Hakkari/Yüksek-ova’da açılan “havalimanı” hayırlı olsun.
İnşaatı 2010 yılında başlamıştı.
PKK engellemeleri nedeniyle 2 yıl gecikerek tamamlanabildi.
“Şantiyeye, taşıtlara ve çalışanlara 172 bombalı, 129 molotoflu saldırı... İnşaata malzeme taşıyan araçların mayınlarla havaya uçurulması... Havanlı ve roketli 99 saldırı... 96 kundaklama... 25 işçinin rehin alınması... 11 işçinin kaçırılması...”
Bu saldırılarda “7 asker ve 1 şehit polis...
6 sivil can kaybı...
36 yaralı polis...
İ İnsanlığa en kalıcı ve akılcı çözümün “karşılıklı iki tarafın da kazanması” olduğunu Prof. John Nash öğretti.
John Nash ve eşi Alicia Nash bir trafik kazasında öldüler.
Dünya için önemli kayıptır.
Onlarınki “büyük aşktı...”
Nash, şizofren dâhiydi.
“Kendisini kaçırmak ya da öldürmek isteyen Sovyet ajanları olduğuna” dair halüsinasyonlar görürdü.
Sevgilisi onu “bunların gerçek olmadığına” ikna etti.
Kırmızı bir bavul, kırmızı fotoğraf makinesi... Fazla detay vermiyorum. İzleyin, “Kırmızı” vizyonda...
Bu bağlamda Şeffaf Oda konuklarım filmin başrol oyuncuları Selim Bayraktar, Leyla Göksun ve yeni single’ı “Bir Tek Gördüğüm” ile sanatçı Ayşegül Aldinç.
Programa Mabel Matiz imzalı “Bir Tek Gördüğüm”le başlıyoruz.
Bu şarkı Ayşegül Aldinç’in eylülde çıkacak olan albümünün ilk basamağı...
Albümünde birçok ünlü isimden parçalar yer alacak.
“SÜMBÜL GAY Mİ?”
ONU Muhteşem Yüzyıl’ın Sümbül Ağa’sı olarak tanıdık. Sokakta rolünle ilgili ne diyorlardı diye soruyorum.
Önce... “İhtiyat payını” koyalım.
İngiltere’deki son seçimi hatırlayalım.
Kamuoyu araştırmalarına göre İngiltere’deki gazetelerin hepsi “iktidardaki Muhafazakâr Parti’nin sandıktan tek başına hükümet kuracak çoğunluğu çıkaramayacağını, seçim sonrasında koalisyonun göründüğünü” yazıyordu.
Ama...
Gerçek bir sürpriz yaşandı.
Muhafazakâr Parti bir kez daha sandıklardan “tek başına iktidar” çoğunluğunu çıkardı.
Olay “İngilizlerin koalisyondan korktukları ve istikrarı seçtikleri” diye yorumlandı.
Türkiye’ye 7 Haziran seçimlerine dönelim.
SİYASET belgeselinin adı “Çılgın Projeye Karşı Yüzyılın Projesi...”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu dün CHP’nin “sır” gibi saklanan “vizyon projesini” açıklarken “ters köşe” bir vuruş daha yaptı.
Gerçekten 7 Haziran seçimleri kampanyasında CHP başından bu yana “ters çatala” vuruyor.
Yaşadığımız yüzyılın “başarı simyası” iki kelimeyle mesaj veriyor:
“Fark yaratabilmek...”
Sadece iç siyaset değil çevredeki bütün ülkelere fark yaratmaktan söz ediyorum.
Ve çağın zenginliği de iki kelimeyle yükseliyor:
Can Dündar’ın Cumhu-riyet’teki “HDP’nin dışarıdan desteğiyle AK Parti iktidarı” yazısı çarşıyı karıştırdı.
Beyaz Türkler coğrafyasında bir soru işareti oluştu.
Şöyle ki:
......................
Sayıları hiç de az olmayan Beyaz Türkler “sırf AK Parti ve Erdoğan nedeniyle 7 Haziran’da HDP’ye oy vermek eğiliminde, hatta kararlı.”
HDP barajı aşarak Meclis’e girerse AK Parti’nin tek başına “başkanlık sistemi ekseninde yeni anayasa yapacak 367 milletvekiline ulaşması” mümkün değil.
Simülasyon hesaplarına göre yeni anayasa yaparak Meclis’ten referanduma götürecek 330’u da sandıktan çıkaracak gibi -hiç- görünmüyor.
EDA-Metin Özülkü imzalı
“Bizim Şarkılar”ı Aşkın Nur Yengi, Hülya Avşar, Gülben
Ergen, Işın Karaca, Yaşar, Murat Dalkılıç, Hande Subaşı yorumluyor...
Bu bağlamda Şeffaf Oda konuklarım Eda-Metin Özülkü ve albümde “Saymadım Yılları” adlı şarkıyı seslendiren başarılı oyuncu Hande Subaşı... Programa “Eğlen Güzelim”le başlıyoruz.
Eda ve Metin bu şarkının hikâyesini anlatıyor.
SAKIN GEÇ KALMA
METİN eve erken geleceğini söylemiş ama çok geç gelmiş. Eda sinirlenmiş, üzülmüş ve bu duygularını kâğıda dökmüş. Metin eve gelince kâğıdı ona fırlatıp odasına gitmiş. Metin sabaha kadar bu sözleri bestelemiş. Sabah yatak odasına kahvaltıyı götürüp Eda’ya bu şarkıyı çalmaya başlamış.
TÜRKİYE ’nin “Suriye’ye girip, Esad’ı noktalaması” olabilirlik hesaplarıyla ayrı konu.
Zaten iktidar da -şu an ya da şimdilik- gibi kayıtlarla da olsa bu iddiaları yalanlamış bulunuyor.
.......................
Fakat...
Muhalefetin “bilinçaltında” bu kaygının bulunduğu bir gerçek...
Geçmişte “sandıktan birinci parti çıkartan” iki önemli olay var.
“Milli hassasiyete” hitap eden bu iki olaydan ilki 1974’te yaşandı.