Zorlu Grubu Denizbank'ı iyi sattı

1 Haziran 2006

1938 yılında, Türk denizcilik sektörünün büyümesine yardımcı olmak için devletin kurduğu Denizbank kötü yönetimiyle güçsüz hale gelince 1992 yılında Emlakbank'a eklendi. 1997 yılında Emlakbank'ın portföyünden çıkarılarak özelleştirme kapsamında "tabelası" Zorlu grubuna satıldı.Zorlu grubu iyi bir profesyonel yönetim oluşturdu. "Tabela"nın içi dolduruldu. Şube sayısı artırıldı. Banka biri yurtdışında 244 şubesi, 12 iştiraki ve 6 bin çalışanıyla Türkiye'nin onuncu büyük bankası haline geldi.Profesyonel yönetim 2004 Eylül ayında başarılı bir halka arz operasyonu gerçekleştirerek bankanın yüzde 25 hissesini halka sattı. Zorlu grubu "Denizbank"ı iyi sattı. Zamanlama iyi. Fiyat iyi. Satış, Türk ekonomisi konusunda dışarıda ve içeride "kafaların karıştığı" bir dönemde gerçekleştiği için, Zorlu grubunun ötesinde Türk ekonomisi bakımından da (iyi olup olmadığı bir yana) moral verici bir satış oldu. Demek ki, yabancılar Türkiye ekonomisinin bugünkü sorunlarını önemsemiyor, ülkenin ve ekonominin geleceğine güvenlerini sürdürüyor. Bankanın Zorlu grubunda kalan yüzde 75 hissesinin 2 milyar 437 milyon 386 bin dolar peşin parayla Dexia SA/NV tarafından satın alınmasıyla Zorlu grubu bankacılık

Yazının Devamı

İşçinin maliyeti Adana'da 800 Siirt'te 400 dolar

31 Mayıs 2006

Başbakanımızın açtığı fabrika "Billoris Jean" markasıyla blucin pantolon üretiyor. Bu ürünler Rusya, Irak ve İran'a ihraç edilecek.Ethem Sancak da, Hasan Arat da dostum. Yıllardır neler yaptıklarını izliyorum.Hasan 1997 yılında Adana'da Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde 24 bin m2 açık alanda 12 bin m2 kapalı alana sahip pırıl pırıl bir konfeksiyon tesisi kurdu. Tamamına yakını çevre köylerden 1.350 genç kızı eğitti. Bilgisayarlı tasarım ve üretime dayalı, pırıl pırıl tesisi açılışında gezip bu sütunlarda anlatmıştım.Yurtdışındaki firmalara fason iş yapan tesis konjonktürel nedenlerle finansman darboğazına girdi. 2000 yılında sahip değiştirdi. Hasan Arat bu tesisi 2004 yılında tekrar satın aldı. Ethem Sancak ile Hasan Arat, "Sancak Arat Denim AŞ" ismiyle bir şirket kurdu. Bu şirketin Siirt'te kurduğu fabrika üretime geçti. Şimdilik 300 işçi çalışıyor. Yakında çalışan sayısı bine ulaşacak. Üretim yapısını değiştirdi. Koleksiyona dönük giyim eşyası üretir hale getirdi. "Fast Fashion" denilen, hızlı çizim ve üretim tekniğiyle, siparişten mağaza vitrinine 6 haftada işi tamamlayacak sistem kurdu. İşletmeye başladı. Bu yeni üretim yapısında işçi sayısı 450'ye indi. Yeni makineler

Yazının Devamı

ABD'de 'NPR' bizde 'Açık Radyo'

