AB ülkeleri verdiklerini geri almaya başladı

1 Ekim 2007

Olayların içinden "Türkiye'yi haritadan silmek o kadar kolay mı?" şeklinde manşet atan Financial Times gazetesinin haberine göre, "Euro'lardan Türkiye'nin çıkarılmasının 7 Haziran 2005 tarihinde Avrupa Konseyi'nde maliye bakanlarının yaptığı bir toplantıda kararlaştırıldığını ortaya çıkaranlar ve de Türkiye'nin tekrar yer almasını savunanlar, Avrupa Parlamentosu'nun iki İtalyan milletvekili Marco Cappotto ile Marco Panelli."25 Eylül 2007 tarihinde FT'deki haber bir gün sonra bizim gazetelerimize de yansıdı. Ama işte o kadar. Hükümet görüşünü öğrenemedik.Hükümetin bu "Türkiye'nin haritadan silinmesine karar verilen" 7 Haziran 2005 tarihli toplantıdan haberi olup olmadığını, haberi olmuş ise, Türkiye'nin haritadan silinmemesi için neler yaptığını öğrenemedik. Financial Times (FT) gazetesindeki bir haber sayesinde, AB Komisyonu'nun AB para birimi euro'nun arka yüzündeki haritalardan Türkiye'yi çıkardığını öğrendik. AB'nin para birimi euro'nun ön yüzünü her ülke kendi belirliyor. Arka yüzü ise her ülkede benzer şekilde basılıyor. Arka yüzdeki haritada başlangıçtan beri (ucundan da olsa) Türkiye yer alıyor. Gelecek yıl tedavüle girecek yeni euro'ların ise arka yüzündeki harita

Yazının Devamı

Dolar 1.20 YTL Dış ticaret açığı 8 ayda 40 milyar dolar (Yabancılar Türk tahvilini kapışıyor!)

30 Eylül 2007

Olayların içinden "Dış Ticaret Açığı" ülkenin ithalat gideri ile ihracat geliri arasındaki farkı (döviz açığını) gösterir. Sekiz ayda ithalat giderimiz 107 milyar dolar, ihracat gelirimiz 67 milyar dolar oldu.Ağustos ayından geriye 12 aylık dönemde ihracatımız rekorlar kırdı ve 98.8 milyar dolara ulaştı, ama aynı dönemde 156 milyar dolarlık ithalat yaptık. 12 aylık dış ticaret açığımız 58 milyar dolara fırladı.İhracatçılar Meclisi Başkanı ve ekibi, Devlet Bakanı Tüzmen'in önderliğinde Anıtkabir'e giderek, "İşte Atam, 100 milyar dolarlık ihracat" diyecekmiş. İhracatçılardan önce ithalatçıların Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Şimşek önderliğinde Anıtkabir'e giderek, "İşte Atam, 12 ayda 58 milyar dolarlık dış ticaret açığı" demeleri beklenir. Türkiye'nin 8 aylık dış ticaret açığının 40 milyar dolar olarak açıklandığı cuma günü doların fiyatı 1.20 YTL'ye düştü. Halbuki dış ticaret açığının büyüklüğü karşısında dolar fiyatının tırmanışa geçmesi beklenirdi. İthalatçıların başarısı bu hükümetin "yüksek faiz, ucuz döviz" politikası "sayesinde"dir. İhracatçının başarısı ise bu hükümetin "yüksek faiz, ucuz döviz "politikasına "rağmen"dir.Dolar fiyatının 1.20 YTL'ye inmesi, ithalatın,

Yazının Devamı

Borusan müziğe harcıyor

29 Eylül 2007

Olayların içinden İyi de... Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası nedir ? Bu orkestrayı kim kurdu, kim yaşatıyor, kim yönetiyor? Orkestrada kimler müzik yapıyor?1944'te demir ticareti yapmak için kurulan İstiklal Ticaret'i, Asım Kocabıyık büyüttü. 1958 yılında "Borusan Boru Fabrikası" ile sanayi kuruluşu haline getirdi. Yakınlarda tepe yönetimi oğlu Ahmet Kocabıyık'a devretti.Farklı alanlarda faaliyet gösteren Borusan'ın bu yıla ait konsolide iş hacmi beklentisi 5 milyar dolar.Borusan, işten kazandığının çok büyük bölümünü "sosyal sorumluluk projelerine" ayırıyor. Bu projeleri 2 şemsiye altında yürütüyor. Asım Kocabıyık Kültür ve Eğitim Vakfı şemsiyesi altında okul, yurt yapılıyor, burs veriliyor. Başında Zeynep Kocabıyık Hamidi'nin bulunduğu Borusan Kültür ve Sanat şemsiyesi altında sanat ve kültür faaliyetleri yürütülüyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın özel konserinde Rahmi Koç konuk şef olarak sahne aldı. Yılda bir defa gerçekleştirilen özel konserlerde konuk şef olarak sahne alanlar 25 bin euro bağış yapıyor. Bu bağışla bir sanatçının yurtdışında eğitim görmesi sağlanıyor. Bana verilen bilgilere göre, Borusan'ın işten ayırdığı imkânlarla bugüne kadar sosyal

