Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, Amerika'dan Başbakan Ecevit'e telefon ederek, ANAP ve MHP kanadındaki kamu bankalarının ve özelleştirme idaresinin kendisine bağlanmasını istedi mi?
Başbakan Ecevit, bu soruya, "kesinlikle hayır" yanıtını verdikten sonra, şöyle devam ediyor:
"Basında bu yönde haberler gördüm. Ancak bunlar tamamen gerçek dışıdır. Sayın Derviş'le bir kez telefonla konuştum. O konuşmada da böyle bir konu kesinlikle geçmedi. Zaten daha önce Ankara'da yapılan görüşmelerde de, liderler zirvesinde de böyle bir konu gündeme gelmemişti."

- Sayın Derviş telefonda ne tür bilgiler verdi? Temaslarından memnun mu?
Gayet memnun görünüyor. Temaslarının iyi geçtiği anlaşılıyor. Ankara'ya dönünce daha detaylı bilgi sunacak. Program çalışmaları da sonuçlandırılacak.
- Sayın Derviş, Washington'daki açıklamalarında siyasi destek ve kararlılık üzerinde çok durdu. Bu konuda bir kaygısı mı var?
Sayın Derviş'in de, bizim de kaygımız yok. Sayın Derviş, doğal olarak bu nokta üzerinde duruyor. Ancak koalisyon ortakları siyasi destek ve kararlılık konusunda programa destek olunacağını her fırsatta ve her konuda ortaya koydular. Bundan sonrası için de bu açıdan herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum. Bazı yazarlar, Sayın Derviş'in sözlerini siyasi destek konusunda bir sorun varmış gibi yorumladılar ama gerçekte böyle bir sorunumuz yok.

Başbakan Ecevit, dünkü görüşmemizde iki noktaya dikkat çekiyor:
1- Dış ticaretteki olumlu işaretler,
2- Döviz kurunun ölçüsüz şekilde akmayıp, makul ve gerçekçi bir düzeyde seyretmesi.
Başbakan Ecevit, Türk lirasının belli oranda aşırı değerlenmiş olmasından kaynaklanan dış satım tıkanıklığının süratle aşılmakta olduğunu vurguluyor. Dalgalı kura geçişle birlikte, dış ticarette dış satım artışının hızla gerçekleştiğini ve bu trendin devam edeceğinin anlaşıldığını belirtiyor. Dış ticaretteki rahatlamanın hazırlanacak yeni programın uygulanmasında büyük kolaylık sağlayacağını belirten Başbakan Ecevit, Dış Ticaret Müsteşarı Kürşat Tüzmen'in sunduğu veriler ve ileriye dönük beklentilerin dalgalı kur politikası konusunda iyimserliği artırdığını vurguluyor.

Dış Ticaret Müsteşarı Kürşat Tüzmen: Dalgalı kur dış ticarette büyük canlanma yarattı. İhracat artıyor, ithalat pahalılaşıyor.
Başbakan Ecevit'ten sonra Dış Ticaret Müsteşarı Kürşat Tüzmen ile de görüştük.
Tüzmen, dış ticaretteki gelişmeler ve yeni programla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
"Dalgalı kur politikasına geçmemiz, dış ticarette hızlı bir gelişme yarattı. Ocak ve Şubat ayı ihracatı geçen yılın aynı aylarına göre yüzde 14.4 arttı ve artış eğilimi sürüyor. Eski programda dış ticaret ayağı yoktu. Biz, eski programın uygulanmasından önce küçük bir devalüasyon yapılmasını ve programa böyle geçilmesini istemiştik. Ancak kabul görmedi. Oysa, lira aşırı değerlendiği için ihracatta sıkıntımız vardı. Şimdi, dalgalı kura geçilmesi dış ticareti rahatlattı."

- Yeni program açısından dış ticaretteki değişiklikler neler olacak?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki; eski programda olmayan dış ticaret ayağı, yeni programda yeralmış olacak. Yani yeni programa, dış ticaret protezi takılmış oldu. Programın uygulamasını dalgalı kurun sağlayacağı fırsatlar çok kolaylaştıracak. Dalgalı kur politikasıyla iki yönlü bir fayda oluşacak. Birincisi, etkilerini hemen gösteren ihracat artışı, ikincisi de ithalatın pahalılaşması. Ocak ve Şubat ayında elde ettiğimiz ihracat artışı ortalama yüzde 14.4 gözükse de, otomotiv, elektronik, toprak ve demir mamülleri sektörlerinde yüzde 33'lere varmıştır.
Tüzmen sözlerini şöyle sürdürdü: "İhracattaki bu artış ve otomatik olarak ithalattaki pahalılaşma, iç talebi de artıracak ve böylece iç üretim hem ihracata dönük talepleri, hem de ithalatın kısılmasından kaynaklanan boşluğu doldurmak üzere artacaktır. Bu aynı zamanda reel ekonominin canlanması ve istihdam olanaklarının artması anlamına gelir. Biz ithalatımızın önemli bir bölümünü, Avrupa Birliği ülkelerinden yapıyoruz.
Avrupa Birliği geçen yıllarda kendi para değerlerini düşük tutarak ihracatlarını artırdılar. Oysa biz lirayı aşırı değerli tutarak, bu olanaktan mahrum kaldık. Şimdi aynı politikayı biz de uygulayacağız. Bugünlerde yüzde 53 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, kısa süre içinde yüzde 65'e yükselecek. İhracat alanındaki bu gelişme bizim için bir fırsat unsuru olduğu gibi ithalat da tehdit unsuru olmaktan çıkacak.

Kürşat Tüzmen, yeni programda dış ticaretin bu yapısıyla bir sıçrama tahtası işlevi göreceğini ve programın diğer unsarlarının devreye girmesiyle başta bankacılık sektörü olmak üzere kamu sektöründe yapılacak düzenlemelerin daha süratli sonuç alınabilecek bir ortam oluşturacağını vurguluyor. Devlet Bakanı Derviş'in dönüşünü bekleyen program hazırlıkları son aşamada. Dış ticaretten gelen olumlu sinyaller, hükümeti ve bürokratları rahatlatmış görünüyor.