2012 yılının ilk 3 ayında yüzde 3.3 büyüyen ekonomi, bu yılın aynı döneminde yüzde 3.0 büyüdü. Büyüme demek, mal ve hizmet üretimindeki
(yaratılan toplam katma değerdeki) artış demektir.
Mal ve hizmet üretiminin artabilmesi için talebe
ihtiyaç vardır. Talep, iç talepten (tüketim talebi + yatırım talebi) ile dış talepten
(ihracat) oluşur.
2013’ün ilk yarısında, üretimim (büyümenin) arkasındaki talep
Ekonomide büyümenin dinamiği sanayidir. Sanayide üretim artışı ekonominin tamamına iyilik getirir. Sanayide işlerin nasıl gittiğini, Merkez Bankası’nın izlediği aylık kapasite kullanım oranlarından ve de TÜİK’in aylık sanayi üretim endekslerinden izliyoruz.
Kapasite kullanım oranları ortalaması 2012 yılının ilk 4 ayında yüzde 74.9 iken, 2013 yılının aynı döneminde yüzde 73.6’ya gerilemişti.
TÜİK’in nisan ayı sanayi üretim endeksleri yayınlandı. Eskiden tek bir endeks vardı.
Şimdi 3 farklı endeks yayınlanıyor. Bu 3 farklı endekse göre de değişim oranları farklı oluyor.
- Klasik endekse göre sanayi üretiminin değişimi
- Takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış endekse göre sanayi üretiminin değişimi
- Takvim etkisinden arındırılmış endekse göre sanayi üretiminin değişimi
Konya
Borsa indi, dolara ve faize bindi muhabbeti ile oyalanıyoruz. Piyasadan ne haber? Anadolu’da neler oluyor? Anadolu ekonomisinin kalbi Konya’da atar. Konya Ticaret Odası Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) işbirliği ile gerçekleştirilen Konya Perakende Güven Endeksi Anketi Konya piyasasının “bugünlerdeki durumunu” yansıtıyor.
Konya’nın merkez ilçeleri Karatay, Meram ve Selçuklu’da yiyecek, içecek ve tütün ürünleri, tekstil, hazır giyim ve ayakkabı, elektrikli ev aletleri, radyo ve TV, mobilya, aydınlatma ekipmanı ve ev içi kullanım ürünleri, motorlu taşıtlar, büyük mağazalar ve diğer sektörlerde faaliyet gösteren 300 perakendeci ile her ay yüz yüze anketler yapılıyor.
Mayıs 2012’ye göre işler az
Mayıs ayında derlenen bilgilere göre Konya’da piyasanın durumu şöyle:
- İşlerinin geçen yılın aynı dönemine göre azaldığını belirtenlerin oranı yüzde 48.7 oldu. Konya genelinde işlerde Mayıs 2012’ye göre 8 puanlık düşüş oldu
Tünel’den başlayarak İstiklal Caddesi’nin iki yanındaki, işyerlerinde çalışanlarla sohbet ettim. Gezi Parkı eylemlerinin işyerlerini nasıl etkilediğini soruşturdum.
Yol boyu sıralanan dükkanların çoğunluğunu oluşturan yiyecek, içecek satan dükkanlar, kahveler kalabalıktan memnun. Ucuzcu turistlere giysi ve hediyelik eşya satanlar, turistlerin ayağının kesilmesi nedeniyle işlerinin bozulduğunu söylüyorlar. Akşam üzeri İstiklal Caddesi’nden Taksim’e akın akın gruplar yürürken bile bazı dükkanlarda Rus ve Arap turistler alışveriş yapıyor, döviz büfelerinde döviz bozduruyordu.
Park ve Taksim çevresindeki dükkanların çok azının camı, çerçevesi şiddet eylemlerinden zarar görmüştü. Onlar da onarılmış durumda. Gezi çevresinde seyyar satıcılar iyi iş yapıyor. Meydan buram buram köfte kokuyor. Parkta uzun süre çadır kurarak yaşayanların, oturanların, ortalıkta gezinenlerin bir şeyler yemeye, içmeye ihtiyaçları var.
Gezi Parkı eylemlerini, Gezi Parkı’na gitmeyenlerin, eylemciler arasında dolaşmayanların, eylemcilerle konuşmayanların anlaması zor.
Önce bir önemli noktayı hatırlatayım. İstanbul’da gerçekleşen Gezi Parkı eylemleri 2 aşamalı eylemler.
(1) Polisin sert müdahalesi
Borsa endeksi 24 Mayıs’ta 91.351 idi. 31 Mayıs’ta 85.990’a düştü. Gezi Parkı olaylarından sonra 6 Haziran’da 78.758 oldu. Başbakan Tunus’tan seslendi. İnişe geçti. Dünü 78.332 puan ile kapattı.
