<#comment>#comment>İç kaynak paketlerinden birini Başbakan Ecevit'in dört ay önce verdiği talimatla hazırlanan "imar ve emlak paketi" oluşturuyor.
Hükümet bu paketle, vergisiz yoldan önemli bir gelir kaynağına ulaşacağını hesaplıyor.
Başbakan Ecevit, söz konusu paketin ek bütçe yasası Meclis'ten geçtikten sonra açılacağını kaydetti.
İmar ve emlak paketinin iki ayağı var.
Birincisi, Hazine arazileri üzerine kurulmuş yerleşim yerlerinin incelenerek belli bir bedel karşılığında imar kapsamına alınması ve böylece ruhsatsız yapıların ruhsatlı hale getirilmesi. Paketin bu ayağını çıkarılacak bir yasayla uzmanlardan oluşacak heyetlerin yapacakları inceleme sonrası belirlenecek bedeller üzerinden imarsız, ruhsatsız yapıların yasal çerçeveye alınması oluşturuyor.
Özellikle başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerde oluşturulan bu kaçak yerleşim yerlerinden önemli bir gelir beklentisi var.
<#comment>#comment>Yeni programın finansmanı için sağlanacak iç kaynak kalemlerinden birini de kamu harcamalarındaki tasarruf oluşturacak.
Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantısında enine boyuna tartışılan konulardan biri de bu oldu. Sonuçta, bütün bakanların, kendi bakanlıklarında personel, tesis ve araçlar açısından yapabilecekleri tasarrufu saptamaları görevi verildi.
Kamu kesimindeki tasarruf araçlarının başlıcalarını şişkin personel kadrosunun daraltılması, nakte çevrilebilir arazi, arsa ve tesislerin elden çıkarılması, makam, diğer otomobil ve araç parkının da elden çıkarılarak asgariye indirilmesi var.
Bu çerçevede her bakanlık öncelikle merkez teşkilatında yığılmış "bankamatik memuru" varsa bunları saptayacak ve konumlarına uygun işleme tabi tutacak. Üretime sokulabilecek nitelikteki personel merkezden taşra teşkilatlarına doğru kaydırılacak, üretim dışı olanlar ise kadro dışına çıkarılacak.
Bu çalışmalar içinde emekliliği dolmuş personel de emekli edilecek. Ayrıca kendi isteğiyle emekli olmak isteyenler de özendirilecek.
Makam aracı saltanatına son vermeyi de kararlaştıran Bakanlar Kurulu, bakanlıklardan gelecek otomobil ve araç parkı envanterine göre
<#comment>#comment>
Ekonomik ve Sosyal Konsey'de Türk-İş şartlarını sıraladı:1- Bankalardan boşaltılan milyar dolarları tahsil edin2- Siyasi Partiler Yasası'nı, Seçim Yasası'nı değiştirin3- Dokunulmazlıkları sınırlayın. Sonra destek isteyin
Hükümet yeni ekonomik program çerçevesindeki kararlarını açıklamadan önce "toplumsal uzlaşma" sağlamak amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey'i topladı.
Kamuoyunda olduğu gibi, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de de en çok merak edilen Devlet bakanı Kemal Derviş'in vereceği bilgiler ve ortaya koyacağı karar taslaklarıydı.
Konsey üyelerine dağıtılan taslak, Milliyet'in son günlerde duyurduğu dört temel önlemden oluşuyordu:
<#comment>#comment>Ara rejim tartışmalarının yersizliğine ve ekonomik programın başarılı olacağına ilişkin inanca yer veren Milli Güvenlik Kurulu bildirisi, askerlerin tutumunu sergilemesi açısından önemli bir belge niteliğindedir.
Ekonomik krizle birlikte özellikle Ankara'da yürütülen "ara rejim" kulisi, sonunda askerleri de rahatsız edecek boyutlara vardı. Hem Meclis'i, hem hükümeti, hem de askerleri rahatsız eden bu kulise, MGK bildirisiyle nokta konulmuş oldu. Bizzat askerlerin, "bu tartışmalar, AB'ye girme aşamasında olan Türkiye'nin dışarıdaki imajını zedeliyor" ifadesine imza konulması, "bulanık su avcıları"na kesin bir yanıt oldu.
Keza ekonomik durumun Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yine askerler tarafından gündeme getirilmesi ve başarıya olan inançlarının belirtilmesi de altı çizilmesi gereken ikinci önemli konu.
İki konu birbiriyle bağlantılı düşünüldüğünde, askerlere atfen dillendirilen, "ekonomik durumun kötülüğü nedeniyle ara rejime kayılıyor" senaryosunun "gerekçe" bölümünü de ortadan kaldırmış oldu.
Askerlerin, "ekonomik durumdan vazife çıkarma" peşinde olmadıkları da böylece kamuoyuna ve rejime ara verilmesini bekleyenlere duyurulmuş oldu.
