BM’nin “Suriye’ye tek taraflı ateşkes çağrısını Esad’ın ret cevabı” güneyimizde çatışmaların devam edeceğini gösteriyor.
Suriye’deki oyunun arkasındaki senaryo ile dünden devam...
Oyunun metin başlığı “Balkanlaştırmak.”
Tıpkı Osmanlı’nın son döneminde Rumeli’deki topraklarından devletler üretilmesi gibi Ortadoğu coğrafyasında da yeni devletler haritasının kara kalem taslağı ve bugünkü sınırlar üzerindeki silgi izleri görünür hale gelmekte.
Irak fiilen (de facto) ikiye bölünmüş durumda.
Kuzeydeki Kürt bölgesi ve Arap Irak’ı...
“Orta Irak’ta Sünni, Güney Irak’ta Şii nüfus çoğunluğu nedeniyle Arap Irak’ının da ikiye bölünmek şafağında olduğu” söylenebilir.
Eski Dışişleri bakanlarından em. Büyükelçi Vahit Halefoğlu, dış politikanın duayenidir.
Almanya ve Rusya (Sovyetler Birliği dönemi) büyükelçisiydi.
O coğrafyalardaki vukufunun yanı sıra Hatay/Suriye konusunu en iyi bilenler arasında da özel yeri vardır.
Yörenin büyük ailesine mensuptur.
Arazilerinin önemli bir bölümü sınır çizgisinden sonra Suriye’de kalmıştı.
Baba Esad zamanında o araziler bir Türk’ün elinde kalmasın diye “tarım reformu” diye bir uygulamayla önce devletleştirilmiş, sonra halka dağıtılmıştı.
Eşi Zehra Halefoğlu da o coğrafyanın bir başka büyük ailesine mensuptur.
BUGÜNLÜK siyaseti sanatla harmanlayan bir yazı...
...........................
Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin bu yılki teması “mizah, demokrasi ve muhalefet” olarak saptanmış.
Mizahı “kara mizah” olarak algılıyorum.
“Demokrasi manzaraları zaten ortada.”
Mizahta hoşgörü AB’yi tek geçmiş.
Muhalefet “ay” değil “güneş ışığı...”
ALİ Ağaoğlu’nun İstanbul’daki “MASLAK 1453” projesinin inşaatı ilerlemekte. 5 bine yakın daireden 1400’ü bir haftada satılmış.
Reklamsız, sadece kulaktan kulağa fısıltılarla...
Yabancıların “taşınmaz” almalarını düzenleyen yeni yasa çıkınca, “projenin tanıtımı ve Arap sermayesine sunulması için” Dubai’deki inşaat fuarıyla Ağaoğlu bir açılım yaptı.
Fuardaki hayli büyük köşesinin yanı sıra çarşamba gecesi, bir otelin salonlarında Tarkan konserini düzenledi.
Fuardaki sunuma ve Tarkan konserine Dubai prensleri ile büyük finans kuruluşlarının sahibi olan Arap dolar milyarderleri de geldiler.
Maslak 1453 projesinin geniş alana yayılan maketinden bilgi aldılar.
Tanıtım filmini izlediler.
SINIR ötesinden top atışlarında merminin namludan çıktığı yeri saptamak hukukta “cezanın şahsiliği” ilkesi gereği çok önemlidir.
“Ölüm” gönderen kendisine geri dönüşü olacağını bilmelidir.
Bunu yapan teknolojiler var.
İsrail’e, Suriye’den bir havan topu mermisi ateşlenmişti.
Mermi çocuk bahçesine düşmüştü.
Anında cevap verildi.
Ne yazık ki İsrail’in bu karşı top ateşinde de çocuklar ve kadınlar öldü.
Suriye tarafından atılan top mermisi... 5 can kaybı ve yaralılar...
Bunun Suriye tarafından kasıtlı yapılmadığı genel kanıdır.
Esad’ın başı zaten büyük dertte, bir de dışarıdan Türkiye gibi dünyanın sayılı askeri gücüne davetiye çıkarması akla zarar.
Şam da zaten “olayın irade dışı oluştuğunu” bildirdi.
Özür diledi.
Yani...
Suriye’nin meydan okuması “gövde gösterisi” gibi bir ihtimal “yok” hükmünde...
28 Şubat sürecinde dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, “komutanları emekliye ayırmak” istemiş.
Bunu ortak hükümette beraber çalıştığı Başbakan Erbakan’a söylemiş.
Erbakan, “Cumhurbaşkanı Demirel kararnameyi imzalamaz” cevabını vermiş.
Tansu Çiller 28 Şubat’ı soruşturmakta olan Savcı Mustafa Bilgili’ye olayı böyle anlatmış.
Sistemin kırılma noktası Çankaya Köşkü mü?
Bir görüşe göre “evet...”
Ahmet Necdet Sezer’den sonra cumhurbaşkanı seçilen Abdullah Gül ile birlikte, siyasi iktidarların, komutanları emekliye sevk yolu üzerindeki ışık “yeşil öncesi turuncuya” dönüştü.
AK Parti’nin 2023 hedefi çok mu uçuk?
Aynı partinin 36 yıl iktidarda kaldığı Japonya örneği var.
Yani AK Parti’nin de 21 yıl iktidarı sürdürmek hedefi “olmaz şey” değil.
Hatta menzili 2023 ötesine kaydırması bile -teorik olarak- mümkün.
Japonya’da çok partili parlamenter sistem tıkır tıkır işliyor.
Batı’nın “ileri demokrasi” yüksekliğine koymuş Japonya çıtayı.
Medya özgürlüğü evrensel değerlerden bir çıt aşağıda değil.