<#comment>#comment>
Ordu'da "Herkesin ağzında fındık var" dersek, abartı olmaz. Ağzını açan "fındık" diye başlıyor, "fındık" diye bitiriyor. Karadeniz'in en sakin huylu insanları olarak bilinen Orduluları fındık fiyatı hırçınlaştırmış. Öfkelerine bakılırsa, "deli etmiş" bile diyebiliriz. Dünyanın en kaliteli fındığını üreten Orduluların her biri hesap uzmanı gibi. Hamburg fındık borsasındaki ince hesapları yaylalardaki köylüler kadar hızla anlayıp, anlatabilen yok...
Milliyet TIR'ının etrafını çevirmiş Ordulular bizden çok birbirleriyle tartıştılar. "Ben fındık brokeriyim" diye söze başlayıp Ankara'ya "fındık dersi" veriyor: "Fındık dediğin dolardır. Fındığın varsa nakit doların var demektir. Ama Ankara bunu anlamıyor. Bugün devletin üzerine yük olmayan kaç ürün var derseniz, yanıtlardan biri fındıktır. Dünyanın en büyük üreticisi Türkiye, fındığını sudan ucuza satıyor. Oysa, Ordu'da üreticiye 300 milyon dolar yatırsalar, 1 milyar dolar kazanırlar."Üreticileri dinledikçe sorun daha net anlaşılıyor:
"Eğer devlet fiyat açıklamasaydı, yüzümüz gülecekti. Fındık, serbest piyasada 1 milyon 700 bine alınıp satılıyordu. Daha da yukarı gidecekti. Ancak devlet 1
Samsun halkı da krizden nasibini almış. Gündemin birinci sırasında iş ve iş güvenliği var. Biri, "Türkiye'de geçen Türk lirası istiyoruz", diğeri, "Mühendislikten vazgeçtik, odacılığa razıyız" diye bağırıyor. Bir diğeri, "Bu paranın üstündeki Atatürk resmi utancından sızlıyordur" diye sesleniyor. Biri, "Türkiye'de geçen Türk lirası istiyoruz" diye bağırırken, diğeri, "Mühendislikten vazgeçtik, odacılığa razıyız" diye bağırıyor. Bir diğeri, "Bu paranın üstündeki Atatürk resmi utancından sızlıyordur" diye seslenirken, "teki "5 milyar krediye 62 milyar faiz olur mu?" diye sızlanıyor.Samsun halkı da krizden nasibini almış. Gündemin birinci sırasında iş ve iş güvenliği var.Cumhuriyet Meydanı'nda g"rüştüğümüz vatandaşların taleplerinden sadece devlete değil, piyasa ekonomisine d"nük bir güvensizliğin yaygınlaştığı anlaşılıyor.Her ne kadar ekonomik sıkıntının faturasını siyasete ve devlete kesiyorlarsa da, iş bulma ve güvenceye kavuşma konusunda piyasaya değil, devlete y"nelmiş g"rünüyorlar. Bu çelişkili eğilim, hem işadamlarında, hem de iş arayan vatandaşlarda g"zleniyor. Cumhuriyet Meydanı'na kafayı uzattığınızda vatandaşın birbirini bastıran seslerini duyuyorsunuz. Derviş
<#comment>#comment>
Samsun halkı da krizden nasibini almış. Gündemin birinci sırasında iş ve iş güvenliği var. Biri, "Türkiye'de geçen Türk lirası istiyoruz", diğeri, "Mühendislikten vazgeçtik, odacılığa razıyız" diye bağırıyor. Bir diğeri, "Bu paranın üstündeki Atatürk resmi utancından sızlıyordur" diye sesleniyor.
Cumhuriyet Meydanı'na kafayı uzattığınızda vatandaşın birbirini bastıran seslerini duyuyorsunuz.
Biri, "Türkiye'de geçen Türk lirası istiyoruz" diye bağırırken, diğeri, "Mühendislikten vazgeçtik, odacılığa razıyız" diye bağırıyor. Bir diğeri, "Bu paranın üstündeki Atatürk resmi utancından sızlıyordur" diye seslenirken, öteki "5 milyar krediye 62 milyar faiz olur mu?" diye sızlanıyor.
DSP milletvekillerinin bütün illeri gezdikten sonra düzenledikleri rapordaki ortak şikayetlerin Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde yoğunlaştığı kaydediliyor. Milletvekillerinin il raporlarındaki bilgilere dayanılarak Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu hakkında düzenlenen bir rapor, DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit'e sunuldu. DSP'de, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na ilişkin eleştiri ve şikayetlerin giderek ağırlaşan bir soruna d"nüştüğü g"zleniyor. 'KADROLAŞMA BAŞLATTI' Bostancıoğlu hakkında Ecevit'e verilen rapor "zetle ş"yle: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın merkez, taşra teşkilatları ile her seviyeden eğitim kurumlarındaki y"netici ve "ğretmenler MHP ağırlıklıdır. Tarikatçı, irticacı unsurları "ne çıkan y"neticilerdir. ™rneğin, Nevşehir, Konya, Osmaniye, Tokat, Rize gibi birçok il ve ilçede ve "zellikle MHP'nin etkin olduğu y"relerde:* Liselerde tenefüs saatlerinde Mehter Marşı çalınmaktadır.* Bozkurt rozeti takmayan "ğrencilere baskı yapılmakta, takanlara ayrıcalık tanınmaktadır.* ™ğretmen ve y"neticilerden destek ve cesaret alan "ğrenciler (Reis lakaplı) çeteler kurmaktadır.* Bu çeteler y"relerindeki šlkü Ocakları ile bağlantı içindedirler.* Bu kaygı verici oluşumlar
<#comment>#comment>
DSP'de, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'na ilişkin eleştiri ve şikayetlerin giderek ağırlaşan bir soruna dönüştüğü gözleniyor.