Piyasa (bono) faizi 24 Mayıs’ta yüzde 4.5 idi. 31 Mayıs’ta 5.50 oldu. Gezi Parkı eylemleri ile yüzde 6.38’e yükseldi. Başbakan Tunus’ta konuştu. Yükselişe geçti. Dünü yüzde 6.55 ile kapattı.
Dolar 24 Mayıs’ta 1.84, Euro 3.39 TL’ydi. 31 Mayıs’ta dolar 1.88, Euro 2.45 TL oldu.
Gezi Parkı eylemleri sonrası 6 Haziran’da dolar 1.88 liradan, Euro 2.47 liradan satılıyordu. Başbakan’ın Tunus konuşmasından sonra dolar fiyatı değişmedi. Euro ise dün akşam 2.48 liradan kapattı.
Borsadaki hisse senetlerinin yüzde 66 dolayındaki kısmına yabancılar sahip. Yabancıların borsada 75 milyar dolarları var. Bu nedenle borsadaki hareket büyük ölçüde yabancıların alım satımına bağlıdır.
Bizim borsa endeksi genelde dünyadaki borsa endeksleriyle aynı çizgide iner çıkar. Mayıs ayı borsalarda tatile girme ayıdır. Mayıs’tan sonraki aylar genelde kötü geçer.
Bizde kredi notu bekleyişi ile fiyatlar fazla yükselmişti. Kâr realizasyonu bekleniyordu. Endeksin benzer ülke endekslerinden hızlı düşmesini, Gezi
Ekonominin geleceğinin Başbakan’a ne kadar bağlı olduğu dün görüldü.
* AKP’nin ekonomi politikaları değişmedi.
* Ekonominin vitrini olan bütçe açığının, iç ve dış borçların ve cari açığın milli gelire oranında bozulma yok.
* TCMB döviz rezervlerini artırıyor. Bankalar güçlü. Döviz girişi devam ediyor.
* Ekonomide büyüme yavaşladı ama, üretim, istihdamda büyük ölçüde bozulma yok.
Fakat dün Başbakan “sert” konuştuğu için, piyasalar biraz daha bozuldu. Başbakan “yumuşak” konuşsa idi, tersi olacak, piyasalar rahatlayacaktı.
Gençler özgürlük istiyorlar. Daha iyi yaşam istiyorlar. İş istiyorlar. Bütün bunların daha iyi eğitim ve daha çok üretim ile olacağını biliyorlar. Eğitimde, üretimde başka ülkelerin imkanlarına sahip olamadığımız sürece, insan olarak, ülke olarak rekabet şansı bulunamayacağını biliyorlar.
Nihai amaçları sadece iş bularak para kazanmak değil. İş ve para onların çağdaş yaşam standardına ulaşmalarının bir aracı. Onların kafasındaki çağdaş yaşamda bilim var, teknoloji var, müzik, tiyatro, opera, resim, heykel var.
TÜİK’in verilerine göre, 15-24 yaş arası gençler Türkiye nüfusunun yüzde 16.6’sını oluşturuyor. Bu gençlerin sayıları 12 milyon 600 bin.
Bu gençlerden, çalışmaya hazır olup da iş arayanların yüzde 20.4’ü işsiz. İş bulma imkanları yok.
(Meraklısı için bir ara bilgi: TÜİK’in belirlemelerine göre gençlerin yüzde 83.9’u 25 yaşına kadar hiç alkol kullanmamış.)
Bekleyişler değişti
Borsa aşağıya indi. Faiz ve döviz fiyatı yükseldi. Bunlar günlük gelişmeler. Borsa yarın gene yükselir. Faiz ve döviz fiyatı yarın gene aşağıya iner.Önemli olan yarın ekonominin ne olacağıdır? Yılın kalanında üretimin, yatırımların, istihdamın ne olacağı, talebin ve ihracatın ne olacağı, piyasaların ne olacağıdır.
Borsa endeksi, faiz oranı, döviz fiyatı Türk ekonomisinin temel göstergeleri haline geldi. Bu üç göstergedeki olumsuz gelişme, içeride ve dışarıda Türk ekonomisinin kötüye gittiği şeklinde değerlemelere yol açıyor.
Taksim eylemleri ve bu eylemlerin “şiddet ile” bastırılmasının yarattığı olumsuzluk ortamında eylemlerin başka şehirlere de yayılması sonucu, borsadaki, faizdeki ve döviz fiyatındaki hassas dengeleri bozdu.
Sihir nasıl bozuldu?
İçeride sihir nasıl bozuldu?
- Borsa’da fiyatlarda aşırılık (bazılarına göre balon) oluşmuştu. Borsa’nın büyük oyuncuları fiyat düzeltmesi ve kâr realizasyonu için fırsat beklerken, Taksim eylemleri fiyat düzeltmesinin yolunu açtı.