Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

ROJİN daha yeni yeni isim yaparken, Şeffaf Oda Tv programında konuğum olmuştu. Yüreği gözlerinde, sözünde samimi ve sımsıcak bir gürül gürül sesli Kürt kızıydı.
Yaşam öyküsü duygu yüklüydü...
Adana'da dar gelirli, çok çocuklu bir Kürt ailesinin kızı...
Yüreğinde sanat ateşi kor gibi yanmakta...
Baba izin vermediği için tiyatro kurslarına gizlice gidiyor.
Sonra...
Tek başına, daha önce hiç sınırları dışına çıkmadığı Adana'dan çıkıp Ankara'ya geliyor.
Hedefinde Ankara Konservatuarı var...
Sınavları kazanıyor...
Konservatura başladığında mutluluktan uçmakta.

Haberin Devamı
Rojin
Ama...
Eğitimini sürdürecek mali kaynağı yok.
Pes etmiyor.
Çeşitli işlerde çalışıyor.
Hatta Konservatura yakın bir benzincide bile çalışıyor, otomobillerin camlarını, farlarını siliyor.
Ve...
Diplomasını alıyor.
Rojin'in Ankara'dan kopup, İstanbul'a gelişi de "yalnız" ve "korunmasız..."
İstanbul adlı "zor" Büyükşehirde engelleri güçlü sesinin titreşimleriyle sarsıyor, yıkıyor.

O KELİME
SANATÇI Rojin bir kez daha gündemde...
TRT Genel Müdürü'nün ona "aşüfte" demesi üzerine polemiklerin odağına oturtuldu.
Gazete köşelerinde o var...
Sosyal medyada en çok o tıklanmakta.
Başbakan Erdoğan, Kültür Bakanı telefonla arayarak özürdilediler.
TRT Genel Müdürü Şahin de...
Gösterilen tepki, kamuoyu duyarlığı, Başbakan ve Bakanın özeni dikkat çekicidir.
Türkiye'de birşeyler değişmekte.
"Erkekler coğrafyası" söyleminin buyurgan rengi solmakta.
"Kadının adı da var" diyebileceğimiz günler eskisi kadar uzak değil.
"Aşüfte" kime denirse densin çirkin.
Rojin ise bu kelimenin tanımdan çok farklı bir kişilik.
Bu yalnız ve korunmasız Kürt kızını hırpalamak, onun canını yakmak marifet sanılıyor.

TEHDİTLER
Daha önce TRT Şeş yayına başla
rken tartışmaların eksenindeydi.
Kürt kökenli ses aranırken Rojin akla gelen ilk isim olmuştu.
TRT yönetimi ve siyasi iktidar tarafından Rojin'e kollar açılmıştı.
TRT Şeş'ten Kürtçe müzik yapması isteniyordu.
O zaman da başkaları hedef almıştı Rojin'i.
Asıl amaçları Kürtçe yayın yapacak TRT Şeş'i bir "karton dekor" haline düşürmekte.
Kürt sanatçı, Kürt sunucu, Kürt spiker bulamasın...
Boş ekran olarak kalsın...
İstedikleri buydu.
Kürt halkına bu yayının erişmesi önlenmeliydi.
Ünlü ve kendini kanıtlamış bir sanatçı olan Rojin engellenirse, diğer Kürt sanatçılar da bu gözdağından etkilenirdi!..
Rojin'e "kutsal yaşam hakkının" bile elinden alınacağı tehtidleri uçuşuyordu havada.
"Kendi halkına ihanet etmekle" suçlandı.
Üzüldü.
Kırgındı.
Çok düşündü...
İnandığı büyüklerine danıştı.
Sonunda "evet" cevabını verdi.
"Ben bu toprakların siyasetçisi değil, sanatçısıyım.
Türkçe de söylerim, Kürtçe de, Ermenice, Yahudice, Rumca da...
Kürtçe yayın yapacak bir TV kanalı Türkiye'de bir ilk.
Açılımın iletişim boyutuna ve halkımın öz kültürü için bu başlangcı daha ilerilere taşınmasına katkıda bulunmalıyım."

MADALYA
Sonra...
Rojin'in TRT süreci...
Mesajlar, telkinler, tehditler değil çalışma ortamı onu yıldırdı.
Sanıyorum yapımcı şirketin tavrı...
Rojin, kendini TRT Şeş'ten kopmakla o tavır arasında sıkışmıştı.
Sözün de, sabrın da bittiği noktada sessizce ayrıldı.
Yaşamının tümünü onurla sürdürdü.
Konservatuarda okurken, giderlerini karşılamak için "aşüfte" olmadı, benzin istasyonunda çalışarak, otomobillerin camlarını, farlarını silen onurlu bir genç kızdı.
Mezun olduktan sonra sanat hayatında da onur çıtasını hep yükseklerde tuttu.

DUAYEN KANATLARA VEFA
Gazetecinin, meslekte 50. yılı ilk yılı hatırlatan heyecandır...
Gazeteciler Cemiyeti, o yıl meslekte yarım asrı devirenlere plaketler verir.
Yaşamın "nehir romanında" denize kavuşmak gibi bir duygu verir.
Galatasaray Liseliler de her yıl 50. yılını dolduran abiler için -ileride ablalar da olacak- balo düzenler, plaket verirler.
Başka meslek dallarında ve eğitim kurumlarında böyle uygulamalar çok.
Ama...
Hüzün vericidir ki bizleri sevdiklerimize, hem de en kısa zamanda kavuşturan pilotlarda böyle bir gelenek yoktu.
Bu çok zorlu, mesuliyetli, duyarlı ve donanım isteyen mesleğin mensupları lövyeyi bıraktıktan, yerde yaşama geçtikten sonra aranmaz sorulmaz olurlardı.
Bu vefasızlık ezberi bozuluyor, "Türkiye Pilotlar Vakfı"nın bu akşam düzenlediği balo çoktan hakedilmiş teşekkürü amaçlıyor.
50 duayen Kaptan Pilota onur şildi sunulacak.
Güzel bir gelenek böylece başlıyor.
Vakfın Yönetim Kurulu tarafından hayata geçirilen bu proje için şapka.
Zaman akacak ve ilerdeki yıllarda, her balo açılışının, geleneği başlatan isimleri olarak anılacak ve alkışlanacaklar.
Bu arada THY'de geçici süre çalıştırılan yabancı pilotlar ülkelerine döndüklerinde Türk pilotlar için tezvirat yapıyorlar.
THY'nin sunduğu hayatın tadı damaklarında kalmış olmalı.
Yabancı pilot kontenjanını genişletmek ve dönüş şansı yakalamak istedikleri belli.