Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Bülent Ecevit'in IMF Türkiye Masası Şefi Cottarelli'ye gösterdiği tepkinin, koalisyon ortakları Bahçeli ve Yılmaz tarafından da paylaşıldığını söylemek yanlış olmaz.
Başbakan'ın dile getirdiği tepki, Cottarelli'nin üslubuna ve zamanlamasına yönelik olduğunu söylemek mümkün. Koalisyon hükümetinin çalışma yaşamında "toplumsal uzlaşma" arayışına girişeceği bir sırada, Cottarelli'nin, bir hükümet üyesi hatta onun da üzerinde bir otorite gibi "işçi ücretleri"yle ilgili olarak "dayatmacı" bir üslupla "direktif" vermeye kalkışması, Başbakan'ın sert tepkisine neden oldu. Bu tepki koalisyon ortaklarınca da paylaşıldı.
Başbakan'ın tepkisine bir diğer önemli destek de "toplumsal uzlaşma"nın üç ayağından birini oluşturması istenen işçi kesiminden geldi.
Türk - İş Genel Başkanı Bayram Meral, dünkü görüşmemizde, Ecevit'in tepkisini yerinde bulduklarını ifade ettikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:
- Biz henüz kamu kesimi için toplu sözleşme masasına oturmadık. Sorunu masada aşmayı düşünüyoruz ve bir kriz beklemiyoruz. Hükümetin yaklaşımı da bu yönde. Böyle bir ortamda Cottarelli'nin ortaya çıkıp direktifler vermeye kalkması olacak iş değil. Bu haddini aşan bir durumdur. Sayın Ecevit'in tepkisi de buradan kaynaklanmaktadır ve haklı bir tepkidir.
Meral, bu tepkinin toplumun diğer kesimlerince de dile getirilmesi gerektiğini vurgulayarak şöyle dedi:
- Sadece siyasilerin değil diğer toplum örgütlerinin de göstermesi gerekir. Ama maalesef o tepki gelmiyor. Öreğin işveren kesimi küçük hesaplar nedeniyle neredeyse Cottarelli'ye destek çıkacaklar. Ülkenin egemenlik ve bağımsızlık haklarına tecavüz sayılabilecek bir durumu bile kabulleniyorlar.
Meral'e, hükümetin "toplumsal uzlaşma" arayışını ve kamu kesimi sözleşmeleri için masaya getirecekleri talebi sorduk. Yanıtı şu oldu:
- Elbette uzlaşma olanağı varken neden kriz çıkaracak yollara başvuralım? Biz uzlaşmaya açık oluruz. Ama aynı yaklaşım ve özverinin işveren tarafından da gösterilmesi gerekir. Başbakan'ın sözü işçileri, memurları enflasyonun altında ezdirmeyecekleri yönündedir. Bu anlamı ücret zamlarının enflasyonun üzerinde yapılması gerektiğidir. Bu yaklaşımla bizim talebimiz (yaşanan enflasyon + yüzde 5) olur. Bunu daha önce de ifade etmiştik. Ama hedeflenen enflasyon hesabıyla ücret zammı olmaz. Zaten hedeflenen enflasyonun gerçekleşmeyeceği, enflasyonun hedefin üzerinde çıkacağı hükümetçe de kabul ediliyor.
Türk - İş Genel Başkanı Meral'in yaklaşımı, hükümet, işçi ve işveren arasında sağlanacak toplumsal uzlaşmadan yana.
Bu uzlaşma sağlandığında Cottarelli'ye pek söz düşmeyeceği de açık...



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr