Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Not: Değerli dost ve büyük usta Erol Günaydın’ı kaybettik. Üzerine ışık yağsın.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün bugün “yerel seçimlerin öne alınmasını öngören ve referandum engeline takılan Anayasa değişikliğini veto etmemesi” sürpriz olur.
Salt hukuk açısından TBMM’deki oylama referanduma götürülmelidir.
Ama...
Seçimleri 2014 Mart ayından sırf kış şartları sakıncalı görüldüğü için 2013 Ekim’ine çekmek isterken bu kez kışın bastırdığı aralık sonunda referandum sandıkları kurmanın mantığı yok.
Ayrıca...
Özellikle Güneydoğu’nun bazı köylerinde ve mezralarında, dağın başında, kırsalda sandık güvenliği nasıl sağlanır?
PKK güpegündüz oralarda yol keserken sandıkları il seçim kurullarına güvenli olarak taşımak çok riskli.
Öte yandan...
Türkiye’de PKK saldırıları tırmanışta.
Okullar, kışlalar, karakollar, sınırdaki üstler bile basılıyor.
Güney sınırına TSK yığınak yaptı.
Suriye ile Türkiye arasında kıvılcımlar uçuşuyor.
Gereğinde savaş için Meclis’ten tezkere alındı.
Bu kritik ortamda referandum sandıklarını kurmanın ne yararı olacak?
Ve de...
150-200 milyon lira havaya savrulacak.
Bu ve diğer başka nedenlerle Cumhurbaşkanı Gül’ün Anayasa değişikliğini geri göndermesi “makulü normalde aramak” mantığının sağduyulu tavrı olur.

YA SONRA?

ÇANKAYA’dan dönüş güzergahı belli de sonrası “net” görünmüyor.
AK Parti ve MHP’nin önünde iki yol var.
1- Anayasa değişikliğini yeniden oylamak.
Bu kez işi sıkı tutarak, olası fireleri önlemek ve 367 barajını aşarak, referanduma gerek kalmadan yerel seçimleri 27 Ekim 2013’e çekmek.
2- Bu sevdadan vazgeçmek.
..............................
Birincisi özellikle Başbakan Erdoğan’ın doğasına çok daha uygun.
Yenilgiyi kabul edip bu girişimden vazgeçmek satırları kitabında yazılmamış.
Oyları kontrol etmenin çeşitli formülleri var.
Onlardan birini uygulatabilir.
Erkene alınmış yerel seçimlerin sonuçlarına ihtiyacı var.
Seçim bölgelerini değiştirerek, genişleterek, kaydırarak yüzde 50’nin üzerinde oy sağlarsa, o rüzgarla 1 yıl sonraki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yelken açar.
Burada “netameli” olan “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı’na yeniden aday olup olmayacağı” sorusuna girmiyorum.
Belirleyici değişken birden fazla olduğunda analiz zorlaşıyor.

Haberin Devamı

ÖZAL DERSİ

Haberin Devamı

1987 seçimlerini merhum Turgut Özal 4-5 ay öne almayı denedi.
Referandum sandıkları kuruldu.
Hiç beklemediği kadar düştü oyları.
Özal, sandık sonuçları geldiğinde çok üzüldü.
İstifa etmeyi bile düşündü.
Kardeşleri onu engelledi.
Halk sadece 4-5 ay için referanduma gitmeyi “Özal’ın kaprisi” olarak görmüş ve oylarıyla “hayır” demişti.
Bu kez de AK Parti’nin 5 ay önceye seçim kaydırmak çabası referanduma dayanırsa “hayır” olasılığı az değil.
Başbakan Erdoğan sorunu “referandum sandıkları kurmadan” aşmak için TBMM’de katı bir parti disiplini uygulamasıyla 360 oyu TBMM’de bulmak şansını -çok büyük olasılıkla- kullanacaktır.

18 YAŞ VE KIŞLADA SANDIK

MECLİS’TEKİ son oylama başka olasılıklara da işaret fişeği gibidir.
“Milletvekili seçilme yaşının 18’e çekilmesi ve askerlerin de oy kullanabilmeleri için kışlalarda seçim sandıklarının kurulması” için Meclis oylamalarının sıkıntı yaratabileceği görülmüştür.
Gerekli oy çoğunluğu sağlanamayabilir.
18 yaşında milletvekili seçilen gencin bakan olması da mümkün hale gelecektir.
Size ters gelmiyor mu?
Hele...
Askeri siyasetin dışına çıkarmak süreci “sancılı” olarak devam ederken kışlalar siyasi miting alanlarına dönüşebilir.
Bazı kışlalarda, Başbakan Erdoğan’ın “PKK’nın uzantısı” dediği siyasetler ve kurumlar kampanya yapacaklardır.
Bazı duyarlı coğrafyalardaki kışlalarda ya sandıklardan o PKK’nın uzantısı siyasetçiler ve siyasi kurumlar çoğunluğu oluşturursa?
Asker içinde siyasi nedenlerle kutuplaşmalar yaşanırsa, bölünme manzaralarının sorumluluğu taşınabilir yük müdür?
Bunlar tarihi değiştirecek ciddi risklerdir.
Seçimleri öne çekmeye benzemez.
Sağduyunun kırmızı çizgileri aşınmamalı.