İsim Haftası

17 Nisan 2000


       İktidar liderleri Çankaya için üçüncü zirvelerini bugün veya yarın gerçekleştirecekler.
       Özal'ın ölüm yıldönümü nedeniyle yapılacak anma törenleri nedeniyle programı yoğun olan ANAP lideri Yılmaz'ın zamanı uygun olursa bugün, zaman kalmazsa yarın zirvenin toplanması bekleniyor.
       Üçüncü zirvenin gündemine ilişkin beklenti şöyle:
       - Başbakan Ecevit'in önceki gün Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu'nu kabulü ve Cumhurbaşkanı Demirel'i ziyaretiyle ilgili olarak koalisyon ortaklarına bilgi vermesi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kendisine aktardığı cumhurbaşkanlığına ilişkin temennileri Bahçeli ve Yılmaz'a iletmesi. Ardından Meclis içinden aday olabilecek isimlerin gözden geçirilmesi.
       Başbakan Ecevit'in çalışma planına göre üçüncü zirveden sonra yeniden muhalefet liderleri Kutan ve Çiller'i ziyaret etmesi söz konusu. Hükümet çevrelerindeki beklenti, bu ziyaretlerde iktidardan muhalefet partilerine isim seçeneklerinin sunulabileceği yönünde.
       * * *

Yazının Devamı

Aşama aşama...

16 Nisan 2000


       Başbakan Bülent Ecevit, kamuoyuna açıkladığı ve iktidar ortağı liderlerin de mutabakatını aldığı Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili aşamalı seçim yöntemini uyguluyor.
       Ecevit, dün muhalefet liderleriyle görüşerek birinci aşamayı başlatmış oldu. Zirvede de teyit edildiği gibi bu aşamada, beş liderin üzerinde anlaşacağı bir isim bulunmaya çalışılacak.
       Ecevit'in Kutan ve Çiller'le yaptığı görüşmeden sonra ortaya çıkan durum şu:
      "Önümüzdeki hafta, beş lider arasında isim önerileri değerlendirilecek. Eğer biri üzerinde beşli uzlaşma sağlanırsa, adaylığına karar verilecek."
       Ecevit, yeni cumhurbaşkanının iktidar ve muhalefetin uzlaşmasıyla seçilmesi konusunda samimi bir çaba içinde. Muhalefet de bu çabaya olumlu katkı sağlarsa, geniş tabanlı bir uzlaşmayla cumhurbaşkanı seçilebilir.
       DYP lideri Çiller de dünkü görüşmemizde bu noktayı vurguladı:

Yazının Devamı

Önce 5 sonra 3

15 Nisan 2000


       Cumhurbaşkanlığı için yapılan liderler zirvesinin sonucunu böyle özetlemek mümkün:
      "Önce 5 sonra 3."
       İktidar liderleri kısa süren zirvede, Başbakan Ecevit'in daha önce yazılı olarak açıkladığı yolun izlenmesi konusunda vardıkları mutabakatı teyit ettiler.
       Ecevit'in, rahatsızlığı nedeniyle yazılı olarak kamuoyuna açıkladığı yol, mümkünse önce Meclis'teki beş partinin uzlaşması, bu sağlanamazsa iktidar ortağı üç partinin uzlaşmasıyla cumhurbaşkanının seçilmesiydi.
       Bu çerçeve MHP lideri Bahçeli ve ANAP lideri Yılmaz tarafından da benimsenmişti.
       Bahçeli ve Yılmaz, dünkü zirvede Başbakan'ın kamuoyuna açıkladığı yöntemin izlenmesi konusunda hemfikir olduklarını bir kez daha söylediler.

Yazının Devamı

Yılmaz: İsim belirlemedik

14 Nisan 2000


       Başbakan Ecevit, liderler zirvesinin hafta sonu yapılabileceğini söyledi.
       Bu zirve, 10. cumhurbaşkanının kim olacağını büyük ölçüde belirleyecek.
       İsim belirlenmese bile muhtemel adayın nitelikleri saptanmış olacak. İlk zirvede isim belirlenemezse belki bir zirve daha yapılacak. Ama ilk zirvede kimlerin Çankaya'ya çıkamayacağı daha çok kesinlik kazanacak.
       Ankara kulislerinde hala en çok merak edilen ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın durumu.
       Aday olacak mı, olmayacak mı?
       Mesut Bey'in "partisine dayanarak kendiliğinden adaylığını koymayacağı" biliniyor.

