Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yeni devlet personel rejimini düzenlemeyi amaçlayan taslakla ilgili olarak bu köşeden bilgi sunmuş ve çalışmanın genel hatlarını duyurmuştuk.
Değişik meslek gruplarından yeni çalışmayla ilgili olarak tepkiler, eleştiriler ve öneriler geldi. En fazla eleştirilen husus yeni taslakta memurların ücret itibariyle 20 ayrı gruba ayrılmasıydı. Eleştirilerin ortak özelliği bu ayırımda meslekler arasında "yatay" ve "dikey" eşitliğin sağlanamamış olması ve güvenlik mensuplarıyla diğer meslekler arasında birinciler lehine fazla fark bulunmasıydı.
Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Şağar, söz konusu çalışmanın kendisi ve müsteşarlığı tarafından değil, Devlet Personel Dairesi tarafından yürütüldüğünü belirterek, taslağın ön çalışma niteliğinde olduğunu vurguladı.
Taslağa yöneltilen eleştiriler Devlet Personel Dairesi tarafından da dikkate alınacak ve ileri aşamalarında yeni değerlendirmeler yapılacaktır.
Kamuoyuna duyurduğumuz taslakla ilgili olarak görüş bildiren ve yeni taleplerde bulunan kurumların başında üniversiteler geliyor. Değişik üniversitelerin ortak talebi öğretim üyeliği ve yardımcılığının ücret açısından cazip hale getirilmesi.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tunçalp Özgen bu talebin gerekçesini şöyle özetliyor:
"Akademisyen olmak isteyenlerin sayısı giderek azalıyor. Bunun nedeni öğretim üye ve yardımcılığının olanaklarının giderek azalması ve cazibesini yitirmesi. Üniversitede başarılı öğrenciler henüz okullarını bitirmeden özel sektör tarafından çok iyi olanaklarla alınıyor. Oysa akademisyenlerin en iyi öğrenciler arasından seçilmesi gerekir. En başarılı öğrenciler üniversiteyi tercih etmeyince altyapı niteliği giderek düşüyor. Böyle olması da normal. Çünkü öğretim üye ve yardımcılığı maaşları diğer mesleklere ve özellikle özel sektöre göre çok düşük. Bir lojman olanağı bile sağlanamıyor. Bu durumda üniversite hocaları ve adayları geçim sıkıntısına giriyorlar ve bilimsel çalışmaların gerektirdiği olanakları bulamıyorlar. Böyle giderse üniversiteler öğretim üyesi yetiştirmekte zorlanacaklar. Personel rejimi düzenlenirken bu husus mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve bilimsel çalışmaya yönelecek insanlar teşvik edilmeli."
Prof. Özgen, tıp alanında bir bilim adamının çok uzun yıllar sonra olanaklarını artırabildiğini, bunun diğer alanlarda daha da geç ve zor gerçekleştiğine dikkat çekerek, personel rejimi düzenlenirken teşvik edici bir dengenin kurulması gerektiğinin altını çiziyor.
Yeni taslak personel yasalarını tek yasa altında düzenlemeyi hedeflerken, meslek gruplarındaki talep ise aksi yönde yoğunlaşıyor. Her meslek grubu mesleklerinin özelliklerini dikkate alan ayrı bir personel yasası olması gerektiğini düşünüyor ve talep ediyor.
Yeni taslağın ayrıca esas itibariyle 657 sayılı Devlet memurları Yasası'nın temel ölçülerinden çok farklı olmadığı da gelen eleştirilerin bir başka ortak noktası.


Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr