<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Zonguldak havzasının sorunlarıyla ilgili tartışmalar çarpıcı veriler ortaya koydu. Ereğli ve Karabük demir çelik fabrikalarının Zonguldak yerine Avustralya, ABD, Güney Afrika'dan kömür ithal etmesi dikkat çekiciydi. Bunun nedeni 45 kilometre yakınlıktaki Zonguldak kömürünün daha pahalı olmasıydı.
Yetkililerin verdiği bilgilere göre, demir çelik fabrikalarımıza Avustralya'dan gelen kömürün maliyeti ton başına 67 dolar. Oysa 45 kilometredeki Zonguldak kömürünün maliyeti ise ton başına 150 dolar civarında. Yaklaşık üç kat fark var. Bu nedenle Ereğli ve Karabük, koklaşabilir Zonguldak taşkömürünü kullanmak yerine, ABD, Güney Afrika, Ukrayna, Rusya, Avustralya'dan kömür getirip kullanıyorlar. Zonguldak ise kömürünü satamıyor, üretim düşüyor ve sadece Çatalağzı Termik Santralı'na kömür veriyor.
Ereğli ve Karabük'e demir çelik fabrikaları kurulmasının nedeni, Zonguldak kömürü. Demir çelik fabrikaları kömür yataklarının yakınlarına kuruluyor. Ancak, iki demir çelik fabrikasının da Zonguldak'a yakın kurulmasının bugünlerde anlamı kalmamış görünüyor.
Oysa, iki demir
Program öncesi ve sonrasındaki sohbet sırasında Adalet Bakanı, yolsuzlukla mücadele konusunda çalışmaları kolaylaştıracak yasal düzenlemeler için hazırlık yaptıklarını söyledi.Çiçek, mevcut durumu değerlendirirken, "ben" dedi, "2B batağı diyorum. Biliyorsunuz en fazla konu edilen ve en fazla yolsuzluk yapıldığı iddia edilen bankalar ve bayındırlık. Bu hale 2B nedeniyle düştüğümüz anlaşılıyor."Çiçek'in saptaması yerinde. Yıllardır kamuoyunu meşgul eden ve halk tarafından "hortum" olarak bilinen olaylarda bankalar ve ihaleler başı çekiyor.Şimdi TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunu hazırlıyor. Araştırma sırasında komisyon yetkililerinin en çok şikayet ettikleri engel "sır" kavramıydı.Acaba Adalet Bakanlığı "sır" engelini de kaldırmak için bir çalışma yapıyor mu?Bakan Çiçek, bu sorumuza "evet" yanıtını verdikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:"En fazla şikayet sır konusunda geliyor. Sır kavramı araştırmaları engelleyen bir kavram olarak gösteriliyor. Devlet sırrı var, ticari sır var. Ama biz bunun demokratik bir ülkede çerçevesi neyse, onu esas alan bir düzenleme yapacağız. Çalışmalar sürüyor. Ne devlet sırrıdır, ne değildir; ne ticari sırdır, ne değildir? Bu ayırımın çok
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Adalet Bakanı Cemil Çiçek'i dün CNN - Türk'te, İsmet Berkan'la birlikte Ankara Kulisi'ne konuk ettik.
Program öncesi ve sonrasındaki sohbet sırasında Adalet Bakanı, yolsuzlukla mücadele konusunda çalışmaları kolaylaştıracak yasal düzenlemeler için hazırlık yaptıklarını söyledi.
Çiçek, mevcut durumu değerlendirirken, "ben" dedi, "2B batağı diyorum. Biliyorsunuz en fazla konu edilen ve en fazla yolsuzluk yapıldığı iddia edilen bankalar ve bayındırlık. Bu hale 2B nedeniyle düştüğümüz anlaşılıyor."
Çiçek'in saptaması yerinde. Yıllardır kamuoyunu meşgul eden ve halk tarafından "hortum" olarak bilinen olaylarda bankalar ve ihaleler başı çekiyor.
Şimdi TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu raporunu hazırlıyor. Araştırma sırasında komisyon yetkililerinin en çok şikayet ettikleri engel "sır" kavramıydı.
Acaba Adalet Bakanlığı "sır" engelini de kaldırmak için bir çalışma yapıyor mu?
Türkiye'nin doğalgaz nedeniyle enerjide dışa bağımlılığının maalesef arttığını belirten Bakan Güler, dünkü görüşmemizde, Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi ve mümkün olduğunca yerli kaynaklarını ekonomiye kazandırılması gerektiği üzerinde durdu.Zonguldak kömürünün 45 kilometre uzaklıktaki demir çelik fabrikalarına satılamayacak kadar pahalı üretilmesinin nedenleri üzerinde duracaklarını kaydetti. Bu kömür yerine Avustralya'dan kömür ithal edilmesinin üzücü ve düşündürücü olduğunu da ekledi. Ancak Bakan Güler, Avustralya'dan gelen kömürün Zonguldak kömüründen ucuz olduğunu da belirtti.Enerji Bakanı, kömürde sorunun çözülebileceğine inanıyor. Bu amaçla Zonguldak kömür havzası için bir program üzerinde çalıştıklarını vurguladı. Derin yeraltı madenciliğinde maliyeti azaltacak önlemler üzerinde araştırmalar yapıldığını da kaydetti.Güler'e göre Zonguldak kömürünün maliyeti düşürülürse, Ereğli ve Karabük demir çelik fabrikaları tarafından kullanılması ve ayrıca proje aşamasında olan Çatalağzı'na daha büyük kapasiteli termik santral kurulmasıyla havza kurtarılabilir.Doğalgaz konusuna gelince...Enerji Bakanı, Türkiye'nin doğalgaz bağlantıları nedeniyle büyük ölçüde Rusya'ya
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Enerji sektöründeki yolsuzlukları tartıştığımız bugünlerde Enerji Bakanı Hilmi Güler, enerji politikalarının da ciddi biçimde sorgulanması ve değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Türkiye'nin doğalgaz nedeniyle enerjide dışa bağımlılığının maalesef arttığını belirten Bakan Güler, dünkü görüşmemizde, Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesi ve mümkün olduğunca yerli kaynaklarını ekonomiye kazandırılması gerektiği üzerinde durdu.
