Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Fotoğrafa iyi bakın. “Ortadoğu’yu çözmeye tek bir anahtarın yetmeyeceğinin” resmidir.
1990’lı yıllarda Beyrut’un bir bölümü “hayalet şehir” gibiydi.
Deniz kıyısında bizim İzmir Kordonumuza benzeyen bulvar boyunca güzelim apartmanların sıvaları paramparçaydı.
10 binlerce kurşun iziyle delik deşikti.
Kordon’a açılan caddeler ve yollar da öyle.
Kimsecikler yoktu.
Sadece kemikleri çıkmış kir içinde köpek sürüleri dolaşıyordu.
Bir zamanlar “Ortadoğu’nun Paris’i” diye anılan o ışık şehri iskelete dönüşmüştü.
Görüntüler ürperti vericiydi.
İç savaş bu hale getirmişti Beyrut’u.
Türkiye’mi düşünmüştüm.
“Allah ülkemi bir iç savaştan korusun” diye dua etmiştim içtenlikle.
Beyrut’u parmaklayarak karıştıran dış tezgahlardı.
Gene o parmak izlerini 2012 Türkiye’sinde de görür gibiyim.
Üstelik başka aktörler de katıldı.
Arap baharını Türkiye’nin Kürt baharına dönüştürmek planı bu.

Haberin Devamı

Anahtarlar kaosu

BÜYÜK OYUN

- Ne yani...
Arap baharı denen rüzgar kendiliğinden çıktı ve önce Kuzey Afrika’yı, sonra Yemen’i, ardından Suriye’yi vurarak bir ahir zaman reformu misyonu mu icra etti?
“Arap aydınlanması” mı?
Bunu ancak “büyüklere masallar” diye okumak mümkün.
Yeni Ortadoğu için herkes hesap peşinde.
........................
- Şİİ İRAN İslam coğrafyasının Sünni ağırlığı karşısında azınlıkta.
Hiç değilse Ortadoğu’da güç dengesi kurmak ve ayakta kalmak çabasında.
Bunun için, aynı çizgide olan Esad yönetimine destek veriyor.
Çökmesini önlemeye çalışıyor.
Güney Irak’taki Şiilerle yakın ilişki içinde.
Bağdat yönetimindeki Maliki İran’a yakın.
Böyle bir “Şii ittifakıyla” İsrail ve onun arkasındaki ABD’ye karşı dalgakıran.
“Türkiye’de konuşulan füze kalkanını ABD’ye ve dolayısıyla İsrail’e omuz vermek ve kendisine karşı tehdit olarak” yorumluyor.
PKK’yı da kullanıyor.
İstihbarata göre Şemdinli’yi “kurtarılmış bölge” yapmak için sızan PKK grupları, sınırın İran tarafından geliyorlar.
........................
- ABD, Ortadoğu ve çevresindeki petrol/doğalgaz yatakları için en etkili kartları elinde tutuyor.
Gerektiğinde kozu çakıyor.
Gerektiğinde bu coğrafyanın aktörlerini birbirine kırdırıyor.
Amerika’nın istemediği bir PKK Kuzey Irak’ta barınabilir miydi?
........................
- İSRAİL, ABD hesaplarının dışında düşünülemez.
Ankara ile Kudüs arasında buzullar oluştuktan sonra Türkiye’ye eskisi gibi yakınlık duymadığını tahmin etmek zor değil.
İsrail açısından bölgede -en az- bir “müttefik” ülkeye ihtiyaç var.
Düşünün ki yeterince hava sahası olmadığı için savaş uçakları eğitim uçuşlarını Konya üzerinde yapıyordu.
ABD’ye uzaktan kumandalı bir Kürt devleti giderek gerçekleşmekte olan bir proje.
Ayrıca...
“Ortadoğu’nun Balkanlaştırılması” projesi de olgunlaştı.
Bölgede birkaç büyük ülke yerine mitoz çoğalmayla bölünerek ortaya çıkarılacak daha çok sayıda ülke arasından bazılarıyla bir kolye üretebilir.
Yalnızlıktan kurtulabilir.
İsrail’de yeni nesiller sürekli diken üstünde olmak ve potansiyel savaş hali yorgunluğunu yaşamak istemiyor.
Eski politikalar, eski zaferler, korkutucu olmak, diğer ülkelerin gençleri gibi yaşamak isteyen İsrail’in genç kuşaklarında tepki yaratmakta.
Politikacılar bu yeni “oy kaymasını” dikkate almak zorundalar.
........................
- RUSYA ve ÇİN bütün bunları elbette değerlendiriyor.
Rusya sıcak denizde tek üssü olan Suriye’yi bırakmak istemiyor.
Çin ise Ortadoğu’dan ve özellikle İran’dan petrol almakta.
Masadaki oyuncu sandalyesinde gözü var.
........................
AVRUPA’yı ayrıca saymıyorum.
O zaten belli.
........................
I. Dünya Savaşı’ndan sonra Batılıların cetvelle çizdikleri Ortadoğu haritası bir kez daha yeniden çizilmekte.
PKK işte bu süreçte dışlanmamak kaygısıyla kendi varlığını, hesaba katılması gereken bir hiç olarak görülmesini kanıtlamak gayretinde.
Şemdinli’yi ve belki başka yerleri “kurtarılmış bölge” haline getirmek için “intihar” gibi saldırılar yapıyor.
........................
“Ordo ab Khao” (kaosun düzeni) süreci yaşanırken Türkiye’de ortak akıl siyasetçilerin tüm oy, iktidar, başkanlık, seçim, rekabet kaygılarının üzerine çıkarak bütünleşmelerindedir.