Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ilk kez Bakanlar Kurulu toplantısına katıldı.
Derviş, Bakanlar Kurulu'na katılmadan önce yaptığı basın toplantısında da yeni program hakkında biraz daha bilgi verdi.
Derviş, bir yandan programın detayları üzerinde çalışıyor, bir yandan dış desteği garantilemek için çabalıyor. Önceki gün G - 7 ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle yediği yemekte aldığı izlenimler olumlu.
Peki dananın kuyruğu ne zaman kopacak?
ABD'nin ne ölçüde destek vereceği, Kemal Derviş'in ABD Hazine Bakanı'yla Washington'da yapacağı görüşmede ortaya çıkacak. Program taslağıyla ABD'ye gidecek olan Derviş, ABD Hazine Bakanı O'Neil'le masaya oturacak. Ardından IMF yetkilileriyle yapacağı görüşme var. Derviş'in O'Neil'den alacağı yanıt, IMF dışında ABD'nin vereceği desteği de içerecek.
Peki, bu görüşmeden sonra Türkiye'ye hemen dış kaynak akması mümkün mü?
Bunun için en az 2 - 3 haftalık bir süre geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Derviş'in ABD temaslarından alacağı olumlu yanıtların somut para desteğine dönüşmesi de ek niyet mektubunun imzalanmasına bağlı. Nisanın ilk haftası içinde ek niyet mektubu aşaması da geçilirse, muslukların açılması ondan sonra mümkün olacak.
Başka bir deyişle ekonomik programın dış desteğinde dananın kuyruğu, Derviş -O'Neil görüşmesi ve ek niyet mektubunun ortaya çıkmasından sonra kopacak.
Devlet Bakanı Derviş, her konuşmasında yeni programın alt gelir grupları için yaratacağı olumsuz etkilerin giderileceğinden, maaş ve ücretlerin dengeleneceğinden söz ediyor. Dünkü basın toplantısında da ilk kez, "Krizden en fazla zarar gören kesimler için oluşturulacak sosyal destek programları, uluslararası kuruluşlardan sağlanacak kaynaklarla güçlenecektir" ifadesini kullandı.
Derviş'in projeleri arasında, "sosyal destek programları" da var.
Bu programların niteliği nedir ve nasıl kaynak bulunur?
Dün Derviş'in çevresinde yaptığımız küçük bir araştırma, yeni Bakanın, Dünya Bankası'nın kaynaklarından yararlanmayı planladığı ortaya çıktı. Dünya Bankası'nın "sosyal destek programları" gelir dağılımı çok çarpık olduğu ülkelere yönlendiriliyor. Fakir kesim için Dünya Bankası kaynaklarından ailelerin okul ve sağlık giderleri gibi harcamaları karşılanıyor.
Derviş, programa dış mali destek bulmanın yanı sıra, Dünya Bankası'nın sosyal amaçlı bu projelerini de devreye sokmayı düşünüyor.
Programın mali desteği sağlandıktan sonra, yeni Devlet Bakanı'nın yoğunlaşacağı konu, alt gelir gruplarının olanaklarını artırmak olacak.
Sendikaların ve diğer sivil toplum kuruluşlarının Derviş'i ve programı değerlendirirken kullanacakları ölçü de bu yönde atılacak adımlar olacak.