Giden ‘sıcak para’ yok, yabancılar İstinye’de uzun süre daha misafir!

1 Temmuz 2013

Gezi olayları oldu. Arkadan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke konuşarak küresel piyasaları salladı. İçeride döviz fiyatları ve faiz oranları tırmanışa geçti. Borsa endeksi düştü.
Böyle durumlarda ‘Şehir Efsanesi’ ortalığa yayılır: “Sıcak para kaçıyor...”, “Yabancılar çekip gidiyor, portföylerindeki hisse senetlerini, bonolarını satıyor, Türk Lirası’ndan dövize geçiyor, döviz fiyatları bunun için tepelere çıkıyor” söylentileri tekrarlanır durur.
‘Durum nedir?’ diyerek piyasa uzmanı Zeynel Balcı’ya sordum. Şu rakamları verdi:
Haziran ayı başından 21 Haziran’a kadar,
- Hisse senetlerinden yabancıların net çıkışı 948 milyon dolar.
- Hazine bonosundan yabancıların çıkışı 689 milyon dolar.
- Yabancıların repodaki paralarından çıkış yok, artış var: 239 milyon dolar...

Yazının Devamı

8. Sabancı Ödülü ‘Demokrasi’nin

30 Haziran 2013

Sakıp Sabancı’nın vasiyetine bağlı olarak Sabancı Üniversitesi tarafından her yıl uluslararası bir araştırma yarışması düzenleniyor. Yarışmalar ile Türkiye için önem taşıyan konularda bilimsel araştırmalar yapılmasının teşvik edilmesi hedef alınıyor.
Bu yıl 8’incisi sonuçlanan araştırma yarışmasının konusu “Demokraside Denge ve Denetleme: Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Türkiye” idi..
Yarışmaya katılan çalışmalar için yapılan derecelendirme, geçen çarşamba akşamı Sabancı Müzesi’nde Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Rektör Prof. Dr. Nihat Berker’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen törende açıklandı. Ödüller dağıtıldı.
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman araştırmacılara seçimde öne çıkan araştırmalar için jürinin değerlemelerini açıkladı.

Çok sesli bir Anayasa
“Dayanıklı Bir Demokrasi İnşası: Türkiye Deneyimine Karşılaştırmalı Bakış” başlıklı çalışmalarıyla ödül kazanan “Kürşat Çınar, Meral Uğur Çınar Türkiye’de demokrasi ile kontrol ve denge mekanizmaları arasındaki ilişkiyi araştırmışlar. Demokrasi ile kontrol ve denge mekanizmaları arasındaki vazgeçilmez ilişkiyi ortaya koymuşlar.

Yazının Devamı

Döviz ve faizde tırmanışa karşı rezerv formülü (Ani tesir-Kati netice)

28 Haziran 2013

Bernanke’nin konuşmasının ardından küresel piyasalarda esen rüzgarın etkisinde bizde dolar fiyatının, faizin aşırı yükselmesini, borsanın aşırı düşmesini engellemek için TCMB:
- Piyasaya bir defada 5 milyar dolar satacağını ilan etse idi,
- Faizi 3 puan yükseltse idi,
Ne olurdu? İyi olurdu. Ateş hemen söndürülürdü... TCMB bunu yapmadı. Yapamadı. Yapamaz. Çünkü “Ankara” böyle bir şeyin yapılmasını kabul edemez.
- Faiz Lobisi’ne yenilecek miyiz? Sıfır faize gidiyorduk, geri dönecek miyiz?
- Rezervler 130 milyar dolar oldu diyerek seviniyoruz. Rezervlerde biriken dövizleri, ona buna bedavadan yedirecek miyiz? Şeklinde tepki gösterilirdi.
Halbuki, bizim piyasalardaki dalgalanmayı durdurmanın “ani tesir-kat’i netice” formülü bu idi. Bu formüle “Rezervuar Formülü” adı verilir.

Yazının Devamı

Biz ‘altın’sız yapamayız

27 Haziran 2013

Altın fiyatları dünyada aşağıya inmeye başlayalı beri dış kaynaklı değerlemeler medyaya yansıyor: “Altın artık güvenli liman değil-Altın dönemi bitti-Bundan sonra altına para bağlanmaz...”
İyi de... Ne oldu, tarih öncesi dönemlerinden beri insanların en fazla beğendiği, değer verdiği bu sarı madene de, altın gözden düşüyor.”
Altın fiyatları hızlı yükselmişti. Fiyatlarda düzeltme oldu. Merak etmeyiniz, belli dönemde fiyatlar gene dengeye oturur. Bunun için geçmiş rakamlara bakınız. Altın fiyatları birkaç yıllık kısa dönemlerde iniyor, çıkıyor ama, üç-beş yılı aşan dönemlerde yatırımcısını üzdüğünü gören de yok.
Altının gramı 2011 yılında 103 TL olmuştu. Dün 80 TL.nin altına düşmüştü ama unutmayınız altının gramı 2009 yılında 50 TL., 2010 yılında 60 TL. idi. Demek ki 2010 yılında altın alanlar , 80 TL.lık gram fiyatı karşısında şimdilik iyi durumdalar.

İthalat talebi canlı
İstanbul Altın Borsası’nın ithalat rakamlarına göre ocak-mayıs döneminde 2012 yılında 34.9 ton altın ithal edilmişken 2013 yılının aynı döneminde altın ithalatı 135.8 tona ulaşmış.

Yazının Devamı

Altın düşüyor, faiz çıkıyor Ayşe Hanım Teyze ne yapsın?