<#comment>#comment>Hükümetin hazırladığı iç kaynak paketinde kamu arazilerinin satışı ve bazı dolaylı vergilerde oranların artırılmasının yanı sıra, üçüncü bir önemli gelir kalemi olarak, yasalara aykırı biçimde oluşturulmuş yerleşim birimleri yer alıyor. Hükümet yerleşim yerlerini belirli bir harç karşılığı yasallaştırarak gelir elde etmeyi planlıyor.
Bir çeşit imar affı gibi sonuç doğuracak bu proje, kentleşme açısından ağır sorun yaratmayacak bu tür bina ve ev sahiplerinden para alınmasını, karşılığında da bu insanların işgalci durumundan çıkarılmasını öngörüyor.
Hükümet çevrelerinde başta İstanbul olmak üzere özellikle büyük kentlerde Hazine arazilerinin işgal edilerek gerçekleştirilen yasadışı yapılaşmanın, gecekondu mahallelerinin imar düzenine sokulmasıyla önemli bir gelir elde edileceği tahmin ediliyor. Örnek olarak İstanbul'un Sultanbeyli semti gösteriliyor. Sultanbeyli örneğinde olduğu gibi büyük merkezlere dönüştürülen ancak yasallık taşımayan yerleşim yerleri, belirlenecek bedeller üzerinden yasal konuma getirilecek.
Başbakan Ecevit'e dünkü görüşmemizde bu konuyu sorduk:
- Hükümetin iç kaynak paketi çalışmaları içinde Hazine arazileri üzerine kurulan
<#comment>#comment>
Devlet Bakanı Kemal Derviş'in Türkiye'ye dönüşü ile birlikte hükümet, 72 saat sürecek kesintisiz bir ekonomi çalışmasına girecek. Hedef, pazartesi günü alınan ve alınacak ekonomik ve mali kararları açıklamak.
Bugün Milli Güvenlik Kurulu toplantısından sonra Yüksek Planlama Kurulu toplantısı, yarın Ekonomik ve Sosyal Konsey toplantısı, pazar günü de liderler zirvesi yapılacak. 72 saatin sonunda liderler zirvesinde kararlar kesinleştirilecek ve iç kaynak paketi ile birlikte pazartesi günü kamuoyuna duyurulacak.
Hükümet, bir servet vergisi almaya mı hazırlanıyor?
Başbakan Bülent Ecevit'e dünkü görüşmemizde bu soruyu yönelttik. Ecevit, "kesinlikle hayır" dedikten sonra ekledi:
<#comment>#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ilk kez katıldığı Bakanlar Kurulu toplantısında, Ulaştırma Bakanlığı'na dönük eleştirileri gündeme getirmesi üzerine Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli tarafından, "Ulaştırma Bakanı'yla görüştünüz mü" sorusuyla uyarılmasından sonra iki bakan arasındaki temas, bazı konulara açıklık getirmiş durumda.
Bahçeli'nin sözlerinden sonra Devlet Bakanı Kemal Derviş, ABD'ye gitmeden önce Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz'ü arayarak görüşme talebinde bulunuyor. Öksüz de Derviş'e tartışmalı konular hakkında bilgi veriyor.
Telekom'un özelleştirilmesiyle ilgili olarak Ulaştırma Bakanı Öksüz'ün Devlet Bakanı Derviş'e söylediği şu:
- Özelleştirmeyi ben de istiyorum. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin Telekom'un özelleştirilmesiyle ilgili dört tane iptal kararı var. Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi bu satış Anayasa'ya aykırı. Anayasa değiştirilmeden bu özelleştirmenin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz.
Öksüz'ün Anayasa'nın hangi maddelerine aykırılık bulunduğunu da izah etmesi üzerine Derviş:
- Sayın Öksüz, o zaman işimiz çok zor desenize, diye karşılık veriyor.
<#comment>#comment>Devlet Bakanı Kemal Derviş, ABD'de temaslarını sürdürürken, yapısal değişiklikleri içeren yasa tasarısı çalışmaları da hızlandırıldı.
Derviş'in daha önce kamuoyuna açıkladığı konularda Başbakanlık, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı yasa tasarısı taslaklarını hazırladılar.
Tasarılardan bazılarının cuma gününe kadar bitirilmesi ve önümüzdeki hafta Bakanlar Kurulu'ndan geçirilip Meclis'e gönderilmesi kararlaştırıldı.
Öncelikli tasarı taslakları içinde neler var?
IMF'nin üzerinde durduğu iki öncelikli çalışma bütçe yasasında, yapılacak değişiklik ve borçlanma yasası var.
Cuma gününe kadar yetiştirilmesi beklenen diğer tasarılar arasında ise Merkez Bankası Yasası, Telekom, Tekel, Sivil Havacılık, Bankacılık Yasası'yla ilgili düzenlemeler yer alıyor. Doğalgaz Piyasası, Kamulaştırma Yasası ve Devlet İhale Yasası'yla ilgili çalışmalar da sürüyor, ancak, bu yasaların "acil paket"te yer almayabileceği belirtiliyor.