farklı bir yanıt verdi. Dün bu soruyu kendisine yönelttiğimde şu değerlendirmeyi yaptı:"Ben bu soruya hep aynı yanıtı veririm. Kimseyi işaret etmeyeceğimi söylerim. Ama bu kez durum biraz farklı. Meydanı boş bırakılmış gibi düşünen ama DSPye genel başkanlık yapamayacak bazı kişiler de fırsattan istifade

Yazının Devamı

Yumuşama sinyalleri

21 Mayıs 2004

Sezer, yasayı veto ederse, hükümetin tavrı ne olur?Son günlerde hükümet üyelerinden gelen sinyaller, ipleri daha fazla germek yerine yumuşama yönünde.Adalet Bakanı Cemil Çiçek, din öğrenimi konusundaki talepleri de karşılayacak şekilde gelebilecek alternatif önerilere açık oldukları mesajını vermişti.Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şenerin değerlendirmeleri de gerginliğin tırmandırılmamasına yönelik. Şenerin yaklaşımı da Cumhurbaşkanı Sezerin yasayı veto etmesi halinde, gerekçelerinin dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmasının daha sağlıklı olacağı şeklinde.Şener, toplumda tansiyonu yükseltecek, kurumlararası ilişkileri zedeleyecek ısrarcı tutumlardan yana değil. Ayrıca, imam hatip okullarında yoğunlaşan son tartışmaların, AB süreci düşünüldüğünde zamanlama açısından uygun bir görüntü yaratmadığını da ifade ediyor.Hükümetin, veto edilen yasayı Meclisten ikinci kez aynen geçirip Çankayaya gönderme olanağı da var elbette. Bu yola da girebilir. Ancak, bakanlardan gelen değerlendirmeler, ısrardan ziyade, veto gerekçelerinin değerlendirilmesi ve tansiyonun düşürülmesine daha yakın durdukları izlenimi veriyor.Yasanın Çankayadan dönmesi halinde hükümetin, gerekçeleri

Yazının Devamı

Sezerin tanımı

20 Mayıs 2004

Bu teşhis doğrudur. Laiklik taşı çekilirse Türkiye Cumhuriyeti, temellerinden sarsılır. Bu bilindiği içindir ki, demokratik - laik Cumhuriyete karşı akımların hedefleri laiklik taşını yerinden oynatmak olmuştur.Sezer, Türkiyede bu alanda yaşanan sorunun laikliğin farklı yorumlanması gayretlerinden kaynaklandığına dikkat çektiği mesajında şöyle diyor:"Atatürk, gelişme sürecinin kesintiye uğramaması için, toplumumuza dogmaları değil, akıl ve bilimi rehber göstermiştir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte seçimi çağdaşlıktan yana yapmıştır. Laiklik ilkesinin benimsenmesi bu seçimin zorunlu sonucudur."Türkiye Cumhuriyetinin rotasını belirleyen de bu seçim olmuştur. Demokratik, çağdaş bir ülke olmanın temel koşulu laikliktir. Laiklik olmadan demokrasi olmaz.Sezer, laiklik ilkesinin işlevini ve uygulamasını mesajında şöyle tanımlıyor:"İçinde bulunduğu toplumun yapısını iyi bilen yüce Atatürk, çağdaşlaşma ve demokratikleşme sürecinde gerçekleştirilen dönüşümlerin temeline laiklik ilkesini yerleştirmiştir. Yönetimde, eğitimde, toplumsal alanda ve hukuk sisteminde aşama aşama yaşama geçirilen ve devletin siyasal, sosyal, hukuksal, ekonomik hiçbir alanının din kurallarıyla

Yazının Devamı

Doktor milletvekilleri

19 Mayıs 2004

ABD askerlerinin Ebu Gıreyb Hapishanesinde Iraklılara yaptıkları işkence, tecavüz ortalığa döküldükten sonra, "ne yüzle ne hakla" insan hakları raporu hazırlıyorsunuz, diye sormak gerekiyor. ABDyi sorgulamak ve yargılamak da...Bu koşullarda ABDnin insan hakları raporu düzenlemesi, dünyaya insan hakları dersi vermesi kadar komik bir durum olabilir mi? Hele, Ebu Gıreyb Hapishanesinden fışkıran insanlık dışı fotoğraflar dururken; insan hakları raporunun kapağına "gülen" bir Iraklı çocuğun fotoğrafını koymak, sadece Iraklılarla değil bütün insanlıkla alay etmek değil de nedir?Bir zoraki özür ABDyi kurtarır mı? Eşi görülmemiş insan hakları ihlalini ve bunun sorumluluğunu ortadan kaldırır mı?Dünya, ABDnin gücünden çekinerek, bu olayı birkaç göstermelik tepkiyle geçiştirmemeli...TBMMdeki doktor milletvekilleri seslerini yükselttiler. Sadece mesleki duyarlılıkla değil, insani duyarlılıkla...Doktor milletvekillerinin bu girişimi kutlanmalı ve desteklenmeli.CHP milletvekili Dr. Muzaffer Kurtulmuşoğlu ve AKP milletvekili Dr. Turan Çömezin öncülüğüyle bir araya gelen bütün doktor milletvekilleri, Iraka gitmek, Ebu Gıreyb Hapishanesinde inceleme yapmak için girişimde bulundular. Dışişleri

Yazının Devamı

Temel çelişki

16 Mayıs 2004

Milli Görüş geleneğinden koptuğu iddiasıyla siyaset sahnesine çıkan AKPnin, "Din partisi değiliz" beyanına karşın, son zamanlarda attığı adımlar bu temel çelişkisini yeniden gündeme getirdi.Ilımlı İslam tartışmalarının yaşandığı bugünlerde hükümetin eğitimi dinselleştirme amacı yeniden su yüzüne vururken, dış politika alanında da bazı soru işaretleri ortaya çıkmaya başladı.Örneğin, Belçika Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Louis Michel, "Zaman zaman kendimize bu soruyu soruyor ve Türkiyede laikliğin tehlikeye girip girmeyeceği konusunda endişelerimizi dile getiriyoruz" diyor. Michel, Belçika - Türk Özel Dostluk Grubunun düzenlediği yemekte şöyle devam ediyor:"İtiraf ediyorum ki, Türkiyede laikliğin bekçiliğini yapan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücünün azaltılması Türkiyenin laik karakterini zayıflatır mı, diye kendimize soruyoruz."Kuşku yok ki, Avrupa Birliği ile bugüne kadar kayıtsız - koşulsuz bir işbirliği yapan hükümetin YÖK tasarısındaki aceleci ve ısrarlı tutumu ABnin merkezinde de bu tür sorular yaratıyor.AB üyeliğine kilitlenmiş hükümetin din ağırlıklı bir eğitim, kadınların kapanması, yönetimin ve günlük yaşamın din kurallarına paralel yürütülmesi gibi özlemleri ve

Yazının Devamı