Yazının Devamı

Yılmaz: Ecevit'e katılıyorum

12 Nisan 2000


       Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı için oluşturulan Devlet Büyüklerini Koruma Sağlık Protokolü'yle devlet büyüklerinin sağlığı yakından izleniyor.
       Cumhurbaşkanı Demirel'in doktoru Prof. Osman Müftüoğlu'nun başkanlığında kurulan bu sistem, talep edildiğinde veya ihtiyaç saptandığında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı için 5 uzman doktordan oluşan bir ekip oluşturup, sağlık hizmeti verebiliyor. Devlet büyüklerinin özel doktorlarını seçme hakları dışında, kamusal olarak da bu hizmet veriliyor.
       Bu çerçevede, Prof. Müftüoğlu da, Başbakan Ecevit'in sağlığı hakkında birinci elden bilgi alıyor. Bu bilgileri hem Cumhurbaşkanı Demirel'e rapor ediyor, hem de koruma protokolü çerçevesinde değerlendiriyor. Bu sisteme ulaşan bilgiler de Başbakan Ecevit'in sağlığında endişe verici bir durum olmadığını, üst solunum yollarına bağlı enfeksiyon dışında bir sorun bulunmadığını gösteriyor.
       * * *
       ANAP lideri Mesut Yılmaz, Başbakan Ecevit'in rahatsızlığı hakkında bilgi alıyor ve

Yazının Devamı

Ecevit'in sağlığı ve açıklaması

11 Nisan 2000


       Başbakan Ecevit'in hafta sonunu evinde geçirmesi ve Parti Meclisi dahil randevularını iptal etmesi, sağlığı konusunda endişeye yol açtı.
       Başından belirtelim ki, Başbakan'ın sağlığında endişe verici bir durum yok.
       Bu saptama, Ecevit'in doktoru Arif Abacı'ya ait.
       Doktor Abacı'yla dün konuştuk:
       - Başbakan'ın sağlığı nasıl?
       - Sayın Ecevit'e, detaylı bir check - up uyguladım. Teşhisim şu:

Yazının Devamı

Sonuç...

10 Nisan 2000


       Cumhurbaşkanı Demirel'in yeniden seçilmesine olanak sağlayacak kapıyı Meclis açmadı. Bu sonucun daha çok "etik" yönü tartışıldı. Bir de siyasi yönüne bakalım.
       Demirel, 1993'te hem merkez sağın hem de merkez solun oylarıyla Çankaya'ya çıktı. O günkü koşullarda hem öz tabanı merkez sağda hem de hükümet ortağı merkez solda desteği mevcuttu.
       Meclis'teki yeni oylamanın sonucu ise Demirel'in, Meclis içinde öz tabanı sayılabilecek merkez sağ desteğinin zayıfladığı anlaşılıyor.
       Bunun nedeni elbette Cumhurbaşkanı'nın merkez sağdan uzaklaşması değil.
       Sonucun belirleyici etkenlerinden biri merkez sağdaki mücadeledir.
       1995 - 1999 döneminde Cumhurbaşkanı'nın DYP ile "destek teması" güç kaybetmiştir. Demirel, 1993 sonrasında partisi DYP'nin, Meclis'teki desteğini giderek yitirmiş ve partinin son kurultayı ile 1999 seçimlerinden sonra bağı iyice kopmuştur.

Yazının Devamı

Nükleer ihale

9 Nisan 2000


       Akkuyu'da yapılacak nükleer santral ihalesi son dakikada beşinci kez ertelendi.
       Ertelemenin nedeni, Hazine'nin koyduğu "şerh" gibi görünüyor.
       Bu "şerh" projenin finansman garantisiyle ilgili. Tıpkı helikopter ve tank ihalelerinde olduğu gibi Hazine, söz konusu projelerin, uygulanmakta olan "ekonomik programı" bozabileceği endişesi taşıyor.
       Projeler "yap - işlet - devret" modeli kapsamında değil. Bu nedenle bedellerinin sonuçta tümüyle iç kaynaklardan ödenmesi gerekiyor.
       Bu durum ise Türkiye'nin IMF ile yaptığı anlaşma ve niyet mektubunda oluşan ekonomik ve mali dengeleri etkileyecek nitelikte.
       Hazine, programı bozmamak amacıyla, nükleer santral ihalesi için gereken garantiyi vermekte zorlanıyor.

Yazının Devamı