YazarlarFilm gibi

Film gibi

07.11.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Film gibi

Film gibi


Bugün Sina Koloğlu'nun uzmanlık dalına gireceğim ve televizyon zapçılığı yapacağım...
Sinan Çetin'in Film Gibi programında genellikle aynı şeyler oluyor. Çocuğunu kapıp, evini terkedip, boşanma davası açmış kadının kocası çıkıyor ve "Artık aynı hatayı yapmayacağını, onları çok sevdiğini ve geri dönmelerini" söylüyor. Program ekibi, kadının evine gittiğinde ise son derece asık yüzlü bir insanla karşılaşıyor. TV kameralarına her sebeptense "hayır" demeyi başaramayan kadınlar isteksizce kocasının yalvarmalarını dinleyip, aynı asık yüzle programa da çıkıyorlar. Ne bir sevinç ne bir umut var içlerinde.
Sinan Çetin adamlardan birine soruyor, "itiş kakış oldu mu?", adam "oldu" diyor. İtiş kakış'ın anlamı nedir? Dayak... "Ama bundan sonra olmayacak" deniyor... Ne malum... Bir kez döven hep döver. Karın kaçınca mı aklına geldi, "itiş kakış"ın fena bir şey olduğu?
Çocuğun adı ne? "Hüseyin, babamın adını koydum" diyor adam. Acaba karısına sormuş muydu, "Sen çocuğumuza ne isim koymak istersin" diye.
Bazen kadın gelmiyor... Kapı, o içleri acıtan müzik eşliğinde açılıp açılıp kapanıyor. Adam o anda işkence çekiyor... Sadistçe bir eylem... Bu saçma sapan tablo içinde Çetin'in şık smokini ile hayal kırıklığına uğrayan kocayı içeri götürme işini üstlenmiş Banu Hanım'ın aşırı süslü kıyafetleri de inanılmaz komik kaçıyor.
Gelmeyen kadın ise sanki yuva yıkıcı suçlu bir insan. Ekonomik durumunuz bozulduğu için mi gitti? Onun için mi gelmiyor? Vaaay... Oysa o adam o kadına kimbilir neler çektirdi? Yoksa neden gitsin onca zorluğa rağmen.
Gelen kadınlar ise kocalarıyla birlikte Banu Hanım eşliğinde o korkunç kapıya doğru giderken genellikle çok üzgün oluyor. O kocalar değişir mi dersiniz? İnsanın kötü huylarını değiştirmeye çabalaması ve değiştirebilmesi eğitim ister, zeka ister, yürek ister...
Bu acılı kadınların eski yuvalarına ille de döndürülmek istenmeleri çok yanlış. Bırakın kurtulmuşken kurtulsun bu kadınlar.

Özcan ve babası

TGRT'de Bir A Takımı Programı... Tartışılan konu, Özcan Deniz ile babası barışsın mı, barışmasın mı? O gece televizyon gecem... Zaplıyorum zaplıyorum, hep bu konuşuluyor. Baba ile oğul arasındaki konuyu bilmiyorum, halkımızın kanısı oğulun haksız bile olsa babasına gelip elini öpmesi. Baba, oğulu mahkemeye vermiş, acaba niye vermiş bilmiyorum ama, (sonradan öğrendim, parası yokmuş, 300 milyon nafaka almak için dava açmış) içimden Özcan gelmese diye geçiriyorum. Babanın görüntüsünde açıklayamadığım ama bana ters gelen bir şeyler var. (Meğerse baba çok çapkınmış, eşini ve çocuklarını hep ihmal etmiş. Acaba baba, oğlu ünlü ve zengin olunca mı ortaya çıkmış?) Bu, hiç kurcalanmayan, tartışılmayan kavramlar tartışılmalı aslında, "oğul babaya gelmeli" diye değil de, "Babalar neden böyle... Herkes babasını sevmek zorunda mı" falan konuşulmalı...
Bazı şablonlarımız var; "erkektir yapar", "anne - babadır affedilmelidir", "erkek adam soyunmaz" gibi... Bu tartışma programlarında, yanlış da olsa, var olan durum yani işe yaramaz gelenekler korunuyor, örneğin olay, gelsin mi gelmesin mi'ye indirgeniyor ve bu upuzun programlar sonucu bir ders çıkmıyor.
Bir zap daha yapıyorum, Özcan Deniz gelmiş, herkes salya sümük ağlıyor. Deniz, "Ailede ne olursa olsun, boşanmamak gerekir ve çocuklar babalarını mutlaka sevmelidir" şeklindeki kalıplaşmış düşünceyi savunan insanlar karşısında şu cümleyi söylüyor; "Anlaşamıyorsa boşanacak... Ya da tanıyana kadar çocuk yapmayacak." İşte gecenin en düzgün lafı.
Sonra bu programın gedikli maço tipleri, Özcan Deniz'in film icabı soyunmasını ve Mahsun Kırmızıgül'ün Amann Dergisi'ne verdiği pozları tartışıyor. Çıkan sonuç "Erkek adam böyle şeyler yapmaz"!.. "Kadın adam" böyle şeyler yapar da "erkek adam" neden yapmaz şunu bir açıklasalar da biz de ikna olsak. Erkek adamlar da yapıyorlar ve pek de güzel oluyor işte.