Yazının Devamı

IMF'nin hatalarını ödeye ödeye perişan olduk

27 Eylül 2007

Olayların içinden 1994 yılında ekonomi duvara vurmak üzere iken, başta IMF olmak üzere yabancılar bize "İyisiniz... iyisiniz" diyor ve de bize yüksek faizle döviz kredisi kullandırıyordu. Batacağı gözle görülen Impex Bank, Marmara Bank ve TYT Bank gibi bankalara İsviçre'deki finans kuruluşları yüzde 25-yüzde 45 gibi inanılamaz faizlerle döviz kredisi kullandırıyordu. Başkalarına yüzde 5 faizle kredi verenler yabancıların güç durumdaki bankalardan aldıkları yüksek faizin içinde "risk primi" vardı. Çünkü bu çarkın dönmeyeceği, saadet zincirinin bir yerde kopacağı belliydi.Yıl başında 15 bin TL olan dolar nisan ayı başında 38 bin liraya çıktı. Merkez Bankası rezervleri hızla erimeye başladı. Gecelik faiz yüzde 400'e yükseldi.Ortalığı temizlemek ile Tansu Çiller görevlendirildi. IMF'nin tavsiyesi doğrultusunda üç banka kapatıldı. IMF'nin ucuz döviz, yüksek faiz politikasının faturalarını ödeye ödeye perişan olduk. Önümüze yeni bir fatura getiriliyor. Üç bankanın batacağını göre göre yüksek faizle döviz kredisi veren yabancılar, "Paramızı isteriz... Vermezseniz Türkiye'nin itibarı sıfır olur... Türkiye'ye kimse para vermez..." diyerek yaygara koparınca, mecburen alacaklarını devlet

Yazının Devamı

IMF şimdilerde para yerine akıl veriyor

26 Eylül 2007

Olayların içinden IMF tarafından yayımlanan "Küresel Mali İstikrar Raporu"nda ,"Yükselen piyasalara (bu arada Türkiye'ye) sermaye akışının son 5 yılda 6'ya katlandığına, piyasalardaki dalgalanmanın bu sermaye akımını tersine döndürebileceğine" işaret ediliyordu.Bu yarıya dayalı olarak dün ilginç bir gelişme oldu. IMF'nin,Türkiye'den, "faiz dışı fazla ayırarak iç borcu ödemeye çalışacak yerde, döviz alacaklılarının alacaklarını güvence altına almak için Merkez Bankası'nın döviz rezervini artırmasını isteyeceği" açıklandı.Demek ki IMF, "İçerideki borçlar ödenmese de olur, iş ki yabancıların döviz alacaklarının ödenmesi gecikmesin. Merkez Bankası döviz alımına başlasın. Rezervi artırsın" diyor. Küresel mali istikrarın altı ay öncesine göre çok daha fazla risk altında olduğunu hatırlatan IMF, kamu otoritelerine, piyasalara ve özel şirketlere bir dizi uyarılarda bulundu. (Milliyet Ekonomi, 25 Eylül 2007) Merkez Bankası'nın döviz alımına geçmesi önce dolar fiyatını artırır. Döviz satın almak için piyasaya çıkaracağı para enflasyonu artırır. Bu parayı toplama çabaları ise faizi artırır.IMF eskiden para verirdi. Şimdilerde akıl veriyor. Çünkü dünyada paradan bol bir şey yok. Şimdilerde

