Fikret Bila
"YARGISINA ve ordusuna güvenmeyen milletin güvenlik istemeye hakkı yoktur." Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, bu sözleriyle Türkiye'nin gündemini özetliyor.
Ordunun da, yargının da Cumhuriyet'in temel kurumları olduğuna dikkat çeken Özden, RP'nin kapatılması davasıyla ilgili olarak kendisine yöneltilen eleştirileri şöyle yanıtlıyor:
"Atatürk'ü, cumhuriyeti ve laikliği savunmamla yargıçlığımın bir ilgisi yok. Bence her Türk vatandaşı Atatürk'ü, cumhuriyeti ve laikliği savunmalıdır. Bu görüşleri savunmam yargıç olarak tarafsızlığımı zedelemez."
Bugüne kadar Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelmiş, hatta gelmesi muhtemel davalarla ilgili olarak hiç görüş bildirmediğini, açıklama yapmadığını vurgulayan Özden, RP'nin kapatılması davasıyla ilgili olarak, hukuki prosedürü özetlemek dışında beyanda bulunmadığını söylüyor.
Özden,
"ne söylesem çarpıtılıyor" diyerek serzenişte bulunuyor:
"Ben RP davası ile ilgili konuşmadım. Bana ne kadar sürer diye sordular. Ben de bu nitelikteki davaların alabileceği asgari ve azami süreleri söyledim. 4 ay ile 12 ay alabilir
dedim. Bunlar yasal sürelerin kullanımına bağlı. Savunmayı bir günde de verebilirler 30 günde de. Ama davanın içeriği ile ilgili olarak tek söz sarfetmedim, edemem de. İddianameyi okuduysam şerefsizim."
Özden, genel olarak partilerin basit gerekçelerle kapatılmasına karşı olduğunu da vurguluyor:
"Ben basit bürokratik nedenlerle partilerin kapatılmasına karşıyım. Mahkemede de bu yönde birçok karşı oy yazım vardır. Ancak demokrasilerde partiler kapatılamaz, demek de doğru değildir. O zaman yasadışı bütün faaliyetler siyasi parti kisvesi altında yapılır. Örneğin, kadın ticareti yapanlar, uyuşturucu kaçakçıları, çeteler parti kurarlar ve yasadışı faaliyetlerini parti aracılığıyla yaparlarsa ne olur? Dolayısıyla partilerin de demokratik hukuk kuralları içinde çalışmaları zorunludur. Hiçbir suretle parti kapatılamaz derseniz, bu tür sorunlar doğar. Cumhuriyeti, devleti, demokrasiyi yok etmeyi amaçlayan partilere katlanmak, demokrasiye düşmanlık etmektir."
Özden,
"Atatürk - cumhuriyet ve laiklik" konularındaki açıklamalarının Anayasa Mahkemesi'ndeki görevi ile hiç ilgili olmadığını, bunu Refah Partililerin de bilmesi gerektiğini söylüyor. Türkiye'nin
"1919 karşıtlığı"nı yaşamakta olduğuna dikkat çeken Özden,
"Cumhuriyete karşı gerici hareketler" hız kazandıkça geceleri uyuyamadığını belirtiyor. Vatandaş olarak görüşlerini, Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak görevine karıştırmadığını yineleyen Özden, şu mesajı veriyor:
"Aklıselim herkes ağırbaşlılık ve saygı içinde mahkemenin kararını beklemelidir. Özel olarak Anayasa Mahkemesi'ne, genel olarak yargıya karşı yürütülen sistemli kampanyadan vazgeçilmelidir. Yargı, ulusal onur, toplumsal namustur. Herkes adaletten ve inançtan kalemini ve dilini çekmelidir."
Yazara Emailf.bila@milliyet.com.tr