Kutan'ın çelişkisi ve yanılgılar

28 Ocak 2000


       FP lideri Recai Kutan'ın, "Tanklar Sincan'a yürüdü de niye Hizbullah'ın üzerine yürümedi" dediği grup konuması da, Genelkurmay'ın açıklamasından sonraki sözleri de önemli çelişkiler taşıyor.
       Kutan, grup konuşmasında diyor ki:
      "Neden 28 Şubat sürecinde ekranlarda Fadime şovları yapılırken, Sincan'da yedi kişiyi potansiyel suçlu gören demokrasinin balans ayarcıları, tankları, Sincan yerine bu Hizbullah katillerinin üzerine sürmediler?" Kutan'ın bu sözlerindeki çelişki şu:
       Sincan'a yürüyen tanklar, aynı zamanda, aynı adreste Hizbullah'ın da üzerine yürümüşlerdir. Sincan'da, "Kudüs Gecesi" adı altında sergilenen Hizbullah şovudur. Arkalarında Hizbullah ve benzeri terör örgütü liderlerinin büyük boy posterlerini asan "oyuncular" laik rejimi ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ni küçük düşürmeye çalışan bir oyun sahnelediler. Sahnelenen bu oyundan sonra tanklar, Sincan'a yürürken aynı adresteki Hizbullah'a yürümüş oldular. Bu bir...
       İki; 1997 Haziran ayında Genelkurmay'ca verilen brifingde

Yazının Devamı

Ecevit'in menteşe tezi

27 Ocak 2000


       Dünya Ekonomik Forumu'nun Davos toplantıları, Türkiye'nin gündemine Turgut Özal'la girdi.
       Özal'ın katıldığı Davos toplantılardan Türkiye'de iz bırakanı Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu ile görüştüğü 1988 toplantısıydı. Türk - Yunan ilişkilerinde estirdiği yumuşak hava ile "Davos Ruhu" olarak adlandırılan bu zirve, uzun süre iki ülke arasındaki ilişkilerde gönderme yapılan bir "dönüm noktası" gibi işlev gördü.
       Ancak pratikte bu ruhun somut sonuçları pek görülmedi.
       Bugün Dışişleri Bakanı İsmail Cem ile Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu'nun oluşturduğu ruh "Davos ruhu"ndan daha canlı ve verimli görünüyor.
       * * *
       DAVOS toplantılarında Türkiye açısından özellik taşıyan bir diğeri ise Demirel'in Başbakan olarak katıldığı 1992 toplantısı oldu. Türkiye'nin Demirel - İnönü koalisyonunun kazandırdığı yeni bir havayla katıldığı 1992 doruğu daha çok "Türk dünyası"nın ortaya çıktığı ve Ankara'nın bu dünya üzerindeki işlevinin kavrandığı

Yazının Devamı

MHP'nin tutumu

26 Ocak 2000


       MHP Başkanlık Divanı, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili olarak Başbakan Ecevit'in önerisini değerlendirdi ve kamuoyuna açıkladı.
       MHP lideri Bahçeli de, dün partisinin grup konuşmasında alacakları tutumun çerçevesini çizdi.
       Bu açıklamalara bakarak, MHP'nin konuya "iki aşamalı" baktığını söyleyebiliriz:
       1- Anayasa değişikliği,
       2- Cumhurbaşkanı'nın seçimi.
       MHP lideri Bahçeli, partilerin önce Anayasa değişikliği üzerinde uzlaşmalarını, bu sağlanıp Anayasa değiştirildikten sonra da, isimlendirmeye geçilmesini istiyor.

Yazının Devamı

100 milyon lira

25 Ocak 2000


       Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, deprem bölgesine giderken, "gidişimin amacı şudur" dedi:
       - Depremzedeler niye çadırdan çıkıp prefabrike evlere girmek istemiyor? Bunun nedenini öğrenmek istiyorum.
       Ve Kocaeli Valiliği'nde yaptığı toplantıda öğrendi.
       Vali ve kaymakamlara tek tek sordu:
       - Boş prefabrike evler var. Vatandaş niye gitmiyor?
       Aldığı ortak yanıt şuydu:

