Bugün siyasete kepenk kapattım.
Mesleğimizin kaybı Erol Simavi’yi yazacağım.
Haziran “uzayın kara deliği” gibi...
.......................
Erol Bey’i ilk kez Selimiye Kışlası’nda görmüştüm.
12 Mart döneminin sıkıyönetim komutanlığı basın ve halkla ilişkiler bürosunda görevli asteğmendim.
Komutanla görüşecekmiş.
Türkiye’ den siyaset görüntüleri şu Çin sözünü hatırlattı.
“Rotası olmayan geminin, gideceği liman yoktur...”
Ama...
Rüzgârlar, dalgalar, akıntılar gene de bir kıyıya götürür.
O halde “siyaset meteorolojisini” okumak gerek.
.......................
Görünen en olmayacak koalisyon “CHP-MHP-HDP” formülü.
Geçelim...
CUMHUR-BAŞKANI Erdoğan ile Deniz Baykal arasındaki “baş başa görüşme” günün “flaş” haberi.
Sebeb-i ziyaret?
“Koalisyon konuşulmadı” denilse de Nevşin Mengü’nün söylemiyle “satır aralarından koalisyon konuştukları” anlaşılıyor.
Öyle ya...
Konu konuşulmadıysa “Sayın Cumhurbaşkanı’nın koalisyonlara olumlu baktığı izlenimini aldım” ne anlama geliyor?
Geçelim...
Devlet adabında kuraldır.
Hükümet işi n’olacak? En son ihtimali başından öngöreyim.
“45 gün içinde hükümet kurulamaması / güvenoyu alamaması halinde Cumhur-başkanı’nın ülkeyi seçime götürmesi” şu aşamada hayli uzak olasılık.
340’ı yeni seçilmiş olan milletvekillerinin daha “parlamenter özlük haklarını kazanmadan” yeni bir seçim macerasına gitmeleri Türkiye’de siyasetin tabiatına aykırıdır.
Gerçi...
Cumhurbaşkanı’nın “Meclis’ten karar aldırma” ihtiyacı yok. “Karar vermesi” yeterli ama yeni seçilmiş milletvekilleri işi o noktaya getirmezler.
Ne yapılır edilir 276 milletvekili desteğiyle bir hükümet şöyle ya da böyle oluşturulur.
........................
Siyasette “olması gereken” ile “olabilecek” her zaman örtüşmez.
Gene öyle bir Meclis aritmetiğiyle karşı karşıyayız.
AK Parti’ye hiçbir parti “dışarıdan destek” ya da “ortak hükümet” formülüne sıcak bakmıyor.
Diğer seçenek olan “dışarıdan MHP destekli” CHP-HDP veya “dışarıdan HDP destekli” CHP-MHP hükümeti “kan uyuşmazlığı” alarmı vermekte.
Üçünün bir arada hükümeti ise “nehrin denize” değil “denizin nehre” akması kadar olasılık dışı.
Bu hallerin hiçbirinde “çözüm süreci” bir adım ilerlemez.
O halde aklın yolu “büyük koalisyon...”
Sonuç...
Birinci durumdaki “AK Parti tek başına hükümet kuracak sayıda milletvekili çıkaramıyor.”
Önümüzdeki -öncelikli- soru: “Peki, ne olacak?”
Olasılıklar şöyle:
........................
1- Gelenek gereği Cumhurbaşkanı hükümet kurma görevini AK Parti’ye verir.
AK Parti diğer partilerle görüşür ve onlardan biriyle ortak hükümet kurmak şansına oynar.
MÜZİK ve güzellik Şeffaf Oda’da buluşuyor. Konuklarım klarnet virtüözü Serkan Çağrı, başarılı sanatçı Reyhan Karaca ve Macaristan Güzellik Kraliçesi, oyuncu, model, Güzellik ve Anti-Aging Uzmanı Boglarka Csösz Talu.
Programa müzikle başlıyor.
Reyhan Karaca’nın son single’ı “Şans” keyifli...
Yaz bu şarkıyı çok duyacağız. Klibini de Amerika’da çekmiş.
PATENTLİ KLARNET
SERKAN klarnetle 7 yaşında tanışmış. 13 yaşında, yaş ortalamasının 40 olduğu adaylar arasında “en iyi klarnet icracısı özel ödülünün” sahibi olmuş. Konservatuarlı. Doktora eğitimine devam ediyor. Klarnette “dünya markası” olarak müzik literatürüne girdi. “Yeni perde” tasarımıyla da “patent” sahibi. Serkan’ın müzik eğitim kurumları da var.
Portaxe’ın Boğaz manzarasında Serkan Çağrı, Reyhan Karaca, Boglarka Csösz Talu ile keyifli sohbet ve müzik...
Seçim öncesi -yasağa girmeyen- son yazı.
Her partinin boy aynası yarın oyların atılacağı sandıklar.
Türkiye için en hayırlı sonuçları diliyorum.
.......................
Bu kampanyadan geriye -ne yazık ki- düzey kaybetmiş söylemler ve bazı şiddet olayları kalacak hafızalarda.
İyi ki kampanyanın sonuna geldik.
Saldırıya uğramamış parti yok.
Hele son haftada yaşananlar!