Kadın balıkçılar

22 Eylül 2013

Balıkçılar kahvesinde sabah sabah simidimizi yedik, çayımızı içtik, balıkçıların denizden dönüşünü bekliyoruz.
Kahve, balıkçı barınağında. Barınağı ve kahveyi “Balıkçılar Kooperatifi” işletiliyor. Çayları Memnune Okyay demliyor, Hüseyin Özkurt dağıtıyor. Ali (Kara) Kaptan’ın başkanlığını yaptığı kooperatife 60 kadar balıkçı teknesi kayıtlı. Ama bunların ancak 10-15’i her gün denize açılıyor.
Önce Önder Özçelik’in teknesi kıyıya yanaştı. Karısı Emine ile gece 04.00’te denize açılmışlar. Bir orta boy sinarit, üç beş tane kefal, üç beş tane çipura, birkaç karagöz tutmuşlar. Tekne başında bekleyenlere sinaritin kilosunu 60 TL’den, çipurayı 25 TL’den, kefal ve karagözü 15 TL’den sattılar.
Emine Özçelik satılan balıkları ayıkladı. Balıkların hepsi satılınca Emine Özçelik koşa koşa eve gitti. İki kızını okula yolcu edecekti.



Karı koca her gece balıkta

Yazının Devamı

ABD’de pişer bize de düşer

20 Eylül 2013

Ayşe Hanım Teyzem ile komşusu geldi. Komşusunun suratı bir karış. Ayşe Hanım Teyzem ”Komşum dertli... Derdini dinle de... Yol göster” deyince, komşusunun sağlık sorunu var da, doktor veya hastane arıyor sandım.
Komşusu, “Ah, ahhh... Yandım ben...” diyerek, başladı anlatmaya... Kiracıdan yaka silkerek evimi sattım. Elime geçen parayı ne yapayım diyerek ona buna sormaya başladım. Kimi paranı borsaya yatır, iyi bir holdingin hissesini satın al dedi. Baktım ki anlı şanlı holdingin hissesi 7.70 TL iken 8.50 TL’ye çıkmış. Hemen ondan satın aldım. Üç gün sonra hisse senedi fiyatı 8.00 TL’ye geriledi. Eyvah... Batıyorum diyerek sattım. Dün hisse senedi fiyatı 9.20 TL olmuş.
Hisse senedini satınca altın almamı tavsiye ettiler. Altının gramı 87 TL’den 95 TL’ye yükselmiş. Daha da yükselecek dediler. Gramı 95 TL’den altın aldım. Gramı 84 TL’ye geriledi. Daha da gerileyecek dediler. Sattım. Dün altının gramı 86 TL olmuş. Daha da yükselecekmiş.
Bütün bunlar olurken ve de “Paramı neden hisse senedine ve altına bağladım... Keşke dolar 1.85 TL’den satılırken dolar alsa idim” diye hayıflanırken, dostlarım “Dolar her ne kadar 2.00 TL’ye yükseldi ama, FED kararından sonra 2.50 TL olacak.

Yazının Devamı

Dün olmuş, öbür gün olmuş fark etmez

19 Eylül 2013

“Mortgage Krizi” (İpotekli Kredi Krizi) etkisinde önce ABD’de daha sonra ABD’den esen rüzgarın etkisinde kalan ekonomilerin çoğunda piyasalar çöktü. (1) Finans kuruluşları sarsıldı. Desteklenmezler ise batacak duruma geldi. (2) Varlık değerlerindeki ve gelirlerdeki azalma sonucu talep daraldı, üretim yavaşladı. (3) Talebin daralması ve üretimin yavaşlaması, istihdam sorununu artırdı. İşsizlik derdi büyüdü.
ABD Merkez Bankası (FED) ülkede çöken piyasaları canlandırma arayışında, değişik yollardan piyasaya para akıtma arayışına girdi. FED’in piyasaya para akıtmasına, QE (Quantitative Easing) “Parasal Genişleme” adı verildi.
FED’in Parasal Genişleme’yi başlatmasının ve sürdürmesinin tek bir hedefi var: ABD ekonomisini canlandırmak ve işsizliği azaltmak. ABD Ekonomisi canlanınca ve işsizlik hedef alınan çizginin altına inince Parasal Genişleme sona erdirilecek. Çünkü piyasaya devamlı olarak para akıtmak mümkün değil.