Zonguldak kömürünün 45 kilometre uzaklıktaki demir çelik fabrikalarına satılamayacak kadar pahalı üretilmesinin nedenleri üzerinde duracaklarını kaydetti. Bu kömür yerine Avustralya'dan kömür ithal edilmesinin üzücü ve düşündürücü olduğunu da ekledi. Ancak Bakan Güler, Avustralya'dan gelen kömürün Zonguldak kömüründen ucuz olduğunu da belirtti.
Enerji Bakanı, kömürde sorunun çözülebileceğine inanıyor. Bu amaçla Zonguldak kömür havzası için bir program üzerinde çalıştıklarını vurguladı. Derin yeraltı madenciliğinde maliyeti azaltacak önlemler üzerinde araştırmalar yapıldığını da kaydetti.
Güler'e
Neredeyse kaderine terk edilmiş görünen taşkömürü üretim bölgemiz, ihmalin, günü birlik siyasetin, kayırmacılığın kurbanı görünüyor.Türkiye'de enerji sorunu gündemdeyken, Zonguldak kömür havzasının mercek altına alınmasında ülke ekonomisi ve ulusal çıkarlar açısından yarar var. Türkiye enerji konusunu iki açıdan tartışıyor:1- Enerji yatırımlarında yolsuzluk iddiaları,2- Türkiye'nin enerjide hızla dışa bağımlı hale gelmesi.Birincisiyle ilgili olarak Enerji Bakanı Hilmi Güler'in verdiği rakamlar, dudak uçuklatan cinsten. Bakana göre sektördeki yolsuzlukların maliyeti 41.5 milyar dolar. Gerisini siz düşünün...Bu alanda Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin nasıl soyulduğuna ilişkin olarak yapacağını söylediği açıklamayı bekliyoruz. Bir de TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarını ve sonuçlarını...İkincisine gelince... Türkiye hızla enerjide dışa bağımlı bir ülke haline geliyor. Bunun en somut örneği doğalgaz. Doğalgaz yatırımlarına hız veren Türkiye, ihtiyacından fazla bağlantı yapmış durumda. Bu da Enerji Bakanı'nın saptaması. Oysa diğer enerji kaynaklarıyla ilgilenilmiyor. Örneğin, dün konu ettiğimiz Zonguldak kömürü...Bilim adamlarının yaptıkları araştırmaların sonuçları
<#comment>#comment>
<#comment>#comment> Zonguldak kömür havzasının yıllardır sinyal vermesine karşılık, giderek batmakta olduğuna dün değinmiştik.
Neredeyse kaderine terk edilmiş görünen taşkömürü üretim bölgemiz, ihmalin, günü birlik siyasetin, kayırmacılığın kurbanı görünüyor.
Türkiye'de enerji sorunu gündemdeyken, Zonguldak kömür havzasının mercek altına alınmasında ülke ekonomisi ve ulusal çıkarlar açısından yarar var. Türkiye enerji konusunu iki açıdan tartışıyor:
1- Enerji yatırımlarında yolsuzluk iddiaları,
2- Türkiye'nin enerjide hızla dışa bağımlı hale gelmesi.
Birincisiyle ilgili olarak Enerji Bakanı Hilmi Güler'in verdiği rakamlar, dudak uçuklatan cinsten. Bakana göre sektördeki yolsuzlukların maliyeti 41.5 milyar dolar. Gerisini siz düşünün...
<#comment>#comment>
<#comment>#comment>
Zonguldak’ın yeraltındaki can damarları kurudukça, üstündeki yaşam canlılığı da giderek soluklaşıyor. Yıllardır Türkiye’nin gündeminde bulunan Zonguldak yeraltı madenciliğinin sorunları, azalmak bir yana giderek ağırlaşıyor. Bir zamanlar Türk ağır sanayiinin beslendiği en önemli kaynak olan Zonguldak kömürü, şimdi stoklarda alıcı bekliyor.
Kamu işletmeciliğinin sanayileşme sürecinde en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen Zonguldak kömür havzası, epeydir ülkenin sırtındaki en ağır yüklerden biri olarak gösteriliyor.
Bu noktaya gelinmesinde kuşku yok ki, ne Zonguldak maden işçisinin ne de kömürünün suçu var. Sorumluluk, bu süreçte gerekli önlemleri almayan, Zonguldak havzasını sadece adama göre iş uydurulan ve yerin altında unutan siyaset kurumu ve anlayışında. Yıllardır SOS vermesine rağmen bu sinyalleri algılamamakta direnen Ankara, Zonguldak’ı yeraltı ile yerüstüyle kaderine terk etmiş görünüyor.
Kömüre bağımlı yaşama alternatif ekonomiler üretemeyen Ankara’nın sadece maden işçisini sorumlu tutarak plansız programsız