Enflasyon % 10 faiz % 18 döviz kuru % 0

4 Eylül 2008

Dün açıklanan ağustos ayı enflasyonu rakamları tek başına bir anlam ifade etmiyor. Aylık enflasyon iner, çıkar. Önemli olan, yıllık enflasyondur.
Görülen o ki, 2008 yılında en az yüzde 10 oranında bir enflasyon gerçekleşecek. Buna karşılık, faiz oranları yüzde 18 dolayında kalacak. Ve de en önemlisi (bütün bunlara rağmen), döviz fiyatları artmayacak.
Yıllık enflasyon: 
-  Tüketicinin satın alma gücünün ne kadar eridiğini (dar ve sabit gelirli halkın) ne kadar fakirleştiğini gösterir. 
-  Üreticinin maliyetlerinin ne kadar arttığını, bu maliyet artışı nedeniyle üreticinin mal ve hizmetlere ne kadar zam yapmak zorunda kalacağını gösterir.
Enflasyon oranları faiz ve döviz fiyatını belirler: 
-  Genelde faiz oranı, paranın enflasyon karşısında erimesini önleyecek ölçüde, enflasyonun birazcık üzerinde belirlenir. Fakat gelişmiş (zengin) ekonomilerde çok kere faiz oranının enflasyon oranında veya biraz altında da belirlendiği görülmektedir.

Yazının Devamı

İthalat 7 ayda yüzde 36 arttı

3 Eylül 2008

İhracat patlıyor, rekor kırıyor... İyi de, ithalatta neler oluyor? Yılın ilk 7 ayında patlayan, rekor kıran ihracattaki artış 22.9 milyar dolar. Ama aynı dönemde ithalattaki artış 33.8 milyar dolar.
İthalatın yüzde 75’i hammadde (ara malı) ithalatı. Hammadde ithalatında 7 aydaki artış yüzde 75.8 oranında.
Acaba artışın kaynağı petrol-enerji ürünleri ithalatının pahalanması mı?
Geçen yılın ilk 7 ayında petrol-enerji ürünleri faturası 17.6 milyar dolar iken, bu yıl 29.4 milyar dolara yükseldi. Faturada geçen yıla göre 7 aylık artış 11.8 milyar dolar. 7 aylık hammadde-ara malı faturasından petrol enerji faturasının ek yükünü ayıklasak bile, geçen yıla göre hammadde-ara malı ithalatının yüzde 43.8 gibi önemli bir artış gösterdiği ortaya çıkıyor.
Sanayi yüzde 4 dolayında büyüyor. İç talebin durumu ortada... Nasıl oluyor da hammadde ithalatı bu kadar artıyor? Artıyor, çünkü ithalat ucuz. Ama ucuz ithalat arttıkça yerli üretim geriliyor. Tarımda, sanayide üretim yapısı çöküyor. Cari açık

Yazının Devamı

Başkana inandım, fena halde aldandım

2 Eylül 2008

“Başkana inandım, fena halde aldandım” deyince, önce ne demek istediğini anlayamadım. Büyük bir sanayi kuruluşunun sorumluğunu taşıyan saygın işadamı “Başkana inanarak nasıl aldandığını” şöyle anlattı:
“...Biliyorsunuz... Dolar fiyatı bir ara ateşlendi... Yukarıya doğru tırmanışa geçti. İşte o zaman Merkez Bankası Başkanı TV ekranlarına çıktı. İş âlemine tavsiyede bulundu. Bu tavsiyeler ertesi günü gazetelerde sayfa sayfa yayımlandı: 
-  Döviz riski almayın. Döviz borcunuz varsa kapatın. 
-  İşinize odaklanın. İmkânlarınızı dağıtmayın. Gereksiz yatırımları tasfiye ederek tüm kaynaklarınızı işinizde toplayın. 
-  İhracatı artırın. İç piyasa için değil, ihracat için üretim yapın.
Koskoca Merkez Bankası Başkanı... Her gün IMF uzmanları ile ülkenin geleceğini tartışıyor. Yarın neler olacağını en iyi o biliyor. Onun dediklerini yapmayacağım da kimin sözünü dinleyeceğim?
- Esas işime odaklanmak için, ufak tefek işleri isteyene devrettim. Gayrimenkulleri sattım. Devlet, tahvilindeki

Yazının Devamı

Karadeniz’deki fındık üreticisi ‘mutsuz’ ve de ‘umutsuz’

1 Eylül 2008

Ben size Karadeniz’deki fındık üreticisinin durumunu anlatayım. Siz yazdıklarımı okuduktan sonra “vicdanınızın sesini dinleyiniz”. Onların yerine kendinizi koyunuz. Ve de karar veriniz.
Efendim, Karadeniz’de özellikle Giresun, Ordu ve Trabzon’un dik eğimli topraklarında fındıktan başka ürün yetişmiyor. Bölgede yaşayan 1 milyon insanın ana geçim kaynağı fındık. Bu bölgelerde aile başına fındıklık büyüklüğü 20 dönüm. Bir dönümden yaklaşık 100 kg kabuklu fındık elde ediliyor. Bu, aile başına yılda 2 bin kg fındık üretimini ifade eder.
Geçen yıl hükümet fındığın kilosuna 5 YTL fiyat biçti. Bu fiyatın rüzgârında, üretici, fındığını tüccara 3.5 YTL dolayında sattı. En babayiğidi 4 YTL’den alıcı buldu.

