Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar'ın ABD'de düştüğü durum, kendisi için olduğu kadar Türkiye açısından da mahcubiyet yaratan bir görüntüdür. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir eski bakanının Türkiye'den kaçmak zorunda kalması, kırmızı bültenle aranması ve ABD'de polis tarafından yakalanarak hakim huzuruna çıkarılması utanılacak bir durumdur.
Türkiye'ye destek verecek devlet veya kuruluşların, "Önce boşaltılan bankalardaki paranızı bulun" demeleri kadar doğal bir şey olmasa gerek. Bugün, içleri boşaltıldıktan sonra fona devredilen bankalardan götürülen paraların toplamı, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in acilen bulmaya çalıştığı 10 - 12 milyar dolardan fazladır. Türkiye, bir taraftan dış destek ararken, bir taraftan da mutlaka bu paraların peşine düşmelidir.
İnterbank'ın boşaltılması olayı nedeniyle götürülen paraların yeniden Türkiye'ye getirilmesi amacıyla bankaya atanan devlet yönetiminin tuttuğu hukuk bürosunun başındaki avukat Selim Sarıibrahimoğlu, bu paraların tahsil edilebileceğini belirtiyor. Sarıibrahimoğlu, şöyle diyor:
"Biz İnterbank'ın alacaklarını 1.5 yıl takip ettik. Çağlar'ın bütün mallarına haciz koyduk. Çağlar, bankaya borçlarını ödeyeceğini, mal varlığının buna yettiğini belirterek, bir ödeme planı sundu ve 400 milyon dolar civarında mal varlığını bankaya devretmeyi önerdi. Bunlar arasında Çağlar'a ait Bursa'daki Yeşilşehir ve İnterteks Yatırım hisseleri vardı. Ayrıca biz Çağlar'ın İsviçre, ABD, Bahama, Virjin Adaları'ndaki bazı hesaplarına da ihtiyati tedbir koydurmayı başardık. Ancak, banka yönetimi ve Bankacılık Üst Kurulu bizim bu işlemlerimizden sonra bir türlü harekete geçmedi. Harekete geçmedikleri bir tarafa, biz mart ayı başında bu işlemleri tamamlayıp dosyayı bankaya sunduktan birkaç gün sonra bu görevden alındık. Banka bizimle olan sözleşmesini iptal etti."
Avukat Sarıibrahimoğlu'nun verdiği bu bilgiler düşündürücü. Fondaki bankalardan götürülen ve off shore hesaplarıyla dünyanın değişik yerlerine paravan şirketler üzerinden dağıtılan paraların geri alınması mümkünken, böyle bir işlemin yapılmaması izahı çok zor bir durumdur. İnterbank yönetimi ve Bankacılık Üst Kurulu'nun, avukat Sarıibrahimoğlu'nun gündeme getirdiği bu işlemleri açıklığa kavuşturması gerekir.
İçişleri Bakanı Tantan, daha önce Pakistan'ın Benazir Butto ile ilgili olarak yurtdışındaki paraları geri getirmeyi başardığını Türkiye'nin de aynı yolu izlemesi gerektiğini açıklamıştı.
Şimdi merak edilen Çağlar ve İnterbank'la ilgili olarak yapılan haciz ve ihtiyati tedbir işlemlerinin akıbetidir. Çağlar gibi fondaki diğer bankaların off shore hesaplarıyla dışarı çıkarılan paralarıyla ilgili olarak, ne tür işlemler yapıldığının da açıklanması gerekir.
Türkiye, bu bankalar üzerinden götürülen paraları getirmedikçe, dışarıdaki itibarını güçlendiremez. Hükümetin ve Bankacılık Üst Kurulu'nun bu konuda harekete geçmesi ve bankalardan boşaltılan paraları geri getirmek konusunda bütün yolları denemesi zorunludur.