Nasıl olsa bir gün sona erecek
İyi de parasal genişleme nasıl ve ne zaman sona erdirilecek? Bu kolay bir iş mi? Çünkü Parasal Genişleme’nin uzun bir geçmişi var:
1) Birinci Parasal Genişleme dönemi (QE1) 2008 Aralık ayında başladı ve 2010 yılının

Yazının Devamı

KDV ve ÖTV artışları iç talepte artışı gösteriyor

18 Eylül 2013

Merkez Bankası tarafından dün yayınlanan bildiride, “Faiz oranlarına dokunulmayacağı, çünkü ‘Son dönemde açıklanan verilerin yurtiçi nihai talep ve ihracatın ılımlı büyüme eğilimini koruduğunu göstermekte olduğu’” belirtildi.
Bildiride ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Mevcut politika çerçevesi cari işlemler dengesini olumlu yönde etkilemektedir. Sermaye akımlarındaki zayıflamanın, temkinli para politikası duruşunun ve alınan makro ihtiyati önlemlerin etkisiyle önümüzdeki dönemde kredi büyüme hızlarının kademeli olarak daha makul düzeylere geleceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda, altın ticareti hariç tutulduğunda cari işlemler açığındaki kademeli iyileşme eğiliminin süreceği tahmin edilmektedir.”
Merkez Bankası bildirisinde yer alan değerlemelerden (1) Yurtiçi nihai talepteki büyümenin devam ettiği konusundaki tespit doğrudur. Önceki gün yayınlanan 2013 Ocak-Ağustos bütçe rakamları bunu doğrulamaktadır.



İhracat yerine ithalat artıyor
Ancak ihracattaki ılımlı büyümeden ve de mevcut politika çerçevesinde cari işlemler dengesindeki olumlu gelişmeye işaret eden ifadeler tartışılabilir. Çünkü:

Yazının Devamı

İşsizlikte son durum

17 Eylül 2013

Haziran ayı işsizlik oranı yüzde 8.8 olarak açıklandı. Nüfusumuz 75 milyon. 15 yaş üstü çalışabilir nüfus 55 milyon. Ama çalışmaya hazır nüfus 28 milyon 844 bin kişi.
Çalışmaya hazır nüfusun 26 milyon 319 bininin işi var. 2 milyon 525 bini işsiz. İşsiz sayısını, çalışmaya hazır nüfus sayısına bölünce işsizlik oranının yüzde 8.8 olduğu görülüyor.
İşsiz sayısını sadece geçen yılın haziran ayı ile karşılaştırmak yanlış olur. 2013 yılının başında işsiz sayısı 2 milyon 890 bine yükselmişti. Haziran ayına kadar bu sayı 2 milyon 525 bine indi. Demek ki işsiz sayısı geçen hazirandan yüksek ama ocaktan bu yana azalmış.

Ücretlilerde 761 bin artış var
İstihdam konusundaki gelişmeler değerlendirilirken 2 konu öne çıkar: (1) Ücretle çalışanların sayısında artış var mı? (2) Tarım dışı çalışan sayısında artış var mı?
- Bir yılda çalışan sayısı 742 bin artarken ücret ve yevmiye ile çalışan sayısı 761 bin arttı. Demek ki, ücret ve yevmiye ile çalışamayan çok kişi bu bir yılda düzenli gelir imkanına kavuştu. Bu olumlu bir gelişmedir.

Yazının Devamı

Şeytan bunun neresinde?