Destekleme fiyatı önemli
Hükümet 5 YTL fiyat biçmişken, TMO fındık alımı yaparken üretici neden tüccara daha ucuz fındık satıyor? Çünkü, TMO’ya fındık satmak zor, parayı hemen ödemiyor.
Hükümet bu yılın fiyatını açıkladı. TMO fındığın kilosuna 4 YTL

Yazının Devamı

Ucuzluk Rami’de

31 Ağustos 2008

Gıda maddelerinin fiyatı halkımız için çok hem de çok önemlidir. Her Ramazan öncesi gıda maddeleri fiyatlarında belli kıpırdanmalar olur. Halkımız ne yapacağını, nereden alışveriş yapabileceğini bilemez.
İstanbul’da yaşayanlara tavsiyem, gıda maddeleri alışverişlerini (imkânları varsa) Rami’de yapmalarıdır. Rami’de fiyatlar ucuz. Ne kadar ucuz? Bazı gıda maddelerinde aynı kalite malı yarı fiyatına satın almak mümkün.
Örnek olarak bu yazının altında bir tablo var. Bu fiyatları İstanbul Gıda Toptancıları Derneği Başkanı Günay Kotil’den aldım. Şikâyetiniz olursa Günay Kotil’i arayabilirsiniz.

1.650 dükkân bir arada
Rami’de “Tarihi Rami Kışlası”nın içinde kurulu 1.650 (geçici-baraka) dükkân var. Bu dükkânlarda her türlü gıda maddesi satılıyor. Aslına bakarsanız Rami’deki çarşı, “toptancılar çarşısı”... Fakat, dernek kararıyla şimdilerde dükkânların çoğu halka perakende satışa da başladı.
Ramazan başlangıcı nedeniyle bu pazar dükkânlar açık

Yazının Devamı

Askerlik disiplindir

30 Ağustos 2008

İstiklal Savaşı’na katılmış bir subayın çocuğuyum. Babamım “İstiklal Madalyası”nı şerefle taşıyorum. Babam Beylerbeyi Sarayı’nda son şehzadelerden Abid Efendi’nin yaveriyken, Anadolu’ya geçmiş. Milli Mücadele’ye katılmış. Askerlik hayatı Ankara’da Atatürk’ün muhafız taburunda noktalanmış.
Şimdilerde Muhafız Taburu, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı oldu. Dün, 30 Ağustos’un önemini anlatmak için bir yazı yazmak üzereyken, gazetelerde yayımlanan bir fotoğraf dikkatimi çekti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak Talat, T.C. Cumhurbaşkanı Gül’ü ziyarete gelirken, Cumhurbaşkanlığı Köşkü önünde Muhafız Alayı’na mensup askerler sıralanmış.
Bu gibi resmi törende askerlerin sebebi hikmeti, “görsel zenginliktir”. Askeri disiplinin sergilenmesidir. Geliniz görünüz ki bizim tören kıtamızdaki askerlerin sıralanması, silah tutuşları hiç de düzgün değildi. Her ülkede bu tür devlet törenlerinde görev alan tören kıtaları, kıyafetlerinin

Yazının Devamı

5 YTL’lik banknota hasretiz,Başkan 200 YTL’lik peşinde

29 Ağustos 2008

Merkez Bankası Başkanı müjdeyi verdi. Yakında piyasaya 200 TL’lik banknotlar çıkarılacakmış. Büyüklerimiz ne yaparsa, doğru yapar. Herhalde buna ihtiyaç vardır da... Benim derdim başka. Ben 5 YTL ve 10 YTL’lik banknot bulamıyorum.
Bankalar maaş ödemesini 50 YTL’lik banknotla yapıyor. Rica minnet, üç beş tane 20 YTL’lik banknot veriyorlar. Bizim gibi saf ve bakir Anadolu çocuklarının harcamaları genelde 20 YTL’nin altında oluyor... Geliniz de 20 YTL’lik banknotu bozdurunuz bakalım.
Piyasada neden 10 YTL’lik, 5 YTL’lik banknot yok? 1 YTL’lik banknotun yüzünü henüz göremedim! Bu durumu aklım almıyor.
Bu konuyu mayısta da yazıya dökmüştüm. Merkez Bankası’ndan bir bilgi notu geldi.

1-5-10 YTL’lik banknot bulunmuyor
Bilgi notundan öğrendiğime göre, 2007 sonunda dolaşımda 943 milyon adet banknot varmış. Dolaşımdaki banknot sayısı 2005’te 930 milyon, 2006’da 964 milyon adet olduğuna göre, 3 yılda pek değişim göstermemiş. Dolaşımdaki banknotların toplam değeri 2005’te 19 milyar YTL iken,

Yazının Devamı

Rusya’yı rahatsız edemeyiz

28 Ağustos 2008

Rusya sınır kapılarında bekleyen Türk TIR’larının sayısı (Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı’nın verdiği rakamlara göre) 10 bini aşmış. Rusya, 16 Temmuz’dan bu yana Türk mallarının Rusya’ya girişini engelliyor.
Dış ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Tüzmen, sorunu küçümseyerek Rusya’ya meydan okuyor, ”Rahatsız edilirsek, biz de sizi rahatsız ederiz” diyor.
Maalesef durum ciddidir. Maalesef meydan okumakla sorun çözülemez. Maalesef biz Rusya’yı rahatsız edemeyiz, Rusya bizi rahatsız eder.
Biz (kendi kontrolümüz dışında da olsa) bugüne kadar Rusya’yı rahatsız ettiğimiz için başımıza bu dertler geliyor. Rusya’nın rahatsızlığı arttıkça, bizim zararımız da artıyor.
Doğalgazda Rusya’ya bağlıyız. Kullandığımız gazın yüzde 65’i Rusya’dan geliyor. Kısa sürede ve orta dönemde alternatif kaynak yok. Rusya doğalgazı keserse elektrik üretemeyiz. Sanayi işletmeleri durur. Evlerde tencere kaynamaz. Kış ayında insanlar soğuktan donar.

Rusya’ya bağlıyız

Yazının Devamı