30 Mayıs 2006

Reklama bağlı olmamak radyo ve TV kanalına bağımsızlık veriyor ama bunun da bedelini birilerinin ödemesi lazım. Bizde şimdilerde Açık Radyo'nun bağımsızlığının faturasını dinleyicileri ödemeye başladı.Açık Radyo modeli ilk ve tek değil. Bu modelin en başarılı örneği ABD'de ülke genelinde programları yayımlanan NPR (National Public Radio). 36 yıldır program yapan NPR'cılar reklam almadıkları için yıllar boyu sıkıntı içinde yayını sürdürme çabası içinde iken, 2003 yılında beklemedikleri bir gelişme oldu. Mc Donald's zincirinin kurucusunun dul eşi Ray A. Kroc ölmeden önce, programlarını devamlı dinlediği NPR'a 230 milyon dolarlık bir bağış yaptı. İşte bu bağış NPR'ın gelişmesinde dönüm noktasını teşkil etti. İmkânı artınca haber ağını genişletti. ABD içinde ve dışında özel muhabirleri, program yapımcıları var. Radyo programları hazırlama merkezi halinde çalışıyor. Olayları bağımsız olarak izliyor, anlatıyor, yorumluyor. Açık Radyo (94.9) onuncu yılını kutluyor. Açık Radyo şimdilerde izleyicilerinin desteğiyle yayınını sürdüren "bağımsız bir radyo" istasyonu. Bir radyonun, bir TV kanalının reklam almadan yayınını sürdürebilmesi imkânsız. Bir radyo veya TV kanalı reklam aldığında, çok

Yazının Devamı

Polis halkın içinde olacak

29 Mayıs 2006

New York'ta polisliğe kabul edilenler, yıllık (brüt) 25 bin dolar maaşla işe başlıyor. Eğitim görerek kadroya geçtikten ve devriye görevine başladıktan sonra yıllık maaşı (brüt) 32.700 dolara yükseliyor.New York'ta polisler belediye görevlisi. Yeni alınacak polislerle New York polis teşkilatında görevli memur sayısı 37 bine ulaşacak.New York'ta asayişin sorumluluğunu belediye başkanları taşıyor. Bir zamanlar New York, dünyanın suç oranı en yüksek şehirlerinin başında geliyordu.1993 yılında Belediye Başkanı Rudolph Giuliani polisi yeniden yapılandırarak New York'u yaşanır şehir haline getirdi. (Giuliani'nin New York'taki başarısı karşısında Mexico City'nin asayişi için kendisi 2003 yılında Meksika'ya davet edildi. Mexico City'de de başarılı oldu.) New York Belediye Başkanı R. Bloomberg, 800 yeni polis alıyor. Alınacak yeni polislerin de büroda değil, sokak devriyesinde görevlendirilecekleri özellikle belirtiliyor. Giuliani'nin New York'ta asayişi sağlamadaki başarısının arkasında ne var? Ondan sonra onun politikasını sürdürenler ne yapıyor?- Önce polis teşkilatında "sıfır tolerans" ilkesiyle teşkilat temizleniyor. Temiz kalması sağlanıyor. Nedir "sıfır tolerans?" Polisin görevinde

Yazının Devamı

Bakkalları marketler sarstı, marketleri internet sarsıyor

28 Mayıs 2006

New York'ta yoğun yaşamın olduğu Manhattan bölgesinde faaliyet gösteren her biri 600-1.000 metrekare satış alanına sahip marketlerin sayısı geçen on yılda yarıya inmiş. Gelecek on yılda bugün faaliyette bulunanların da en az yarısının kapanacağı tahmin ediliyor.Süpermarketlerin yoğun insan trafiğinin bulunduğu sokaklardaki binalarına özellikle bankalar çok yüksek kira teklif ediyor. New York'ta şehir içindeki marketlerin başına bugün gelen, yarın İstanbul'da şehir içindeki marketlerin de başına gelecek. New York'ta şehir içindeki marketler artan kiralar ve internetten satış yapan şirketlerin rekabeti nedeniyle kapanıyor. The New York Times'ta bu konuda bir araştırması yayımlanan Terry Pristin, ana caddelerdeki süpermarket binalarının metrekaresine bankaların yıllık 2.500 dolar kira ödemeye hazır olduklarını belirtiyordu.Süpermarket zincirlerinin birinin yöneticisi ise şehir içindeki dükkânların metrekaresinin yıllık kirasının 1.350 dolar olduğunu, satılan her ürünün üzerine en az yüzde 8 kira yükü bindiğini söylüyor.Kira yükü on yıl önce cironun yüzde 2'si dolayında imiş.New York'un yoğun yaşam ve yerleşim bölgesi olan Manhattan'daki bakkal ve marketlerin yıllık cirosunun 2.1

