Kruvaziyer (lüks gemi) turizmi para getiriyor

22 Eylül 2007

Olayların içinden Bu yazım üzerine iki turizmci ek bilgi verdi.Otele dönüştürülen Sultanahmet'teki eski Dersaadet Mahpushanesi'ni dünyaca ünlü Four Seasons grubu işletiyor. 65 odası olan bu otel 4.8 milyon kişi tarafından okunan Travel&Leisure dergisi tarafından okuyucularının oylarıyla "Avrupa'nın En İyi", "Dünyanın 4'üncü En İyi" oteli seçildi. Aynı oylamada İstanbul şehrinin "Turistler için en cazip 3'üncü Avrupa şehri" olduğu ortaya çıktı.Yakında Beşiktaş'ta deniz kenarındaki eski Devlet Konuk Evi binası 166 odalı bir otel olarak işletmeye açılıyor. Bu oteli de Four Seasons grubu işletecek. Grubun bölge başkanı ve İstanbul'daki otellerin genel müdürü Marcos Bekhit ile konuştum. Bekhit diyor ki, "cruise line business" (lüks yolcu gemisiyle gelen turistler) otellerin yoğunluğunu etkiliyor. Oteller doluyor. Oda fiyatları yükseliyor. İstanbul'a gelen lüks turist gemilerinin sayısının artmasının İstanbul'a gelen yüksek harcama grubundaki yabancı turist sayısının da artmasına yol açtığını geçen hafta yazmıştım. Oteller dışında bu turistler birçok mal ve hizmet alımı için de yüksek harcamalar yapıyor. "luxory cruise" (lüks gemi) yolcusu lüks otellerde kalmak istiyor. Bu tür

Yazının Devamı

Dolarda gelen ağlar giden ağlar

21 Eylül 2007

Olayların içinden Yerlilerin döviz mevduatının toplamı 87.8 milyar dolar. Bunun 51 milyar doları dolar, 34.8 milyar dolar karşılığı ise euro. Dolar fiyatı düştükçe bu hesap sahipleri ağlaşıyor. Çünkü durduk yerde varlıkları eriyor.2007 sonu itibariyle Türkiye'nin toplam dış borcu 213.4 milyar dolar. Bu toplam içinde özel sektörün dış borcu 126.4 milyar dolar. İnse de sorun, çıksa da sorunDış borç rakamında dolar borçlarının payı yüzde 56.5, euro borçlarının payı yüzde 34.1. Dolar fiyatı ucuzladıkça dış borcunu dolara bağlayanlar seviniyor. Dolar artınca ağlamaya başlıyor.Piyasacılar FED'in, T.C. Merkez Bankası'nın faiz inidirimi kararını tartışa dursun, borsacılar endeks indi, bindi heyecanını yaşaya dursun, halkımızın gözü kulağı dolar fiyatında...Ne zaman piyasalarda hareket başlasa sokakta "merhaba" diyenler hatır, gönül sormuyor. "N'olacak bu dolar fiyatı" diyerek sorgu suale başlıyor. Piyasaların hareketli dönemlerinde, bu tür sorulara verilen cevap genelde " Telaşlanmayınız. Heyecanlanarak alım-satıma girerseniz zarara uğrayabilirsiniz. Bekleyiniz. Görünüz" şeklindedir.Fakat dolar fiyatının devamlı düşmesi karşısınmda tasarruflarını dolara bağlamış olanlar "Beklemek ile..."

Yazının Devamı

Türkiye'de de faiz indiriminin yolu açıldı

20 Eylül 2007

Olayların içinden TC Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde 0.25 puan indirimiyle "gecelik borçlanma faizi"ni yüzde 17.50'den yüzde 17.25'e düşürmüştü.Yüzde 17.25 ile yüzde 4.75 faiz arasında 12 puan fark var. Bu farkın bir bölümü "risk" priminden oluşuyor. Yatırımcı parasını ABD'de veya başka bir ülkede yatıracak yerde Türkiye'ye yatırırken, Türkiye riski olarak (devalüasyon riski ve geri ödememe riski) ek bir beklenti içinde olması normaldir. Bu farkın risk primi dışındaki bölümü Türkiye'nin "gel-gel primi"dir. Paraya, başka ülkelerinkinden daha fazla getiri sağlayacağız (gel-gel yapacağız) ki, para başka ülkeler yerine Türkiye'ye gelsin.Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrarda olumlu gelişmeler var. Devalüasyon riski azaldı. Türkiye'nin borcunu ödememe ihtimali yok. "Risk primi küçüldü". FED'in 0.50 puan indirim yapması sonucu ABD'de gösterge faizi yüzde 5.25'ten yüzde 4.75'e düştü. Şimdilerde Türkiye'deki faizin yüksekliğinin gerisinde döviz açığını kapatmak, dövizi bollaştırarak fiyatını ucuzlatmak arayışında daha çok dövizi çekmek arayışı var.Türkiye yüzde 17.25 faiz ile dünyada en yüksek faizi veren ülke. Yüzde 11.25 faiz veren Brezilya'yı örnek alsak TC Merkez Bankası faizi

