Şirketlerinin yıllık cirosu sadece7 trilyon!

31 Ağustos 2001


<#comment>
Bayındırlık ve İskân Bakanı Koray Aydın’ın inşaat şirketleriyle ilgili tartışma sürüyor. Bakan Aydın’ın, deprem bölgesinde iş yapan müteahhitlere yapı malzemesi sattığına ilişkin iddialar, etik açıdan sorgulanıyor.
Bayındırlık Bakanı Koray Aydın’a, dünkü görüşmemizde bu konuyu sorduk. Yanıtı şu oldu:
- Ben 1986’dan beri bu işi yapıyorum. Mesleğim, işim bu. Ancak, bakan olduktan sonra fiilen işle ilgilenmem mümkün değildi. Doğru da değildi. Bu nedenle ben şirketin işlerini bilmem. Buna vaktim de yok. Ancak bu iddialar ortaya çıkınca ben de hemen araştırma yaptırdım. Ben özellikle deprem bölgesiyle iş yapılmaması talimatını zaten vermiştim. Biz özellikle Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’yle çalışıyoruz. Ama deprem bölgesinde iş yapan çok eski müşterilerimiz de var. Onlar hep bizden mal alırlar. Buna da baktırdım. Deprem bölgesinde 120 kadar müteahhit iş yapıyor. Bunlardan en fazla 4 - 5 tanesi bizim müşterimiz. Mal alanların sayısı bunu geçmez. 120 rakamı içinde de önemli bir rakam değildir. O kişilerle çok eski bir müşteri ilişkimiz var. Örneğin bunlardan bir tanesi Dinar depremi sonrasında da bizden mal almış. Yani çok eski müşterilerimiz.

Yazının Devamı

Vurgun Operasyonunda kriz

30 Ağustos 2001

Gündemdeki önemli konulardan biri de Bayındırlık Bakanlığında yürütülen "vurgun" operasyonu. Koalisyonun MHP kanadı, operasyonun ANAPın özel çabasıyla yürütüldüğünü ve siyasi amaç güttüğünü düşünüyor. Bu yaklaşım, koalisyon içinde bir ANAP - MHP çatışmasına dönüşebilir mi? Başbakan Ecevit, bu sorumuza şu temenniyle karşılık veriyor: TALİHSİZLİK OLUR - Umarım dönüşmez. Şu ara ülkenin bir hükümet bunalımına tahammülü yok. Ekonomide yeni yeni olumlu sonuçlar alıyoruz. İyi işaretler ortaya çıkmaya başladı. Böyle bir ortamda bir koalisyon çatışması, bir hükümet sorunu talihsizlik olur. Bu tür soruşturmaların koalisyon içinde çatışmaya, siyasi kavgaya dönüştürülmesi yanlış olur. ANAPın bu operasyonla ilgili bir kusuru, MHPye dönük özel bir gayreti var mı? Doğrusu bilemiyorum, sanmıyorum. Soruşturmayı ve sonuçlarını beklemek daha doğru ve uygun olur. Ecevit, Bayındırlık Bakanlığındaki operasyonun bir Bahçeli - Yılmaz çatışmasına dönüşmemesi temennisinde bulunuyor. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan da bu gayret içinde. Ecevit, henüz Bahçeli ve Yılmaz'la bu konuyu görüşmüş değil. Ama Özkan devrede. Bahçeli ve Yılmazla temas ederek soruşturmanın, hükümet sorununa dönüşmesini önlemeye

Yazının Devamı

Vurgun Operasyonu’nda kriz

30 Ağustos 2001


<#comment>
Gündemdeki önemli konulardan biri de Bayındırlık Bakanlığı’nda yürütülen "vurgun" operasyonu. Koalisyonun MHP kanadı, operasyonun ANAP’ın özel çabasıyla yürütüldüğünü ve siyasi amaç güttüğünü düşünüyor. Bu yaklaşım, koalisyon içinde bir ANAP - MHP çatışmasına dönüşebilir mi? Başbakan Ecevit, bu sorumuza şu temenniyle karşılık veriyor:

‘TALİHSİZLİK OLUR’
- Umarım dönüşmez. Şu ara ülkenin bir hükümet bunalımına tahammülü yok. Ekonomide yeni yeni olumlu sonuçlar alıyoruz. İyi işaretler ortaya çıkmaya başladı. Böyle bir ortamda bir koalisyon çatışması, bir hükümet sorunu talihsizlik olur. Bu tür soruşturmaların koalisyon içinde çatışmaya, siyasi kavgaya dönüştürülmesi yanlış olur. ANAP’ın bu operasyonla ilgili bir kusuru, MHP’ye dönük özel bir gayreti var mı? Doğrusu bilemiyorum, sanmıyorum. Soruşturmayı ve sonuçlarını beklemek daha doğru ve uygun olur. Ecevit, Bayındırlık Bakanlığı’ndaki operasyonun bir Bahçeli - Yılmaz çatışmasına dönüşmemesi temennisinde bulunuyor. Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan da bu gayret içinde. Ecevit, henüz Bahçeli ve Yılmaz'la bu konuyu görüşmüş değil. Ama Özkan devrede. Bahçeli ve Yılmaz’la temas ederek soruşturmanın,

Yazının Devamı

Kitabına uydurma

29 Ağustos 2001

Eğer, işleri kağıt üstünde mevzuata uygun hale getirmişseniz, hırsızlığı da rüşveti de "hukuki dayanak" zırhına saklayabilirsiniz. "Kitabına uydurma" nın en yaygın olduğu alan ihale işleridir. Nasıl kitap hazırlanırsa hazırlansın, Türkiye'de "taahhüt" işlerinde kitabına uydurmanın "nüne geçilememiştir. Yürürlükteki Devlet İhale Yasası'na da yolsuzluğu, hırsızlığı, rüşveti uydurmak çok zor değildir.Nitekim Bayındırlık Bakanlığı'nda sürdürülen "vurgun" operasyonunun ilk aşamalarında ortaya çıkan bilgiler bile, bakanlığın sorumluluğundaki inşaat işlerinin "kitabına uydurularak" yürütüldüğünü g"steriyor.İnşaat ve diğer taahhüt işleri nasıl kitabına uydurulur?Devlet işlerinin ihale yoluyla yapılmasının amacı, işi en iyi ve en ucuza yapabilecek kişi ve kuruluşu rekabet ve adil yarış koşullarında belirlemektir. İş ilan edilir ve o işe talip olma niteliklerini taşıyanların ihaleye girmesi istenir. İşe talip olan yükleniciler kendi aralarında yarışırlar ve en iyi, en ucuz teklifi veren işi alır.Ancak uygulama b"yle değildir. B"yle olmadığı da yetkililerce bilinir.Birbiriyle yarışmaları gereken müteahhitler aksine kendi aralarında anlaşır ve tekliflerini, işi kimin almasına karar

Yazının Devamı

Kitabına uydurma

29 Ağustos 2001


<#comment>Yolsuzluğun, rüşvetin, hırsızlığın "mevzuata uydurulması" anlamına gelir, "kitabına uydurma."Eğer, işleri kağıt üstünde mevzuata uygun hale getirmişseniz, hırsızlığı da rüşveti de "hukuki dayanak" zırhına saklayabilirsiniz.
"Kitabına uydurma"nın en yaygın olduğu alan ihale işleridir. Nasıl kitap hazırlanırsa hazırlansın, Türkiye'de "taahhüt" işlerinde kitabına uydurmanın önüne geçilememiştir. Yürürlükteki Devlet İhale Yasası'na da yolsuzluğu, hırsızlığı, rüşveti uydurmak çok zor değildir.
Nitekim Bayındırlık Bakanlığı'nda sürdürülen "vurgun" operasyonunun ilk aşamalarında ortaya çıkan bilgiler bile, bakanlığın sorumluluğundaki inşaat işlerinin "kitabına uydurularak" yürütüldüğünü gösteriyor.
İnşaat ve diğer taahhüt işleri nasıl kitabına uydurulur?
Devlet işlerinin ihale yoluyla yapılmasının amacı, işi en iyi ve en ucuza yapabilecek kişi ve kuruluşu rekabet ve adil yarış koşullarında belirlemektir. İş ilan edilir ve o işe talip olma niteliklerini taşıyanların ihaleye girmesi istenir. İşe talip olan yükleniciler kendi aralarında yarışırlar ve en iyi, en ucuz teklifi veren işi alır.
Ancak uygulama böyle değildir. Böyle olmadığı da

Yazının Devamı

Katiliyle buluştu mu?