Yazının Devamı

Hazine nakit açığı verdiği için borçlanmayı sürdürüyor

25 Eylül 2007

Olayların içinden Hazine, yıl boyu devletin gelirlerini topluyor. Bütçede yer alan ödeneklerle ilgi harcamaları karşılıyor. Ödeneklerle ilgili harcamalar, toplanan gelirlerle karşılanamazsa, Hazine mecburen borçlanıyor.Hazine'nin gelir-gider-borçlanma durumunu gösteren tablolar her ay sonunda yayımlanıyor. Bu tablolara "Hazine Nakit Dengesi Tabloları" adı veriliyor."Hazine Nakit Dengesi Tablosu"na göre, 2007 Ocak-Ağustos döneminde Hazine'nin nakit girişi 118 milyar YTL, nakit çıkışı 132.6 milyar YTL oldu.Açık anlatımla, Hazine'nin kasasına giren para, harcamaları karşılayamadı. 14.6 milyar YTL nakit açığı ortaya çıktı. Hükümet her yıl bir bütçe yapıyor. Ne kadar geliri olacağını tahmin ediyor. Nerelere ne harcama yapılacağını belirliyor. Bu bütçe TBMM'de kanun haline getiriliyor. Sonra uygulanıyor. Hazine nakit açığı ortaya çıktığında, "Kasada para yok. Memur maaşını bu ay ödeyemeyiz" diyemez. Bir yerlerden para bularak ödemeleri aksatmamak zorundadır.Hazine'nin para bulacağı yer iç ve dış para piyasalarıdır. Hazine içeriden ve dışarıdan borçlanarak nakit açığını kapatabilir.2007 yılı ocak-ağustos döneminde Hazine 14.6 milyar YTL olan nakit açığını kapatmak için özelleştirme

Yazının Devamı

Savunma sanayiinde 67 firma var

24 Eylül 2007

Olayların içinden Açıklanan rakamlara göre savunma sanayi ürünleri için yılda 3.5 milyar dolar ödüyoruz. Bu harcamanın yaklaşık dörtte biri içeride kalıyor.2006 yılında yerli savunma sanayii firmalarının ciroları 1 milyar 720 milyon dolar oldu. Firmalar 351 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Kalan üretim ile ordunun ihtiyaçlarının bir bölümü karşılandı.Türkiye savunma sanayii ürünü (silah ve askeri araç gereç) satın almada dünyada 4'üncü sırada iken savunma sanayii ürünü ihracatında henuz 28'inci sırada. Savunma sanayii ürünü ihracatımızın şimdilik yüzde 70'ini offset anlaşmaları sayesinde gerçekleştirebiliyoruz.Yabancı savunma sanayii kuruluşlarından silah, askeri araç ve gereç satın alınır iken, bu kuruluşlara Türkiye'den de bir miktar alım yapmaları şartı getiriliyor. "Ben senden şu kadar alacağım ama, sen de benden bu kadar al" mukavelelerine ofset anlaşması deniliyor. Savunma araç gereçleri (silah ve askeri araç gereç) üreten 67 firmamız var. Bunların 15'i kamuya ait kuruluş. Bugüne kadar ordumuzun alımları sırasında 6.1 milyar dolarlık ofset anlaşması yapılmış. Bugüne kadar bu anlaşma çerçevesinde yabancı satıcılar bizden 3.3 milyar dolarlık ürün satın almış. (Biz bu

Yazının Devamı

1938 kuşağından hayatta kalanlar azaldı

23 Eylül 2007

Olayların içinden Bilim, fikir ve sanat alanındaki başarılar çok önemlidir. Bu alanlarda önemli çalışmalar yapanlar ödüllendirilmelidir.Ama... "Sadece onlar mı?" Acaba bu ülkede bilim, fikir ve sanat adamlarının öne çıkmasını sağlayacak yapıyı kuranların, bu ülkenin daha çok bilim, fikir ve sanat adamı yetiştirmesi için uğraş verenlerin de ödüllendirilmesi gerekmez mi?"1938 Kuşağı" başlıklı kitabında Cahit Kayra bu konuya değinir. Cahit Kayra der ki, "Meclislerde nutuk söyleyip gazete sayfalarında fotoğrafları çıkan politikacıların, resimlerini ya da romanlarını satarak şöhretin doruklarına tırmanan sanatçıların, büyük işadamlarının gereksindikleri en önemli şey toplumun varlığıdır. Uluslararası Asya ve Kuzey Afrika Çalışmaları Kongresi'nde, 80 yaşını aşmış 12 bilim, sanat ve düşünce insanına onur belgesi takdim edildi. Başbakan Sayın Erdoğan da bundan esinlenerek bilim, fikir ve sanat alanında önemli çalışmalar yapan, 80 yaşın üzerinde 101 değerli Türk insanını belirlemek için çalışma yürüttüklerini açıkladı. (Milliyet, 11/9/2007) Toplum var olacak, toplum onlara imkân verecek ki, başarıya ulaşabilsinler ve başarıları görülebilsin. İşte o toplumun gelişmesini isimleri hiç öne

Yazının Devamı