Devlet Bakanı Kemal Derviş, yeni programın detaylarını bugün açıklayacak.
Derviş'in son günkü çabası yine dış destekle ilgiliydi. Ankara Bilkent Oteli'nde G - 7'lerin Ankara büyükelçileriyle, IMF Avrupa Başkan Yardımcısı Deppler, AB Temsilcisi Karen Fogg'la bir araya geldi. Davet sahibi Dünya Bankası Türkiye temsilcisi Ajay Chhibber gözükse de talep sahibi Derviş.
Derviş, programın çerçevesini dünyanın en zengin yedi ülkesinin temsilcisine de anlattı.
Öyle anlaşılıyor ki, Derviş'in her adımını yakından izleyen ABD, programa destek olacak. Tabii yine IMF çerçevesinde. Derviş de bu çerçeveyi genişletmek için dünya Bankası ve diğer zengin ülkelerden yardım talebini sürdürecek.
Böyle bir programın dış mali destek olmadan yürümeyeceği artık anlaşıldı. Son olarak yarım bırakılan programın dış destekten mahrum olması da bunu gösteriyor.
Ancak, birkaç kez vurguladığımız gibi yeni program iç desteğe daha fazla muhtaç. Hem yeni iç kaynaklar yaratılması gerekiyor hem de vatandaşın desteğinin sağlanması.
Halkın yeni programa ve Derviş'e beklenen desteği verebilecek morali bulması için de yeni programda somut bir "emek paketi"nin de yer alması gerekiyor.
Derviş'in daha önce açıkladığı çerçeve programda memur maaşlarının enflasyonda meydana gelecek artış oranında yükseltileceği hükmü vardı. Kamu kesimi toplu iş sözleşmeleriyle ilgili olarak ise daha önceki sözleşmelerde sağlanan reel artışlar ve bütçe olanakları dikkate alınarak yapılacağı yazılıydı.
Bugün açıklanacak olan detaylı programlarda bu iki konuya da açıklık getirilmesi gerekiyor. Memur maaşları nasıl ve ne kadar artırılacak. Geçmiş yıl erimeleri dikkate alınacak mı?
Kamu kesiminde yapılacak toplu iş sözleşmelerinde daha önceki sözleşmelerden sağlanmış "reel artış"ların dikkate alınacağı ne anlama geliyor? Yeni sözleşme döneminde geçen dönem enflasyonun üzerinde ücret artışı sağlayan işçi kesimi varsa, bu artışlar mahsup mu edilecek?
Derviş'in işçi ve memurun durumunu netleştirmesi belki de ABD'den gelecek destekten çok daha önemli.
Eğer işçi ve memur için programda öngörülen ücret artışları tatmin edici bir düzeyde olmazsa, halkın yeni programa ve ekibe güven duyması mümkün olmaz.
Derviş'e bağlanan umutların boşa çıkmaması için finans kesimi kadar emek kesiminin de somut beklentilerine yanıt verilmesi zorunludur.