Yazının Devamı

Yabancılara göre 'Türkiye gibisi yok' (Herkes Türkiye'ye gelmek istiyor)

18 Eylül 2007

Olayların içinden Bakınız son iki üç günde yabancılar neler söyledi?Dünyada pek çok şirket evliliğine ve satın almalara imza atan ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley Türkiye'de ofis açtı. Morgan Stanley'in Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su John Mack Türkiye'ye geldi. Hikmet Çetinkaya ile yaptığı ve Hürriyet'te yayımlanan söyleşide diyor ki, "Çok güzel büyüme öyküsü yazdınız. Herkes Türkiye'ye gelmek istiyor. Türkiye çok hızlı bir şekilde gelişiyor ve büyüyor. Çok büyük bir gelişme fırsatı var Türkiye'de."Almanya'nın ikinci büyük bankası Commerzbank A.G.'nin Yönetim Kurulu Üyesi Martin Blessing, Çırağan Sarayı'ndaki bir toplantıda, Türkiye'nin 2002 yılından bu yana ekonomik performansının çok hızlı arttığına dikkati çekerek, "Böylesi güçlü bir büyüme bugüne kadar hiç bir OECD üyesi ülkede (OECD'ye Avrupa ülkeleri ile ABD, Kanada ve Japonya üye) olmadı" dedi. Biz içeride sorunlarımızı abartıyor muyuz? Olmayan sorunları kendimize dert mi ediniyoruz? Yabancıların söylediklerini duyunca veya okuyunca şüpheye düşüyorum. İngiltere'de yayımlanan The Telegraph gazetesinde yer alan bir habere göre, İngiltere'nin önde gelen yatırım kuruluşlarından New Star Global Financial Fund'ın

Yazının Devamı

Faiz indirimi kimi sevindirecek?

17 Eylül 2007

Olayların içinden Bizde tartışılan faiz "Bankaların gecelik mevduatına Merkez Bankası tarafından ödenen faiz"dir. Merkez Bankası'nın yüzde 17.50'den 0.25 puan azaltarak yüzde 17.25'e indirdiği faizdir. Bu "gecelik" faizin birikimli (yıllık) karşılığı yüzde 18.82'dir.Bizde Merkez Bankası'nın faiz indirmesini isteyenlerin amacı, talebi canlandırarak Türk ekonomisinin durgunluğa girmesini önlemek değildir.Faiz konusunda Türkiye'de değişik ilgi gruplarının farklı beklentileri vardır: ABD'de Merkez Bankası'nın yüzde 5.25 olan "gösterge faizi"ni 0.25 puan indirmesi, ekonomiyi canlandırması bekleniyor. Çünkü ABD'de o ufak bir faiz indirimi, tüketiciyi,yatırımcıyı, üreticiyi rahatlatıyor. Talebi canlandırıyor.yatırım, üretim artıyor, kredi borcu olanlar mutlu oluyor. Krediyle harcama yapacaklar cesaretleniyor. (1) Genelde faizin inmesi ile borsada fiyatlar yukarıya çıkar. Bizim borsacılarımız yıl sonuna doğru faizin indirileceği ve borsanın yükseleceği beklentisiyle pozisyon aldılar. Faizin indirileceği işareti bile borsayı harekete geçirmeye yetecek. Şimdilerde bu nedenle borsacılarımızın devamlı faiz indiriminden söz ediyor.(2) İhracatçılarımız, turizmcilerimiz değerli YTL den, ucuz

