Hükümetin hazırladığı iç kaynak paketinde kamu arazilerinin satışı ve bazı dolaylı vergilerde oranların artırılmasının yanı sıra, üçüncü bir önemli gelir kalemi olarak, yasalara aykırı biçimde oluşturulmuş yerleşim birimleri yer alıyor. Hükümet yerleşim yerlerini belirli bir harç karşılığı yasallaştırarak gelir elde etmeyi planlıyor.
Bir çeşit imar affı gibi sonuç doğuracak bu proje, kentleşme açısından ağır sorun yaratmayacak bu tür bina ve ev sahiplerinden para alınmasını, karşılığında da bu insanların işgalci durumundan çıkarılmasını öngörüyor.
Hükümet çevrelerinde başta İstanbul olmak üzere özellikle büyük kentlerde Hazine arazilerinin işgal edilerek gerçekleştirilen yasadışı yapılaşmanın, gecekondu mahallelerinin imar düzenine sokulmasıyla önemli bir gelir elde edileceği tahmin ediliyor. Örnek olarak İstanbul'un Sultanbeyli semti gösteriliyor. Sultanbeyli örneğinde olduğu gibi büyük merkezlere dönüştürülen ancak yasallık taşımayan yerleşim yerleri, belirlenecek bedeller üzerinden yasal konuma getirilecek.
Başbakan Ecevit'e dünkü görüşmemizde bu konuyu sorduk:
- Hükümetin iç kaynak paketi çalışmaları içinde Hazine arazileri üzerine kurulan kaçak yapıların belirli bir tutar karşılığında yasal hale getirilmesinin düşünüldüğü belirtiliyor. Bu yönde nasıl bir çalışma yapılacak?
- Teknik detaylarını bilmiyorum. Uzmanlar çalışıyorlar. Böyle bir yöntem kimseyi rahatsız etmez. Hem bu konumdaki vatandaşlarımız da yasallık kazanmış olurlar. Devlet de vergi niteliği taşımayan bir kaynak elde etmiş olur.
Başbakan Ecevit'in, vatandaşı rahatsız etmeyecek, adalet duygularını zedelemeyecek iddialı bir iç kaynak paketi hazırladıklarına ilişkin sözlerinin dayanaklarından birini de bu projenin oluşturduğu anlaşılıyor. Hükümetin fiilen kamu arazileri üzerinde kurulu bu semtlerin, arazi mafyası tarafından haraca bağlanmış olan gecekondulaşmanın yasal çerçeveye çekilmesi yoluyla iç kaynak yaratmayı yeğlemesi, yeni programın finansmanında önemli bir katkı sağlayabilir. Ancak yasallık kazandırma işleminin çarpık kentleşme açısından özenli bir şekilde yapılması gerekir. Aksi takdirde gecekondulaşmayı özendiren sonuçlar doğurması kaçınılmaz olur.
Başbakan Ecevit de uzmanların bu duyarlılığı gösterecekleri düşüncesinde.
Başbakan Ecevit'in dikkat çektiği bir konu da, bazı kesimlerin "ara rejim" tartışması yaratmaya, bu konuyu gündeme sokmaya çalışmaları. Bu çaba içine girenleri "ayıp ediyorlar" diyerek eleştiren ve uyaran Başbakan, Milli Güvenlik Kurulu'nun dünkü toplantısı sonrasında yayımlanan bildiride bu konuya dikkat çekilmesinin önemini vurguluyor.
MGK bildirisinde, ara rejim tartışmalarının yersizliğine vurgu yapılması, ekonomik sorunun aşılacağına dönük inancın ifade edilmesi, piyasalarda ve kamuoyunda yeniden güven oluşumunun sağlanmasına katkıda bulunacaktır.