Ekonomik ve Sosyal Konsey'de Türk-İş şartlarını sıraladı:
1- Bankalardan boşaltılan milyar dolarları tahsil edin
2- Siyasi Partiler Yasası'nı, Seçim Yasası'nı değiştirin
3- Dokunulmazlıkları sınırlayın. Sonra destek isteyin
Hükümet yeni ekonomik program çerçevesindeki kararlarını açıklamadan önce "toplumsal uzlaşma" sağlamak amacıyla Ekonomik ve Sosyal Konsey'i topladı.
Kamuoyunda olduğu gibi, Ekonomik ve Sosyal Konsey'de de en çok merak edilen Devlet bakanı Kemal Derviş'in vereceği bilgiler ve ortaya koyacağı karar taslaklarıydı.
Konsey üyelerine dağıtılan taslak, Milliyet'in son günlerde duyurduğu dört temel önlemden oluşuyordu:
1 - Kamu arazilerinin satışı,
2 - Dolaylı vergilerin (KDV) artırılması,
3 - Re'sen emeklilik,
4 - Kamuda ücretlerin ayarlanması.
Bir ayrı çalışma olarak da kaçak yapı sahiplerinden belli bir harç alınarak, yapıların yasal hale getirilmesi.
Taslakta yer alan hususlar üyelerce değerlendirilirken Başbakan Bülent Ecevit de açış konuşmasında, "toplumsal uzlaşma"nın zorunluluğundan söz ediyor. l978 yılında Başbakanken, Türk-İş'le vardıkları toplumsal uzlaşmaya atıfta bulunuyor ve bugün de benzer bir uzlaşmaya gereksinim olduğunu vurguluyor.
Herkesin merakla beklediği Devlet bakanı Kemal Derviş'in çağrısı ise "ulusal bütünlük" oluyor. Derviş, dünyadan örnekler vererek şöyle diyor:
- Bu krizi aşmamızın temel koşulu ulusal bütünlüktür. Dünyada birçok ülke bu tür krizleri ulusal bütünlük anlayışıyla aştılar. Örneğin Güney Kore ve Brezilya. İnanıyorum ki Türkiye de bu yaklaşımı gösterecek ve bu krizi aşacaktır.
Başbakan Ecevit ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'in yaklaşımına karşı Türk-İş Başkanı Bayram Meral şu karşılığı veriyor:
- Elbette, toplumsal uzlaşmanın faydalarına biz de inanıyoruz. Ancak uzlaşma sağlanacak zeminin oluşturulması gerekir. Sürekli olarak çalışan kesimden fedakarlık istenmesi karşısında nasıl destek verebiliriz? Bizim de taleplerimiz var. Hükümet işçiden, memurdan destek istemeden önce halka güven vermelidir. Önce bunun tesis edilmesi gerekir. 100 dolara çalıştırdığınız işçiden ne bekleyebilirsiniz? Satınalma gücü bir günde yüzde 40 eriyen işçiden, memurdan ne fedekarlık bekleyebilirsiniz.
Bayram, Ecevit'in 1978 uzlaşmasını anımsatmasına da şu karşılığı veriyor :
- Koşulları oluşturun biz de o zamanki gibi uzlaşma sağlarız. Ama önce, hırsızları, çalınan paraları, bankalardan boşaltılan milyar dolarları bulun getirin. Bu bankaları boşaltanların, onların birinci derece akrabalarına kadar mallarına tedbir koyun. Mahkeme başlamadan çaldıklarını başkalarının üzerine geçirmelerine engel olun. Kamu bankalarında kayıp 40 milyar dolar, Fon'daki batık bankalardan götürülen 15 milyar dolar. Bu paraları bulun. Bunları bulursanız, kimseden para istemeye ihtiyaç kalmaz.
Meral, ayrıca bazı reformları da istediklerini belirterek şunu söylüyor :
- Bu hırsızları, yolsuzları yakalayıp, çaldıkları paraları, malvarlıklarını getirdikten sonra halkı karar mekanizmasına sokacak reformları da yapın. Siyasi Partiler Yasasını, Seçim Yasasını değiştirip, demokratik hale getirin. Millekvekili dokunulmazlıklarını sınırlayın. Sonra bizden uzlaşma ve destek isteyin.
Meral, konuşmasını işçi ücretleri ve memur maaşlarının, enflasyon ve devalüasyon nedeniyle ücretlerdeki erimeyi karşılayacak şekilde artırılması talebinde bulunuyor ve kamu kesiminde devam etmekte olan toplu sözleşmelerin bir an önce sonuçlandırılmasını istiyor.
Başbakan Ecevit, Meral'in bu isteğini destekliyor ve toplantıdaki bakanlara, kamu kesiminde sözleşmelerin bitirilmesi yönünde talimat veriyor.
Ekonomik ve Sosyal Konsey'de ilginç bir tartışmada Odalar Birliği Başkanı Fuat Miras ile Türk-İş Başkanı Bayram Meral arasında geçiyor.
Miras, Meral'in şikayetlerini dinledikten sonra, işçilerin aldığı kıdem tazminatlarını gündeme getiriyor ve şöyle diyor :
- Kıdem tazminatları işverenler için çok ağır yük oluşturuyor. 60 milyar lira kıdem tazminatı alan işçi var.
Miras'ın bu sözlerine Bayram meral sert tepki gösteriyor :
- Bu mümkün değil. Bir işçinin 60 milyar lira kıdem tazminatı alması için 95 yıl çalışması gerekir. Kıdem tazminatının tavanı vardır ve bu yıllık 640 milyon liradır. 60 milyar almak için bu rakamın 95'le çarpılması gerekir ki, bu kadar çalışma süresi olmaz.
"Kaldı ki" diye devam ediyor Bayram Meral :
- Varsayalım ki bir işçi 60 milyar lira tazminat aldı. Bunu çok görüyorsunuz. Peki bu para, bankaları boşaltanların, halkı dolandıranların, vatandaşın parasını kendi parası gibi görüp yurtdışına götürenlerin çaldıkları milyarlarca dolardan daha mı fazladır ?
Ekonomik ve Sosyal Konsey üyeleri konuşmalarını tamamladıktan sonra Başbakan Ecevit, kapanış konuşmasında toplumsal uzlaşma talebini yineliyor :
- Tek bir Türkiye var. Tek bir hükümet var. Bu sorunu hep birlikte aşmalıyız. Külfeti her kesim adil biçimde üstlenmeli. Hepinizin desteğini istiyorum ve bekliyorum.