Yazının Devamı

Merkez'in faiz indiriminden kazanç

16 Eylül 2007

Olayların içinden Perşembe akşamı Merkez Bankası faiz indirimi kararını açıkladı.Cuma günü Hazine bonosu faizi yüzde 17.61'e düştü. ABD doları 1.25 YTL'den alınır satılır oldu. Faiz indirimiyle Hazine bonosu faizinde ve dolar fiyatında bir gecede ortaya çıkan değişim bakınız bono ve döviz alan-satanları nasıl etkiledi: Perşembe günü yüzde 18.20 faizli (getirisi yüzde 18.20 olan) Hazine bonosu alanlar, cuma günü bu bonoların faizinin yüzde 17.61'e düşmesi (getirinin gerilemesi) nedeniyle yüzde 2 dolayında (bir gecede) kazanç sağladı.Perşembe günü dolarlarını 1.28 YTL'den satanlar, perşembe günü 1.25'ten dolar satın alınca, (bir gecede) yüzde 2 dolayında kazanç sağladı. Perşembe günü Hazine bonosu faizi yüzde 18.20 idi. ABD doları 1.28 YTL'den satılıyordu. Perşembe günü dolarlarını 1.28 YTL'den satarak yüzde 18.20 faizli Hazine bonosu satın alanlar, cuma günü faizi yüzde 17.61'e düşen Hazine bonolarını satarak, ellerine geçen parayla 1.25 YTL'den dolar alınca, (bu bir gecelik operasyon sonucu) yüzde 4 kazanç sağlamış oldular. Merkez Bankası'nın faiz değişimi kararları, devalüasyon kararları bu tür kazançlara neden olur.İşte bu nedenledir ki, Merkez Bankası faiz ve devalüasyon

Yazının Devamı

Merkez Bankası piyasayı yokluyor

15 Eylül 2007

Olayların içinden İndirim baskısı altındaki Merkez Bankası'nın bu küçük indirimle piyasayı yoklamaya çalıştığı anlaşılıyor.Merkez bankalarının klasik işlevi "bankalara borç vermek"tir. Klasik bankacılıkta "bankalar devamlı olarak merkez bankasına borçludur". Böylece banka sistemini Merkez Bankası kontrol eder. Piyasada talep patladığında, bankaların kredilerini kısar. Borç verme faizini yükseltir. Piyasalarda durgunluk baş gösterdiğinde ise bankalara daha çok kredi verir. Borç verme faizini düşürür.Bankaların elinde fazla para varsa bu parayı da piyasadan çekmek amacıyla bir gece, bir hafta veya en fazla 3 ay için bankalardan borç alır. Bizim ülkemizde bir terslik var. Bankalarımız Merkez Bankası'ndan borçlanmıyorlar. Paraya ihtiyaçları olduğunda yurtdışından dövizle borçlanıyorlar. Çünkü Merkez Bankası'ndan borçlanırlarsa en fazla 3 ay vadeyle borçlanabiliyorlar ve yüzde 25.25 (daha önce yüzde 25.50 idi) faiz ödüyorlar. Merkez Bankası 0.25 puan indirimle, borç alma faizini yüzde 17.50'den yüzde 17.25'e ve borç verme faizini yüzde 22.50'den yüzde 22.25'e düşürdü. Yurtdışından ise yüzde 5-6 faizle döviz kredisi buluyorlar. Bankalarımızın yurtdışından 1-3 yıl vadeyle kullandıkları

Yazının Devamı

İki açıkla yaşamaya alıştık (Cari açık bütçe açığı)

14 Eylül 2007

Olayların içinden Ocak-ağustos döneminde bütçe 8.4 milyar YTL açık verdi. Bu cari açık ve bütçe açığı sorunları yeni sorunlar değil. Bunlarla yaşamaya alıştık. Kötü olan da bu. Açıkları olağan kabul ediyoruz.İçeride YTL'yi gelirimizden fazla harcıyoruz. Bütçe açık veriyor. Dışarıda dövizi gelirimizden fazla harcıyoruz. Cari açık (döviz açığı) oluşuyor.Döviz açığımızın nedeni, dış ticaret açığı. İhracatımızı ne kadar artırırsak artıralım, ithalatımız daha fazla artıyor. Dış ticaret açığı giderek büyüyor.Geçen yılın ocak-temmuz döneminde (TC Merkez Bankası hesap şekline göre) dış ticaret açığımız 24.7 milyar dolardı. Bu yılın aynı döneminde 25.5 milyar dolar oldu.Diğer döviz gelirleri sayesinde döviz açığımız (cari açık) dış ticaret açığı rakamlarından küçük çıkabiliyor. Geçen yıl ocak-temmuz döneminde döviz açığımız (cari açık) 21.3 milyar dolardı. Bu yıl 21.8 milyar dolar oldu. Ocak-temmuz döneminde cari açık (döviz açığı) 21.8 milyar dolar oldu. Genelde dış ticaret açığının ve döviz açığının, ekonominin hızlı büyümesinden, iç talebin canlılığından kaynaklandığı ileri sürülür. Bu nedenle iç talebin frenlenmesi, büyümenin yavaşlatılması halinde cari açık sorununun ortadan

Yazının Devamı