Amaç, Türk lirasına güveni artırmak, d"vize y"nelmeyi "nlemek. Ancak, bu "zendirme ve caydırma politikaları ne kadar etkili olur? Vatandaşın ve yabancı yatırımcının dolar yerine Türk lirasını tercih etmesi beklenebilir mi, sağlanabilir mi?Bu koşullarda bu sorulara evet yanıtı vermek zordur.Hazine ve maliyenin birlikte aldığı Türk lirasını "zendirici kararlar açıklanırken aynı zamanda televizyonlardan üniversitelerin ücretleri açıklanıyordu. Şu üniversite 6 bin dolar, bu üniversite 7 bin 500 dolar, diğer üniversite 11 bin dolar... Liste b"yle uzayıp gitti. šniversitelerin yıllık ücretlerini dolarla açıkladığı bir ortamda Türk lirasının hükmü ne olacak?Bir diğer saptama tasarruf mevduatlarındaki duruma ilişkindir. Bankadaki mevduatın yarısından fazlası d"viz olarak tutuluyor. Bilim adamlarının dolarizasyon riski dedikleri bu durum, Türkiye'ye çoktan yerleşmiş durumda.Hazine dolar cinsinden borçlanabiliyor.Piyasalara bakıyorsunuz k"şe başındaki küçük alışverişlerde bile dolar kullanılıyor. Kiraların belirlenmesinde, vadeli satışlarda, borç alışverişlerinde esas alınan yine dolar.Türk lirasının değişim aracı olmanın yanı sıra birikim aracı olma işlevi de giderek kayboluyor. Tasarruf
<#comment>#comment>Devlet Bakanı Derviş ve ekibi Türk lirasını cazip hale getirmek için bazı önlemler açıkladılar. Repoya uygulanan stopaj oranları artırıldı, uzun vadeli Türk lirası cinsinden mevduat stopaj indirimleriyle özendirildi.
Amaç, Türk lirasına güveni artırmak, dövize yönelmeyi önlemek. Ancak, bu özendirme ve caydırma politikaları ne kadar etkili olur? Vatandaşın ve yabancı yatırımcının dolar yerine Türk lirasını tercih etmesi beklenebilir mi, sağlanabilir mi?
Bu koşullarda bu sorulara evet yanıtı vermek zordur.
Hazine ve maliyenin birlikte aldığı Türk lirasını özendirici kararlar açıklanırken aynı zamanda televizyonlardan üniversitelerin ücretleri açıklanıyordu. Şu üniversite 6 bin dolar, bu üniversite 7 bin 500 dolar, diğer üniversite 11 bin dolar... Liste böyle uzayıp gitti. Üniversitelerin yıllık ücretlerini dolarla açıkladığı bir ortamda Türk lirasının hükmü ne olacak?
Bir diğer saptama tasarruf mevduatlarındaki duruma ilişkindir. Bankadaki mevduatın yarısından fazlası döviz olarak tutuluyor. Bilim adamlarının dolarizasyon riski dedikleri bu durum, Türkiye'ye çoktan yerleşmiş durumda.
Hazine dolar cinsinden borçlanabiliyor.
