BİR süredir şöyle bir söylem rahatsız edici yaygınlık kazandı:
“Bu ülke!..”
“Bu millet!..”
Sanki özenle, bilerek ve isteyerek “Türkiye” denilmiyor.
“Türk milleti” kelimeleri telaffuz edilmiyor.
İnce ayarlı bir “politik duruş” seziliyor.
Fransa’da De Gaulle’ün başkanlığında “la France” ve seslenişlerinde “Fransızlar” sözcükleri topluma heyecan verir, konuşmasına “kolektif tavır” ağırlığı kazandırırdı.
VEHBİ Koç Ödülü bu yıl Prof. Dr. Ali Nesin’e verildi.
Ne ilginçtir ki Vehbi Koç, Türkiye’nin en büyük işadamı... Prof. Dr. Ali Nesin ise Türkiye’nin en büyük solcularından yazar Aziz Nesin’in oğlu...
Aziz Nesin’in oğluna ödülünü Vehbi Koç’un torunu Mustafa Koç verdi.
Zamanın büyük zıtlıklar üzerine anlamlı bir örtü olduğunu ortaya koyan bir “kesişme noktası.”
Prof. Ali Nesin ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada “zamanın ruhu” kadar “seyir defterini” de tanımladı:
“Sağcılar, solcular, laikler, inançlılar, tüm ırklar çatışıyor olsalar da hepsinin ortak başlığı medeniyet yarışması.”
Bu kadar “birleştirici, hoşgörü çağrısı yüklü, önce insan derinliği olan” felsefe büyük alkış aldı.
Komedİ, bilim kurgu türü filmin adı “Demir Gökyüzü...”
2012 yılında yapılan bu filmin konusu şöyle:
II. Dünya Savaşı sonunda mağlup olan Almanya Nazileri Ay’a kaçarlar.
Orada yeniden örgütlenir ve hazırlanırlar.
Müthiş bir “uzay donanması” inşa ederler.
Karşı durmaya kalkışan her gücü ezip geçebilecek bir teknolojiye ulaşmışlardır.
Köşe yazarı olarak istihbarat çalışmalarına dayanarak yorum yapmak önemli.
Özellikle bir tarafa angaje olmadan bilgi değerlendirmek.
Verda Özer de bir diplomat kızıdır.
Dış politika yazıları muhabir gibi çalışmanın bilgiye dayalı “haber analiz” yorumlarıdır.
Dünkü köşe yazısı da bunun bir örneği. (*)
Yansıtmakta fayda var.
............................
CUMARTE-SİYİ pazara bağlayan gece gerçekleşen "Şah Fırat" operasyonu için defterime düştüğüm notları yansıtayım...
Bu operasyon "doğru karardı."
İyi uygulandı.
"Alternatif tarih" yöntemiyle düşünelim.
"Bu operasyon yapılmasaydı, Süleyman Şah Türbesi'ni korumakla görevli Mehmetçik orada bırakılsaydı ve IŞİD saldırısına maruz kalsalardı" daha mı iyi olurdu?
Bir kısmı şehit düşecekti, kalanları "esir / rehin" alınacaktı.
Musul Başkonsolosluğu'nda olanları hatırlayın.
SON zamanlarda geçirdiğim
en güzel gece... Zorlu’nun salonunda “Romeo - Juliet” müzikali büyüledi.
Malum Romeo & Juliet Shakespeare’in büyük yapıtlarından biri. Önce İngiltere’de sahnelendi.
Fransa’da sahnelenen “Romeo & Juliet” müthiş sükse yaptı. Yıllarca perde açtı. İstanbul Zorlu’ya gelen “Romeo & Giulietta” ise müthiş. Fransa’daki oyunun aynı müziklerle İtalyancaya uyarlananı.
8 ayda 154 kez oynandı. 400 bin seyirciye ulaştı.
Modernize edilmiş müzik yorumu tempolu.
23 sahne değişimi 300’e yakın kostüm, sayıları 50’ye yaklaşan oyuncu, dansçı, akrobat...
HOLLANDALI “holiganlar” futbol maçını izlemek üzere geldikleri Roma’da yakıp yıkarak “vandallık” yaptılar.
Şiddetin “fikir yoksunluğundan” ürediğinin örneğidir.
Vandallığın sergilendiği yerlerden biri de Roma’nın ünlü “Campo dei Fiori Meydanı (Çiçek Meydanı).”
“Bağnazlığa” karşı “bilimin” tarihi simgesidir o meydan.
İkisi arasındaki çatışmanın apaçık ortaya çıktığı “örtüşmenin” meydanı.
Anlatayım...
....................
ÇÖZÜM sürecinin seyir defterini okurken daha sağlıklı yorumlar yapabilmek için Abdullah Öcalan’ın hayatını yansıtan kitapları okuyorum.
Nasıl bir kişilik?
Nasıl yetişti?
Okuduğu kitaplar?
Hareketin oluşumu ve Öcalan’ın liderliğini kabul ettirişi...
Etkisini bugünlere taşıyabilmesinin nedenleri...
....................