16 Eylül 2013

Temmuz ayında cari açık 5.786 milyon dolar oldu. Bu açığı kapatacak sermaye girişi yerine net 775 milyon dolar çıkış oldu. İki rakamın toplamı 6.561 milyon dolar.
Temmuzda açığı kapatmak için bu kadar dövizi rezervden karşılayacak idik.
Ama nereden geldiği belli olmayan 4.801 milyon dolar döviz sayesinde açığın büyük bölümünü kapattık. Rezervden sadece 1.760 milyon dolar kullandık.
Şimdi çok kişi soruyor: Temmuzda 4.801 milyon dolar nereden geldi? Kaldi ki bu ilk defa karşılaşılan bir durum değil. Hemen her ay nereden geldiği belli olmayan dövizler geliyor? Nereye gittiği belli olmayan dövizler gidiyor. Şeytan bunun neredesinde?
Şehir efsanesine bakılır ise, temmuzda nereden geldiği belli olmayan dövizleri Suriyeliler ceplerine doldurup getirdi. Ankara’dan fısıldanana bakılır ise bu dövizleri, yurtdışında parası olan Türkler Varlık Barışı’yla getirdi.
Bu kadar döviz, cepte nakit taşınamaz. Bavula sığmaz. Bankadan geçse, kayıtta görülür.

Yazının Devamı

Bartın Gazetesi 90 yaşında

15 Eylül 2013

6 Eylül 1924 yılında Bartın’da Cemal Aliş tarafından kurulan, yerel bir yayın organı olan Bartın Gazetesi 90. yayın yılına başladı.
İlk sayısı eski Türkçe harflerle taş baskı olarak yayınlanan, bir yıl sonra matbaada basılmaya başlanan Bartın Gazetesi, ülke genelinde yayınını kesintisiz 90 yıl sürdüren tek yerel gazetedir.
Atatürkçü, Cumhuriyetçi Memleket Gazetesi olarak haftalık yayın yapan, resmi ilan almadan sadece okurlarının desteği ile 90 yıl yaşayan gazete, genelde Bartın dışında, yurtiçinde ve yurtdışında yaşayan abonelerine posta ile ulaştırılıyor.
Sadi Yaver Ataman, Behçet Kemal Çağlar, Hasan Bayrı, Şakir Ülkütaşır, Vahit Lütfi Salcı, Abdülkadir Karahan gibi ünlü halkbilimci ve şairlerin ilk şiirleri, makaleleri bu gazetede yayınlandı. Ünlü tarihçimiz İlber Ortaylı da 1965’te ilk yazısını Bartın için yazdı.
Son dönemde ünlü yazar, romancı Rıfat Ilgaz ve Fikret Madaralı ile hukukçu-yazar Emin Değer’in 3 yıl köşe yazarlığı yaptığı “Bartın” Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğü tarafından da 1978’den sonra 7 kez değişik dallarda Anadolu Basını Özendirme yarışması ödüllerini kazandı. Cumhuriyetin 75. yılında da Başbakanlık tarafından Cumhuriyet Ödülü’nü alan 11

Yazının Devamı

Net döviz girişi durdu, çıkış var

13 Eylül 2013

Temmuz ayında cari açık (döviz açığı) 5.78 milyar dolar oldu. Cari açık mayısta 7.4 milyar dolar, haziranda 4.6 milyar dolar idi.
Cari açık, belli dönemde ülkenin olağan döviz gelirleri ile olağan döviz giderleri arasındaki farktan oluşur.
Olağan döviz gelirleri ile olağan döviz giderlerinin ana kalemleri ithalat geliri ile ihracat harcamasıdır. İhracatı büyütemediğimiz, ithalatı kısamadığımız sürece bu açık sorunundan kurtulamayız.
Cari açık hesabı yapılırken, ithalat ile ihracat arasındaki farka “mal dengesi” adı veriliyor. Mal dengesi (“fob“ olarak hesaplanan ithalat ile ihracat arasındaki fark) mayısta 8.0 milyar dolardı. Haziranda 6.9 milyar dolara indi ama, temmuzda yine 8.0 milyar dolar oldu.



Açık aynı, döviz gelmiyor

Yazının Devamı