SAĞLIK BAKANI: BASIN BENİ YANLIŞ ANLADI Osman Durmuş, Sağlık Bakanı ve bir doktor olarak, böyle bir düzenleme yapılmasını istedi mi? Sağlık meslek liselerinde bekâret kontrolü talep etti mi? Dünya görüşü bu yönde midir? Sağlık Bakanı, dün yaptığımız görüşmedeki görüşlerle tam aksi bir yaklaşım sergiledi. Basında kendisine yöneltilen eleştirileri havada bırakacak bir değerlendirme yaptı. Hem yönetmelik tartışmasının işin aslı öğrenilmeden yürütüldüğünü, hem de sözlerinin ve yaklaşımının çarpıtıldığını vurguladı. İşte Bakan Durmuşun görüşleri: Sağlık Bakanı Osman Durmuş, son günlerde, sağlık meslek liselerine girişte kız öğrencilere bekâret kontrolü yapılacağı yönündeki haberler nedeniyle tartışma konusu oldu. Sağlık Meslek Liseleri Disiplin Yönetmeliği'ne bu yönde bir hüküm koyduğu gerekçesiyle eleştirildi. Bekâret kontrolünün çağdışı olduğu, öğrencilerin onurunu zedelediği görüşüyle Sağlık Bakanı Osman Durmuş sert eleştirilere maruz kaldı. Bu tartışmada "iffet" kavramı da değişik açılardan yorumlandı. Sonuçta, fatura konu tam aydınlığa kavuşmadan Sağlık Bakanı Osman Durmuşa kesildi. Fuhuş, öğrenime engel değildir "Önce şunu açıklıkla ifade edeyim ki, ben, öğrenim hakkının önünde
<#comment>#comment>
Sağlık Bakanı Osman Durmuş, son günlerde, sağlık meslek liselerine girişte kız öğrencilere bekâret kontrolü yapılacağı yönündeki haberler nedeniyle tartışma konusu oldu. Sağlık Meslek Liseleri Disiplin Yönetmeliği'ne bu yönde bir hüküm koyduğu gerekçesiyle eleştirildi. Bekâret kontrolünün çağdışı olduğu, öğrencilerin onurunu zedelediği görüşüyle Sağlık Bakanı Osman Durmuş sert eleştirilere maruz kaldı. Bu tartışmada "iffet" kavramı da değişik açılardan yorumlandı. Sonuçta, fatura konu tam aydınlığa kavuşmadan Sağlık Bakanı Osman Durmuş’a kesildi.
Osman Durmuş, Sağlık Bakanı ve bir doktor olarak, böyle bir düzenleme yapılmasını istedi mi? Sağlık meslek liselerinde bekâret kontrolü talep etti mi? Dünya görüşü bu yönde midir? Sağlık Bakanı, dün yaptığımız görüşmedeki görüşlerle tam aksi bir yaklaşım sergiledi. Basında kendisine yöneltilen eleştirileri havada bırakacak bir değerlendirme yaptı. Hem yönetmelik tartışmasının işin aslı öğrenilmeden yürütüldüğünü, hem de sözlerinin ve yaklaşımının çarpıtıldığını vurguladı. İşte Bakan Durmuş’un görüşleri:
"Önce şunu açıklıkla ifade edeyim ki, ben, öğrenim hakkının önünde hiçbir engel bulunmaması gerektiğini
Kahvaltıda, "ğle yemeğinde ve akşam yemeğinde işadamı, bankacı, bilim adamı, gazetecilerden oluşan değişik gruplarla Fischer'i tartıştırmayı amaçlıyor.Organizasyonu, Derviş'in yardımcısı Oya šnlü yürütüyor.Derviş ve šnlü, Fischer'la üç ayrı grubu bir araya getirmeyi düşünüyorlar.Birinci grupta Türkiye'nin en büyük işadamları yer alıyor. Koç, Sabancı, Doğan, Eczacıbaşı gibi "zel sekt"rün en büyükleri var. Ayrıca TšSİAD, İTO, İSO, İKV başkanları gibi "zel sekt"r kuruluşlarının y"neticilerinin de davet edilmesi s"z konusu.İkinci grupta ise banka sahipleri ve banka y"neticileri var. Türkiye'de "piyasa yapıcı" olarak bilinen 10 - 15 büyük bankanın sahipleri ve üst düzey y"neticileri, Fischer'la bir araya gelecekler. Bankacılık sorunları ve yapısal düzenlemeleri ele alacaklar.Bir diğer grup ise bilim adamları ve gazeteciler olacak. Hem üniversitelerde, hem televizyonlarda g"rev yapan Asaf Savaş Akad, Deniz G"kçe, Mahfi Eğilmez, Ercan Kumcu, Enis Berberoğlu, Hurşit Güneş gibi isimlerin davet edilmesi düşünülüyor.Her üç grupla yapılacak yemekli toplantıların ortak konusu, işadamları, bankacılar, bilim adamları ve gazetecilerin programa ve IMF'ye nasıl baktıklarının ortaya konulması ve
<#comment>#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş, hafta sonunda Türkiye gelecek olan IMF Başkan Yardımcısı Stanley Fischer'ın bir gününü boş tutmayı planlıyor. Bu boş günde de İstanbul'da çeşitli kesimlerle Fischer'i bir araya getirmeyi düşünüyor.
Kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde işadamı, bankacı, bilim adamı, gazetecilerden oluşan değişik gruplarla Fischer'i tartıştırmayı amaçlıyor.
Organizasyonu, Derviş'in yardımcısı Oya Ünlü yürütüyor.
Derviş ve Ünlü, Fischer'la üç ayrı grubu bir araya getirmeyi düşünüyorlar.
Birinci grupta Türkiye'nin en büyük işadamları yer alıyor. Koç, Sabancı, Doğan, Eczacıbaşı gibi özel sektörün en büyükleri var. Ayrıca TÜSİAD, İTO, İSO, İKV başkanları gibi özel sektör kuruluşlarının yöneticilerinin de davet edilmesi söz konusu.
İkinci grupta ise banka sahipleri ve banka yöneticileri var. Türkiye'de "piyasa yapıcı" olarak bilinen 10 - 15 büyük bankanın sahipleri ve üst düzey yöneticileri, Fischer'la bir araya gelecekler. Bankacılık sorunları ve yapısal düzenlemeleri ele alacaklar.
Ankara kulislerinde, ANAP'ın 4 - 5 Ağustos tarihlerinde yapılacak büyük kongresinden sonra kabinede bakan sayısı azaltılarak revizyona gidileceği haberleri yoğunlaştı.Enis ™ksüz'ün istifasıyla Ulaştırma Bakanlığı'nın boşalmış olması kabine revizyonu ve küçülme için bir fırsat olarak g"rülüyor.Koalisyon ortaklarında, Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Ulaştırma Bakanlığı'na kabine içinden kaydırma yaparak küçülme operasyonunu başlatması beklentisi var. Eğer Bahçeli b"yle bir y"ntem izleyerek devlet bakanlarından birini Ulaştırma Bakanı yapar ve yeni bir devlet bakanı saptamazsa, DSP ve ANAP da birer devlet bakanlığını boşaltma eğilimindeler. B"ylece üç ortağın birer bakan azaltmasıyla ilk aşamada 36 bakanlık sayısının 33'e indirilmesi düşünülüyor.šç devlet bakanlığının bu şekilde tasfiyesinden bir süre sonra da koalisyonun üç kanadından 2'şer bakanlık daha azaltılması "nerisi de gündemde. Bu "neri de kabul g"rürse, bakan sayısının 27'ye indirilmesi sağlanmış olacak.Bu "nerilere koalisyonun DSP ve ANAP kanadı olumlu bakıyor.MHP kanadının da aynı yaklaşımı paylaşması halinde kamuoyunun beklediği gibi bakan sayısının "nemli "lçüde azaltılması
<#comment>#comment>Kabinede revizyonla birlikte bakan sayısının azaltılması beklentisi giderek artıyor.
Ankara kulislerinde, ANAP'ın 4 - 5 Ağustos tarihlerinde yapılacak büyük kongresinden sonra kabinede bakan sayısı azaltılarak revizyona gidileceği haberleri yoğunlaştı.
Enis Öksüz'ün istifasıyla Ulaştırma Bakanlığı'nın boşalmış olması kabine revizyonu ve küçülme için bir fırsat olarak görülüyor.
Koalisyon ortaklarında, Başbakan Yardımcısı ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Ulaştırma Bakanlığı'na kabine içinden kaydırma yaparak küçülme operasyonunu başlatması beklentisi var. Eğer Bahçeli böyle bir yöntem izleyerek devlet bakanlarından birini Ulaştırma Bakanı yapar ve yeni bir devlet bakanı saptamazsa, DSP ve ANAP da birer devlet bakanlığını boşaltma eğilimindeler. Böylece üç ortağın birer bakan azaltmasıyla ilk aşamada 36 bakanlık sayısının 33'e indirilmesi düşünülüyor.
Üç devlet bakanlığının bu şekilde tasfiyesinden bir süre sonra da koalisyonun üç kanadından 2'şer bakanlık daha azaltılması önerisi de gündemde. Bu öneri de kabul görürse, bakan sayısının 27'ye indirilmesi sağlanmış olacak.
Bu önerilere koalisyonun DSP ve ANAP kanadı olumlu bakıyor.