Okan ve Serdar

Okan Bayülgen belli ki son derece zeki, sevimli, yetenekli ve fevkalade karizmatik bir insan. Zaga gibi, farklı, düzeyli programlar yapıyor. Örneğin Zaga'nın jeneriği bile harika. Onun eleştirilen bir yönü ise şu... Programına çağırdığı insanların bir kısmı neredeyse tek kelime konuşmadan yolcu ediliyor. Bazen telefondaki izleyici de tek kelime konuşamadan Zaga'lanıyor. Evet öyle ama, alan razı satan razı bu duruma. Aslında IQ düzeyinin ne olduğu açıkça belli bazı insanları getirip, onları perperişan edip yollamak Okan için pek zor olmasa gerek. Onun en güzel programları Ayşe Özgün gibi konuşabilen insanlarla yaptıkları.
Okan'ın klip ve Türk filmlerini incelediği sahneler de çok hoş. Ama geçen akşam Serdar Ortaç'ın mimik ve jestlerine takılması ve durmadan "Allahaşkınıza bir erkek hiç bu mimiği yapar mı?" diye sorması tuhafıma gitti. Serdar Ortaç'ın cinsel kimliği ile bu kadar uğraşmasını Okan'a yakıştıramadım. Varsayalım ki Ortaç eşcinsel, Okan Bayülgen'in ille de bunu kanıtlamaya çalışmasının ne anlamı var? Ne olur yani Serdar Ortaç eşcinselse?
Bu zekada ve bu yetenekte bir adam araya bu tür şeyleri koymamalı... O zaten seyrediliyor.

Hülya ve güzellik

Epey bir zaman Hülya Avşar mı, Demet Şener mi güzel diye düşündük durduk. İyi oluyor, bir deli kuyuya bir taş atıyor, bizler de çıkarmak için uğraşıyoruz.
Ben de biraz geciksem de bu konudaki görüşlerimi açıklamak istiyorum. Kesinlikle Hülya Avşar daha güzel. Avşar güzel, sevimli ve üstelik başarılı... Onun tek kusuru ille de her konuda konuşuyor olması. Bir tek konuda dese ki "Bunu bilmiyorum, bir fikrim yok, bana sormayın" o zaman daha da büyür gözlerde.
Programında bir şarkıcı genç, "Her insanda kadın ve erkek hormonları vardır" deyince şiddetle sözünü kesti ve "Aaa, olmaz böyle şey, bizde bir tek bacaklarda erkeklik durumu var" falan gibi birşeyler söyledi. Oysa çocuk doğru birşeyler söylüyordu.
Hülya Avşar gerçekten çalışkan, yetenekli, çağdaş bir kadın. Ama ya biraz daha fazla okumalı, öğrenmeli ya da bilmediği konularda bilmiyorum demeli, susmalı. Akıl budur zaten.



Yazara E-Posta: d.asena@milliyet.com.tr

KEŞFETYENİ
Devrim Özkan'ı çabuk unuttu! Yeni aşk resmen belgelendi
Devrim Özkan'ı çabuk unuttu! Yeni aşk resmen belgelendi

Cadde | 19.05.2025 - 07:06

Ünlü oyuncu Devrim Özkan'dan ayrıldıktan sonra adı sosyal medya fenomeni Duygu German'la anılan Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Lucas Torreira'nın aşkı Galatasaray kutlamalarında ortaya çıktı.

Yazarlar