26 Haziran 2013

Ayşe Hanım Teyzem, “Ortalık karıştı. Dolar ve faiz yükselecekmiş. Altın fiyatı düşüyor. Döviz ve faizin fiyatı artınca enflasyon da tırmanışa geçer. Çok şeyin fiyatı artar. Bu durumda ben ne yapayım?” diye soruyor.
Ayşe Hanım Teyzem’e dedim ki, “Dışarıda da, içeride de taşlar yerinden oynadı. Denizler dalgalanıyor. Dalga dinmeden denize giren boğulur. Hele sizin gibi küçük tasarruf sahibinin bu kargaşada yapabileceği pek bir şey yok. Kaderinize razı olup, ortalığın yatışmasını bekleyeceksiniz.”
Ekledim “Benim işim ekonomide olan biteni anlatmaktır. Gelecek için ‘olasılıkları’ sıralarım. Ama gelecekte neler olacağını bilemem. Kimseye akıl veremem. Herkesin aklı kendine yeter. Herkes kendi imkanlarını en iyi değerlendirecek durumdadır” dedim.
Ayşe Hanım Teyzem ısrar etti “Tamam... Kimseye şunu yap, bunu yap deme de... Olan biteni ve ‘olasılık’ dediğin şeyleri sırala bakalım” dedi. Ben de mecburen sorularını cevaplamaya çalıştım.

Telaşa gerek yok
Önce “Görmüş geçirmiş biri şapkamı giyerek” nasihatlarda bulundum.

Yazının Devamı

Piyasalar 3 tokat yedi

25 Haziran 2013

Piyasalar, ikisi içeriden, biri dışarıdan 3 tokat yedi. Perişan durumda. Bu yazıda “finansal” piyasalardan değil “reel piyasalardan”, mal ve hizmet piyasalarından söz edeceğim.
Genelde finansal piyasalar dolaylı olarak reel piyasaları etkiler. Ama bu bir zaman içinde olur. Bu defa küresel piyasalardaki çalkantı ekonominin temel taşlarını oynattığı, döviz ve faizde alışılmış tabloyu bozduğu için, hem tüketiciyi hem yatırımcıyı, hem üreticiyi etkiler hale geldi. Reel piyasayı (mal ve hizmet piyasasını) kısa sürede sarstı.
Önce piyasaların içeriden yedikleri
2 tokadı anlatayım:
1) Cari açık riskinin büyümesi karşısında Hükümet iç talebi kısacak tedbirler aldı. Bunun sonucu içeride tüketim harcamaları azaldı. Piyasalar küçüldü. Bu üretime ve yatırıma yansıdı. Ekonomide büyüme yavaşladı.
Yılın ilk aylarında piyasada hafif bir iyileşme ortaya çıktı ama, Anadolu piyasası bir türlü belini doğrultamadı.
2) Piyasalar, yılın ikinci yarısına “biraz belini doğrultarak” girecek gibi derken “Gezi Parkı” olayları başladı. Bu olaylara polisin müdahale şekli, Hükümet’in gerginliği yok edecek politikalar yerine gerginliği tırmandıracak politikaları benimsemesi sonucu, Gezi Parkı’ndan

Yazının Devamı

Fed kararı sonrası Türkiye’de ekonomi nasıl etkilenecek?

24 Haziran 2013

Bu ne “entipüften”, bu ne “uyduruk” bir küresel ekonomi ki, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Ben Bernanke Efendi, “ABD’de ekonomi düzelmeye başladı” diye konuşunca, sarsıldı, çöktü... Dünyanın değişik ülkelerinde insanlar paralarını bir yerden alarak öbür yana aktarma telaşına kapıldı. Çok ülkede piyasalar alt-üst oldu.
Biz de bu çalkantıdan nasibimizi aldık. Borsada panik oldu. Endeks düştü. Piyasa faizi yükseldi. Dolar fiyatı tırmanışa geçti. Bazı yabancılar Türk Lirası’ndan dövize geçtikten sonra dövizlerini Türkiye dışına çıkardı.
Bugünden sonra neler olabilir? Önemli olan o... Ne var ki, olacakları bilmeye imkân yok. Sadece “olasılıklar”dan söz edilebilir.

Fed Başkanı Bernanke geçen hafta teşvik programının sona ereceğinin sinyalini verdi. Buna göre, ABD?ekonomisi toparlanırsa aylık 85 milyar dolarlık tahvil alımı 2014’te bitecek.

Çalkantının 2 etkisi var
* Küresel piyasalarda çalkantı uzun süre devam edemez. Bernanke Efendi’nin konuşması üzerine pozisyon değiştirmeye başlayanlar (paraya takla attırarak, paradan para kazanma işinin ustaları) paralarını nerelerde park ettireceklerine yakında karar verecekler. Paralar yeni park alanlarına yönelecek.

Yazının Devamı

Bu insanlar ne istiyor?

23 Haziran 2013

Büyüme dersen fena değil. İnsanların çoğunun işi var. Aç açıkta kalan yok gibi... Yollar, köprüler, tüneller yapılıyor. TOKİ dağa taşa bina dikiyor...
Bu insanlar daha başka ne istiyor?
Neden çıkıyor bu insanlar sokaklara?
Bu sorunun cevabı Maslow‘un
(1908-1970) 1946 yılında yayınlanan “İhtiyaçlar Hiyerarşisi(dizini) Teorisi”
isimli çalışmasında vardır.
Maslov diyor ki, insanoğlu, hayatı boyunca ihtiyaçlarını belirli bir sıra içinde tatmin etmeye çalışır. İnsanoğlunun alt sıradaki ihtiyacı tatmin olunca bir üst sıradaki ihtiyacı ortaya çıkar. Böylece insanoğlu basamak basamak ihtiyaçlarını tatmin etmeyi sürdürür.

Yazının Devamı