28 Ağustos 2001

Garih cinayetindeki sır perdesi henüz kalkmadı.Cinayet günü gözaltına alınan, 13 yaşında boyacı bir çocuğun en güçlü zanlı hatta hatta, katil olduğu yönünde verilen bilgi ve oluşturulan havanın doğru olmadığı bir gün sonra anlaşıldı. İşadamı Üzeyir Garih'in hunharca katledilmesi büyük üzüntü yarattı. Sadece iş dünyasında değil bütün toplumda başarıları, kişiliği ve hoşgörüsüyle saygın bir yere sahipti. Sadece kendi işiyle değil ülkenin tüm sorunlarıyla ilgilenen, çözüm yolları üretmeye çalışan iş dünyasının örnek isimlerindendi Garih. Yokluğunun başta iş dünyasında olmak üzere kolay doldurulamayacak bir boşluk yaratacağı kuşkusuzdur. Yakınlarına ve dostlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Zanlıdan delil üretildi - Benim böyle bir beyanım olmadı. Yanlış algılandı. Arkadaşlar olayı soruşturmayı sürdürüyorlar.Bu tür olaylarda polisin suçluyu kısa sürede bulduğu veya yakaladığı yönünde verilen bilgi ve yapılan imaların toplumda daha büyük düş kırıklığı yarattığına yakın geçmişten birçok örnek vermek mümkün.Polisin hep söylediği ancak yaşama geçiremediği, "zanlıdan delile değil delilden zanlıya gitmek" yönteminin ciddiyet ve titizlikle uygulanması gerekiyor. Ancak, Garih olayında

Yazının Devamı

Katiliyle buluştu mu?

28 Ağustos 2001



<#comment>İşadamı Üzeyir Garih'in hunharca katledilmesi büyük üzüntü yarattı. Sadece iş dünyasında değil bütün toplumda başarıları, kişiliği ve hoşgörüsüyle saygın bir yere sahipti. Sadece kendi işiyle değil ülkenin tüm sorunlarıyla ilgilenen, çözüm yolları üretmeye çalışan iş dünyasının örnek isimlerindendi Garih. Yokluğunun başta iş dünyasında olmak üzere kolay doldurulamayacak bir boşluk yaratacağı kuşkusuzdur. Yakınlarına ve dostlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz.
Garih cinayetindeki sır perdesi henüz kalkmadı.
Cinayet günü gözaltına alınan, 13 yaşında boyacı bir çocuğun en güçlü zanlı hatta hatta, katil olduğu yönünde verilen bilgi ve oluşturulan havanın doğru olmadığı bir gün sonra anlaşıldı.

İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, katil zanlısı konusunda neden böyle aceleci bir yansıtma yapıldığına ilişkin sorumuzu yanıtlarken şöyle dedi:

Yazının Devamı

Varyag'ın geçişi

27 Ağustos 2001

İki yıldır Karadeniz'de bekleyen Varyag'a, Ankara sonuçta geçiş izni vermiş g"rünüyor. Ancak, bu geçişle ilgili bazı teknik ve siyasi kaygıların sürdüğünü s"yleyebiliriz. ™zellikle, denizcilikten sorumlu Devlet Bakanı Ramazan Mirzaoğlu ve bakanlığın teknik heyeti geçiş güvenliğinden ve Varyag'ın gelecekte "emsal" g"sterilmesinden endişe duyuyorlar. Bu endişe en üst düzeyde dile getirilmiş olmasına karşın, Ankara'dan geçişe onay çıkması ilgilileri düşündürüyor. Çin'in Ukrayna'dan satın aldığı tamamlanmamış uçak gemisi Varyag'ın Boğazlar'dan geçişiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Teknik kaygılar... Varyag için Ukrayna ve Çin'in 1998 ve 2000 yıllarında yaptıkları "geçiş izni" başvurusu Türkiye tarafından Boğazlar'ın güvenliği gerekçesiyle geri çevrildi.İstanbul Boğazı'nın "zeliklikleri ve İstanbul'un güvenliği belli büyüklüklerin üzerindeki gemilerin geçişine uygun değildir. Bugüne kadar Boğazlar'dan geçişine izin verilen en büyük gemi 312 metredir. Bu uzunluğu aşan gemilere geçiş izni verilmemiştir.Varyag ise 309 metredir. Ancak bu geminin motoru ve dümeni yoktur. Kendi seyrini kontrol edemez. Bu nedenlerle rom"rklarla çekilecektir. Bu durumda rom"rklarla birlikte geminin

Yazının Devamı