DSP milletvekillerinin bütün illeri gezdikten sonra düzenledikleri rapordaki ortak şikayetlerin Milli Eğitim Bakanlığı üzerinde yoğunlaştığı kaydediliyor. Milletvekillerinin il raporlarındaki bilgilere dayanılarak Milli Eğitim Bakanı Bostancıoğlu hakkında düzenlenen bir rapor, DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit'e sunuldu.
Raporda; Bostancıoğlu'nun Bakanlığı'na hakim olmadığı, Bakanlığı Müsteşar Bener Cordan'ın yönettiği, merkez ve taşra teşkilatında MHP'li kadrolaşmaya göz yumulduğu ve koruma sağlandığı, Hikmet Uluğbay zamanında yapılan atamaların iptal edilerek yerlerine MHP'li, tarikatçı ve irticacı kimlikleri ön planda olan kişilerin atandığı belirtiliyor.
Bostancıoğlu hakkında Ecevit'e verilen rapor özetle şöyle:
ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmazın Anayasa paketinin Mecliste görüşülmesinden önceki son toplantı olduğu için Milli Güvenlik Kurulunda bu bağlamda konuşmayı düşündüğünü dün duyurmuştuk. Yılmaz, açtığı ulusal güvenlik tartışmasının Anayasa değişikliği paketi ile ilişkili yönlerini Milli Güvenlik Kurulunda gündeme getirmeyi ve pakete son şekli verilmeden MGKnın eğilimini almayı düşünüyor. Milli Güvenlik Kurulunun yarın yapacağı toplantı ulusal güvenlik tartışması ve Anayasa değişikliği paketi açısından önem taşıyor. Sezer ve Ecevit gündeme getirmeyecek Askerler de daha önceki Milli Güvenlik kurulu toplantılarında dile getirdikleri çekinceleri anımsatacaklar. Askerlerin eğilimi yarınki toplantıda ANAP lideri Yılmazı dinledikten sonra yanıt verme yönünde.Askerlerin bir beklentisi de Anayasa değişikliği paketi ile ilgili daha önce sivillere iletmiş oldukları ulusal bütünlük ve laik rejim açısından kaygı duydukları konularda paketin değiştirilmesi. Askerlerin Yılmazın yapacağı konuşma sonrasında, Anayasa değişikliği paketinin öngördüğü bazı adımların ulusal güvenlik açısından ileride doğurabileceği riskleri yeniden gündeme getirmeleri büyük olasılık.Avrupa Birliğine tam
<#comment>#comment>
Milli Güvenlik Kurulu’nun yarın yapacağı toplantı ulusal güvenlik tartışması ve Anayasa değişikliği paketi açısından önem taşıyor.
ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz’ın Anayasa paketinin Meclis’te görüşülmesinden önceki son toplantı olduğu için Milli Güvenlik Kurulu’nda bu bağlamda konuşmayı düşündüğünü dün duyurmuştuk. Yılmaz, açtığı ulusal güvenlik tartışmasının Anayasa değişikliği paketi ile ilişkili yönlerini Milli Güvenlik Kurulu’nda gündeme getirmeyi ve pakete son şekli verilmeden MGK’nın eğilimini almayı düşünüyor.
Yarınki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında askerlerin tavrı ne olacak? Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Ecevit’in gündeme getirmeyi düşünmedikleri bu konuda askerlerin eğilimi de tartışmayı açan taraf olma yönünde değil. Ancak Yılmaz’ın Anayasa değişikliği paketi bağlamında konuyu gündeme getirmesi halinde...
Askerler de daha önceki Milli Güvenlik kurulu toplantılarında dile getirdikleri çekinceleri anımsatacaklar. Askerlerin eğilimi yarınki toplantıda ANAP lideri Yılmaz’ı dinledikten sonra yanıt verme yönünde.
Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Ecevit, konuyu MGK'da açmayı uygun bulmadıklarını ifade ettiler.Başbakan Ecevit, Yılmaz ve Kıvrıkoğlu'nun ne düşündüklerini bilmediğini de kaydetti.Ulusal güvenlik tartışmasını ülke gündemine taşıyan ANAP lideri Yılmaz, Milli Güvenlik Kurulu'nda tartışmayı sürdürecek mi?Bu soruyu dünkü g"rüşmemizde Yılmaz'a y"nelttik. Yanıtı şu oldu:"Durumu toplantıda değerlendireceğim. 21 Ağustos'ta yapılacak Milli Güvenlik Kurulu, Anayasa değişikliği paketinin Meclis'te g"rüşülmesinden "nceki son toplantı oluyor. Bu nedenle Anayasa değişikliği paketi bağlamında konuşurum. Paketin içeriği de tartışılan konularla ilişkili. Paket, Meclis'te g"rüşülmeden "nce son toplantı olan MGK'da ele alınır. Ben de bu çerçevede g"rüşlerimi aktarırım."ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Yılmaz, tartışmaya açtığı ulusal güvenlik konusuyla Avrupa Birliği y"nünde atılacak adımları ilgilendiren Anayasa değişikliği paketini ilişkilendirerek, MGK'da bir değerlendirme yapacak.MGK'nın askeri kanadına gelince...Ulusal güvenlik konusunun açılıp açılmayacağı tümüyle Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun vereceği karara bağlı. Komutanlar, MGK "ncesinde yapacakları temasta