Yazının Devamı

Demirel: Hizbullah PKK'nın türevi

24 Ocak 2000


YALOVA
       Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile deprem bölgesine giderken uçakta konuşma olanağı buluyoruz.
       İlk konu ve soru, Hizbullah vahşeti...
       Cumhurbaşkanı Demirel'in değerlendirmesi şöyle:
       - Olayın adı üstünde. Hizbullah vahşeti. Cinayetleri fevkalade gizlilik içinde işlemişler. Hizbullah PKK'nın ürünüdür, daha doğrusu türevidir. Başlangıçta PKK'ya karşı çıkan bir hareket gibidir. PKK, Marksist, dinsiz, terörist bir hareket. Güneydoğu halkını rahatsız ediyor. Hizbullah başlangıçta PKK'ya karşı halkın kendini korumaya kalkması gibi bir olaydır. Halkı korumaya yönelen bir olay gibi ortaya çıkmış, o da terörist ayrılıkçı ve dinci bir örgüt olmuştur.
       Demirel, Hizbullah olayının yeni bir safhasıyla karşı karşıya bulunulduğunu belirterek şöyle diyor:

Yazının Devamı

Ecevit'in Hizbullah'a bakışı

23 Ocak 2000


       Başbakan Bülent Ecevit, Hizbullah vahşetini nasıl değerlendiriyor?
       Dünkü görüşmemizde yönelttiğimiz soruya Başbakan'ın verdiği yanıt şöyle:
       - Dinin siyasete alet edilmesinin ne tür maceralara yol açabileceğini gösteren bir durum. Şimdi laikliğin değeri daha iyi anlaşılıyordur herhalde. Yaptıklarının mantıkla izah edilebilmesi mümkün değil. Ortaya çıkan manzara, dindar kesimlerin de tepkisine yol açacak bir nitelikte.
       Başbakan Ecevit'in, Hizbullah'la ilgili olarak dikkat çektiği bir durum da, dindar çevrelerin hedef alınmış olması:
       - Dinin siyasete alet edilmesinin sonucu olan bu maceraların dindar çevreleri de hedef alabildiği ortaya çıktı.
       Başbakan'a, Hizbullahcıların Başbakanlığa kadar sızmalarını nasıl değerlendirdiğini soruyoruz:

Yazının Devamı

Papandreu'nun ziyareti

22 Ocak 2000


       Dışişleri Bakanı İsmail Cem'le Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu'nun Türk - Yunan ilişkilerinde yeni bir iklim yarattıkları açık.
       İki ülke arasındaki ilişkilerde yaşanan "bahar havası"nı kısa bir süre önce, "Öcalan skandalı"nın patladığı dönemle karşılaştırınca, "şaşırtıcı" bir durum doğuyor.
       Yunanistan'ın bir çeşit "suçüstü" yakalandığı Öcalan skandalıyla görevinden ayrılmak zorunda kalan Pangalos'un yerini alan Papandreu, o dönemi kapatmış gibi görünüyor. Papandreu ve Cem'in oluşturduğu diyalog ortamına, iki ülkede deprem felaketlerinin yarattığı psikolojik hava da eklenince, skandala sünger çekmek kolaylaşmış gibi görünüyor.
       Bazı meslektaşlarımızla birlikte dün sabah kahvaltısında dinlediğimiz Papandreu'nun verdiği hava o kadar iyimser ki, Yunan Bakan, neredeyse, "Avrupa'da Türkiye'nin kılavuzu Yunanistan'dır, takılın yedeğimize girin AB'ye" diyecek...
       Papandreu hemen her konuya "iki ülkenin ortak çıkarı" yaklaşımıyla bakmaya özen gösteriyor.
    

Yazının Devamı

Cumhurbaşkanlığı seçimi

21 Ocak 2000


       Başbakan Bülent Ecevit, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in bir kez daha seçilmesine olanak sağlayacak Anayasa değişikliği için liderlerle ilk tur görüşmesini dün yaptı.
       Başbakan Ecevit, Demirel'in yeniden seçilmesi konusunda samimi.
       Bu düşüncesini yaşama geçirmek için öncelikle koalisyon ortaklarıyla uzlaşmaya varması gerekiyor.
       Bu uzlaşma sağlanmış durumda mı?
       Ecevit, bu sorumuzu dünkü görüşmemizde "kesin sonuç henüz belli değil" biçiminde yanıtlıyor.
       Liderlerin, Demirel formülüne bakışları nasıl?

Yazının Devamı