Fikret Bila
BÜTÇE bir tahmindir. Ödenekler de kuruluşların bir yıl içinde yapacakları tahmini harcamaların karşılığı olarak ayrılır. Ancak, yıl içindeki gerçekleşmeler ayrılan ödenekten az veya fazla olabilir.
Devlet hizmetinin yürütülmesi açısından yılbaşında ayrılan ödeneklerin yetersiz kalması veya düşünülmeyen harcamaların ortaya çıkması olasılığına karşı, bütçe sistemimizde
"ek ödenek" ve
"olağanüstü ödenek" kalemleri yer almaktadır.
Mali sistemimizi belirleyen 1050 sayılı Muhasebe - i Umumiye Kanunu, bu ödeneklerin nasıl ve kimler tarafından kullanılacağını hükme bağlamıştır.
Söz konusu kanunun 36, 37 ve 38. maddeleri bu konuyu düzenlemiş ve Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak bu ödenekden aktarma yapmaya Maliye Bakanı'nı yetkili kılmıştır.
Hukuki çerçeve, kurumların ek ödenek taleplerinin karşılanıp karşılanmaması konusundaki yetki ve sorumluluğun tartışma kaldırmayacak biçimde Maliye Bakanı'na ait olduğunu gösteriyor.
Bu çerçevede Genelkurmay ile hükümet arasında yaşanan,
"ödenek krizi"ni Maliye Bakanı Abdüllatif Şener'e sorduk. Bakan Şener, Silahlı Kuvvetler'in bir ek ödenek ihtiyacı bulunmadığını vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir ek ödenek ihtiyacı yoktur. 470 trilyonluk ödenekten kullanmadıkları 180 trilyonluk ödenekleri mevcuttur. Genelkurmay'ın talebi, yıl sonuna kadar yapılacak harcamalarda `eğer bu ödenek yetmezse'
düşüncesine dayanmaktadır. Yani Genelkurmay, ilerde bu ödenek yetmezse doğacak ek ödenek ihtiyacını şimdiden talep etmiştir. Oysa, kullanabilecekleri ödenekleri vardır ve bu ödenekler serbest bırakılmıştır. Bize başvurularında Arnavutluk'a asker gönderme, Çekiç operasyonu gibi daha önce düşünülmemiş ve bu nedenle bütçelenmemiş giderlere ek ödenek ayrılmasıdır. Ancak kullanılmayan ödenek bulunduğuna göre, bugün için bir ödenek sıkıntısı söz konusu değildir."
Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in dün katıldığı zirve sonrasında,
"Başbakan haklılığımız teslci etti. Pazartesi ödenek verilecek" biçimindeki açıklamasını hatırlattığımız Maliye Bakanı Şener, şu karşılığı verdi:
"Sayın Çevik Bir'in `teminat verdiler'
şeklindeki açıklaması ileride mevcut ödenekler yetmezse Maliye Bakanlığı'nın ek ödenek taleplerini karşılayacağı anlamındadır."
Maliye Bakanı Şener, daha önceki yıllarda
"denk bütçe" ilkesinin gözetilmemesi nedeniyle ek ödeneklerin ihtiyaçtan önce talep edilmesi alışkanlığının doğduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Daha önceki yıllarda denk bütçe gözetilmediği için bütün kurumlar ödenekleri bitmeden ek ödenek talep etmeye alışmışlar. Son sorun da, bu alışkanlığın bir yansıması olabilir."
Bakan Şener'in açıklamalarından bugün bir ek ödenek aktarması yapılmayacağı anlaşılıyor. Ancak, Genelkurmay'ın mevcut ödenekleri bitirmesi halinde ek ödenek aktarımı gündeme gelecek.
Maliye Bakanı Şener, bugün Genelkurmay'a bir yazı yazarak,
"elinizdeki mevcut ödenekleri harcayın. Eğer yetmezse doğacak ihtiyaç ek bütçe ile karşılanacaktır" diyecek.
Ödenek zirvesine katılan Devlet Bakanı Abdullah Gül de,
"uzlaşmaya vardığımız nokta mevcut ödeneklerin kullanılmasından sonra bir ihtiyaç doğması halinde talep edilen ek ödenekler için ek bütçe hazırlayıp Meclis'e sevkedilmesidir. Zaten, bu tür büyük talepler ancak ek bütçe ile yani kanunla olur" diyor.
Şener ve Gül, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bugün için bir nakit sıkıntısı içinde olmadığını vurguluyorlar.
Bakanlar, ödenek tartışmasının helikopterin düşürülmesi nedeniyle 11 şehit verildiği günlere rastlamasını bir
"talihsizlik" olarak niteliyorlar.
Bakanların açıklamalarından, Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'in kamuoyuna söylediğinin aksine, pazartesi (bugün) bir nakit ödemesi yapılmayacağı sonucu çıkıyor.
Maliye Bakanı Şener'in bugün göndereceği yazılı güvencenin Genelkurmay'ı tatmin edip etmeyeceği belli değil. Bu çerçevede ödenek tartışmasının süreceği anlaşılıyor.
Yazara Emailf.bila@milliyet.com.tr