Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları


New York’un ismi yükselişte olan Jean Georges adlı lezzet mabetlerinden birindeyiz.
Masa arkadaşım Frank Cooper, ABD Başkanı Obama’nın hukuk fakültesi sıralarından arkadaşı.
Sık sık görüşüyorlarmış.
Başkanlık seçimlerini de konuştuk.
Özel kesimin üst düzey yöneticisi olarak “siyasette taraf gibi görüneceği” söylemlerinden özenle kaçınıyor.
Gene de Obama’nın “insanlık halleri” için “ketum” değil.
Örneğin...
70’lerin, 80’lerin “Motown” ve “R&B” diye anılan müziklerini seviyormuş.
Bir enstrüman çalmıyormuş ama şarkı söylermiş.
“Başkanların kaderini Obama’nın da paylaştığını” konuştuk.
Beyaz Saray’a geldiğinde siyah olan saçları beyazlaşmış.
Başkanlık bütün pırıltısına karşın çok ağır sorumluluk.
Sadece ABD’nin değil, başkanlar, tüm dünyanın ağırlığını omuzlarında hissediyor.
Gerçekten... Aynı gün seçim kampanyası bağlamında konuşan ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Rice şöyle diyordu:
“Zayıf bir Amerika ile dünya kaotik ve tehlikeli olur...”
Başkanların saçını beyazlatan nedeni bu söylem vurguluyor.
Rice “güçlü olmaya ABD mecburdur” mesajını verdi.
Ama... Partisinin Başkan adayı Mitt Romney bir mormon.
Sağın hayli sağında.
Yardımcısı Ryan’ın yanında o bile “ılımlı” sayılır.
Onlarla mı tehlikeli ve kaotik olmayan güçlü (!) bir Amerika?..

Haberin Devamı

Obama’nın arkadaşıyla...

Frank Cooper

OBAMA DEĞİL DE KİM OLURSA
Obama’nın hukuk fakültesinden arkadaşı Frank Cooper Pepsi Cola’nın global pazarlama başkanı.
Asıl konumuz -o günün akşamı bizim de katıldığımız- efsane Micheal Jackson’ın Pepsi tarafından düzenlenen doğum günü partisi ve küresel üne sahip müzik ve spor insanlarıydı.
Michael Jackson için “ölümünden yıllar sonra doğum günü partisi düzenlemek” hayli ilginç.
Bunu, “pazarlamada post modern proje” olarak görüyorum.
Ama...
“Değer” boyutları da olduğu, konuşmamız ilerledikçe ortaya çıktı.
Michael Jackson pek çok “küresel ünlü” ile reklam çalışması yapan Pepsi’ye, en büyük getiriyi ve “genç nesil” katkısını sağlayan isim.
Hem de diğerlerine uzak ara fark atarak...
New York’taki parti ile küresel etkinliğin pazarlama getirisi, elbette asıl neden olmalı.
Ama Michael Jackson’a “vefa ve saygı” boyutu da var.
Frank Cooper bu duyguyu yansıtan ve karşısındakine geçiren bir kişilik.
Boylu poslu, sempatik, duyarlı bir “African-American” dedikleri siyah teni ışıklı ve aydınlık bir adam.
“Avukatlık ruhsatı” var ama yapmıyor.
“Ben de öyle” dedim, gülüştük.
Yıllardır yönetici.
Pepsi Cola’nın küresel müzik ve spor yıldızlarıyla bütün projelerinin de patronu.
100 milyon dolarlık bütçeye hükmediyor.
Bunun birkaç katı dolaylı katkıları da eklemek gerek.
Dünyadan gazetecilerin davetli olduğu Michael Jackson doğum günü partisi bunlardan biri.
Partiyi “Pazar Kahvesi”nde yazacağım.
İlginç fotoğraflar da var.
ABD başkanlık seçimlerine dönerek noktayı koyayım, “New York’ta çeşitli söyleşilerden edindiğim izlenimlere göre Obama’nın yeniden başkan seçilme olasılığı yüzde 50...”
Karşısındaki aday Mitt Romney’in güçlü olması değil, sorun “Obama olmasın da kim gelirse gelsin” diyen “muhafazakar seçmenlerin ortak tavrı...”

ÜNLÜLERLE DANS

Haberin Devamı

Frank Cooper’a “bir Michael Jackson belgeseli izlediğimi, nezaketinin dikkat çekici olduğunu” söyledim.
Gerçekten öyle miydi?
Belgeselde ışıkçıya, sesçiye, orkestradan birine istekte bulunurken rica ediyor, “sizce de doğru mu düşünüyorum” diye fikirlerini soruyordu.
İstediği şey yapıldığında “teşekkür ederim, Tanrı seni kutsasın” diye sesleniyordu.
Konuşurken sesi yumuşacıktı.
Ortam huzurluydu.
Başka sanatçıların provalarındaki o elektrik yüklü ortamla hiç ilgisi yoktu.
Frank Cooper “aynen öyleydi” cevabını verdi.
“Sakin, uyumlu, çok dikkatli, konsantrasyonu yüksek, verimli çalışan bir yıldızdı o.
Sahneye çıkınca yüksek voltaja bir anda nasıl geçebildiğine hep hayret etmişimdir” dedi.
Beyonce’la çalışmanın da rahat ve zevkli olduğunu dinledim Cooper’dan.
Pepsi’nin ilk reklam yüzü Eminem’miş.
Ve diğer şöhretler:
David Bowie, Tina Turner, Ray Charles, Britney Spears, Pink, Enrique İglesias...
Enrique ile Queen’in “We will rock you” müziğini “gladyatör” temalı Pepsi reklamına uygulamışlar.

Haberin Devamı

YEREL İKONLAR
Frank Cooper’a “Türkiye ya da diğer coğrafyalardan yerel ünlülerle çalışmak için ne düşündüğünü” sordum.
İşte cevabı:
“Öncelik pop müzikte.
Fakat sadık ve yüksek sayıda hayranı olan dünyanın farklı coğrafyalarından sanatçılarla işbirliği de önem kazanmakta.
Örneğin Çin ve Hindistan...”
Bu ülkeler neredeyse birer kıta büyüklüğünde.
Milyara yaklaşan nüfusları var.
Devasa birer potansiyel pazar...
“Türkiye’nin özellikle TV dizileriyle İslam dünyasında, Yunanistan ve Balkan ülkelerinde yüz milyonlara ulaştığını” da konuştuk.
Frank Cooper’la yemekte, Pepsi Co. Türkiye’nin tüm ürünler İletişim Başkanı Didem Şinik ve pazarlamanın başındaki Deniz Aktürk Erdem’in haklarını teslim edeyim. Kurumsal profesyonel statülerinin ötesinde Turizm Bakanlığı’nın fahri tanıtım uzmanları gibiydiler.
Pepsi Co’nun tüm gıda ürünleri içinde -global ölçekle- Nestle’nin ardından dünyada 2. sırada yer alması bizim için önemli.
Global dev Coca Cola’nın da bulunduğu kolalı gazlı içecekler ayrı bir kulvar.
Uluslararası süper büyük sermayelerin Türkiye’deki varlıkları bir bakıma dünya ölçeğinde tanıtım ve fahri avukatlık hizmetleri açısından da değerlendirilmeli.