Bir demokrasi dersi... Bütün İslam ülkelerinde halkları sokağa döken, ABD’ye karşı tepki seli oluşturan o rezil film için bakın Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ne diyor:
“İğrenç... Fakat yapacak bir şey yok...”
Hukukçulara göre “asla yasaklanamaz. Hatta birkaç tane daha böyle film yapıp gösterime koyabilirler.”
Anayasa’nın ilk değişiklik maddesinde “bir gruba ya da insana saldırıyı ve ayaklanmayı doğrudan amaçlamadığı sürece yayımlar demokrasilerin fikir özgürlüğü kapsamında korunuyor.”
Bu aşağılık kişilerin yaptıkları filmin saldırıyı doğrudan amaçladığını ispat mümkün değilmiş.
Birkaç kelime farklı olabilir ama anlam değişmez.
Demokrasi yorumu böyle.
ABD’nin siyasetinde deprem etkisi yaptı.
“Artçı depremler” sürmekte.
Ama...
Kimse “ulusun ve devletin yüksek yararları” gerekçesiyle bu aşağılık adamların yaptıkları film bozuntusunu yayından çıkartamıyor.
HEDEF OBAMA...
Evet...
ABD’nin başı bir rezil film yüzünden fena halde dertte.
Destek verdiği Arap Baharı, bu film yüzünden Arap sonbaharına dönüştü.
Belki...
Obama’yı başkanlıktan edebilir...
Obama, son kamuoyu yoklamalarına göre Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney’e fark yapmaya başlayınca, buram buram sabotaj kokusu yayan bu film internete düşüverdi.
İngilizce olduğu için pek anlaşılmadı.
Bunun üzerine Arapça altyazı konularak tezgah tamamlandı.
İslam ülkelerinde sokak patlamaları sürüyor.
Dün de protestocular ABD Büyükelçiliği’ne girdiler.
İslam coğrafyasında ABD’ye sokak tepkileri orman yangını gibi yayılmakta.
Obama yönetimi seçim arifesinde bunlarla uğraşmak zorunda.
Gerçi Cumhuriyetçi aday Romney gene bu olay için yorum yaparken “çam devirdi” ve kendine çelme taktı ama Arap ülkelerinde artçı depremler böyle sürerse Obama’nın işi zorlaşır.
Ayağının altındaki zemin kum ve petrolle karılmış kaygan çamur.
Zaten bu aşağılık film tezgahı da çamur değil mi?
Komplo teorileri üretmeyi sevmem.
Fakat...
“Filmin amacının İslam ülkelerini karıştırarak içerde başkanlık seçimine giden Obama’yı vurmak olabileceği ihtimalini” de büsbütün gözden uzak tutamayız.
Üstelik bir de ilginç zamanlama örtüşmesi var.
“Obama’nın aslında gizli Müslüman” olduğu yolundaki haberlerin medyaya üflenmesi henüz çok yeni.
Dışarıda İslam adına galeyana geldikleri iddiasıyla ABD elçilikleri basılıyor, ABD elçisi ve diplomatları öldürülüyor, böylece ABD seçmeninde oluşacak tepki psikolojisine bir hedef gösteriyor.
“Gizli Müslüman Obama...”
Arenada aslanların önüne atılan siyahi köle!..
......................
Ancak...
Bu silah ters tepebilir.
Obama bu krizi iyi yönetebilecek bir kişilik.
Sağcı, Mormon tarikatından, radikal sayılabilecek Cumhuriyetçi “beyaz adamdan” çok daha iletişim avantajına sahip.
Olayların yaşandığı Müslüman ülkelerin yönetimleri ve İslam birliği odaklı kurumlar ABD büyükelçiliklerine ve diplomatlarına saldırıları kınadılar.
“Ortak aklı” devreye soktular.
Ateşlerin üzerine benzin dökülmüyor.
Tam tersine “şiddet” kınanmakta.
“Faillerin cezalandırılması” bütün açıklamalarında vurgulanıyor.
Filmi yapanın bir “dolandırıcı” olması, “Yahudi’dir” iddialarının gerçek dışılığı öfke dalgalarının köpüklerini aldı.
Gene de hiç yoktan ortalığın karışması, şiddet ortamı, 21’inci yüzyıldan beklentilerin çok altında kalıyor.
