Yanlış nerede?

Fikret Bila

BAŞBAKAN Yardımcısı Tansu Çiller'e ilk tepki yıllarca kurmaylığını yapmış olan Yalım Erez'den geliyor:
- Bir merkez sağ parti lideri böyle konuşmaz. Böyle bir üslup kullanmaz ve böyle hesapsız konuşmaz. Dünyanın hiçbir yerinde 600 trilyonluk teşvik olmaz. Biz iş aleminden geliyoruz, teşvikin ne olduğunu biliriz.
Yalım Bey devam ediyor:
- Ben teşvik uygulamasını en iyi bilenlerdenim. Küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ekonomiden hakettikleri payı almaları için teşvik edilmeleri gerekir. Biz bunu gözeterek teşvik uygulaması yaptık. Ama Tansu Hanım'ın telaffuz ettiği rakamlar bir hesaba dayanmıyor. Eğer Tansu Hanım, iddia ettiği büyüklükte teşvik verildiğini kanıtlarsa, o zaman, alan kadar verenin de suçlu olması gerekir.
Çiller'in Sultanahmet konuşması, Erez'in endişesini daha da artırmış:
- Biz artık oturup düşünmeliyiz. Ülkeye ve partimize yazık oluyor. DYP yetkili kurulları oturup düşünmeli. Biz nerede yanlış yaptık, diye sorgulamalı. Darbe koşullarında bile yüzde 27 oy almış bir parti ne duruma düşürüldü? Böyle bir parti nasıl temsil ediliyor? Bir gün bile yitirmeden DYP nerede yanlış yaptığını anlamalı.
Alternatif hükümet için çalışmalarını sürdüren Erez'in bu sözleri, DYP'nin liderini sorgulaması gerektiği mesajını veriyor. "Nerede yanlış yaptık?" derken, yanlışın DYP kongresinde yapıldığını, ima ediyor.
Erez, şu değerlendirmeyi yapıyor:
- Türkiye'de toplum hiç bu kadar gerilememişti. Yaratılan gerginlik bir an önce bu hükümetin gitmesi ve yerine başarıya mahkum bir hükümet kurulması gerektiğini gösteriyor. Ben bu yöndeki çabalarımın kısa süre içinde sonuç vereceğine inanıyorum. Tünelin ucundaki ışığı gördük, yakında tünelden çıkarız.
Yalım Erez, hükümetten çekilme konusunda Çiller'in önüne reddedemeyeceği bir alternatif koyacağını vurguluyor:
- Önümüzdeki hafta Sayın Yılmaz, Sayın Ecevit ve Sayın Baykal'la bir kez daha görüşeceğim. Sonra Sayın Çiller'le de görüşmeye çalışacağım. Liderlerle ikinci görüşmeleri yaptıktan sonra, arkadaşlarıma da danışarak alternatif modeli kamuoyuna açıklayacağım. Bu modelin reddedilmesi mümkün olmaz.
Erez, "Tansu Hanım yine de reddederse" biçimindeki sorumuzu da şöyle yanıtlıyor:
- Benim bütün çabam, DYP'nin bütünlüğünü bozmadan yeni bir hükümet oluşturmak. Tansu Hanım bunu reddederse, keyfi ve şahsi gerekçelerle reddetmiş olur. Bu nedenle reddedebileceğine ihtimal vermiyorum. DYP keyfi ve şahsi gerekçelerle yönlendirilecek bir parti değildir.
Yalım Bey, yanlışı ilk görenlerden...
Bakalım diğer DYP'liler de görecek mi?