Yazının Devamı

ABD'li 'Think Tank'ların gündeminde 'Türkiye' var

27 Mayıs 2006

Washington'da çok sayıda "Think Tank" var. İyi eğitim görmüş, çok yetenekli, kız-erkek, çok sayıda Türk genci Think Tank'larda iş bulmuş. Kadrolarına devamlı yeni Türk gençlerini katıyorlar. Çünkü gündemlerinde "Türkiye" var.Think Tank'lar entelektüellerin sosyal, ekonomik, siyasi, askeri konularda araştırma yapmak, görüş geliştirmek, politika önerileri ortaya koymak amacıyla kurulmuş dernekler.Fakat günümüzde bunlar gönüllü kuruluşlar, bağımsız örgütler olma niteliğini kaybetti. Hükümetler, haber alma teşkilatları, ordular, silah üreticileri, enerji şirketleri için araştırmalar yapan, politikalar geliştiren, kamuoyu oluşturan, başka ülkelerin iç ve dış politikalarını yönlendirmeyi amaçlayan, amaçları doğrultusunda etkili ve yetkili kişileri, oluşturdukları politikaların takipçisi yapma arayışında olan örgütler haline dönüştü. Think Tank, İngilizce bir deyim. Biz bu deyimi "düşünce kuruluşları" olarak Türkçeleştiriyoruz. Think Tank'lar, nereden para aldıklarını, neler yaptıklarını gizlemiyor. Bütün bu bilgiler internet sitelerinde açıklanıyor. Sitelerinde bunları görebilirsiniz.İngiltere'de 1884 yılında kurulan Fabian Society'nin ilk Think Tank olduğu söylenir. Amerikalılar ise

Yazının Devamı

Wolfowitz: Yolunuz Atatürk'ün yolu

26 Mayıs 2006

Sakıp Sabancı'nın vasiyeti üzerine Sabancı Üniversitesi'nin düzenlediği konferansların ikincisi önceki gün Washington'da yapıldı. Araştırmanın sonuçları açıklandı.Geçen yıl konuşmacı eski ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright idi. Bu yıl Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz konuştu.Sabancı Üniversitesi ve de ABD'deki ünlü araştırma kuruluşu Brookings Enstitüsü'nün işbirliğiyle düzenlenen ve yürütülen program çerçevesinde, Washington'daki St Regis Oteli konferans salonunu dolduran Türk ve yabancı izleyiciler Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz'i dinledi.Paul Wolfowitz otuz yıldır Türkiye'deki gelişmeleri takip ettiğini belirttikten sonra özetle şunları söyledi: Türkiye'nin kısa dönemli sorunları olabilir. Ama uzun sürede Türkiye büyüme yoluna girmiştir. Büyüyecektir, gelişecektir. Türk bilim, siyaset ve iş dünyasının, farklı uzmanlık alanlarında öne çıkmış dünyanın seçkin liderleriyle uluslararası bir platformda bir araya getirmek amacıyla her yıl bir "Sakıp Sabancı Konferansı" (Annual Sakıp Sabancı Lecture) düzenleniyor. Bir de "Uluslararası Araştırma Yarışması" yapılıyor. Atatürk medeniyet ve gelişmenin yolunu açtı. Türkiye Atatürk'ün açtığı medeniyet ve gelişme yolundan

Yazının Devamı

Önce döviz, sonra faiz oynadı, sıra fiyatlarda

25 Mayıs 2006

Önceki gün Washington'da Sakıp Sabancı Konferansı'nda (Annual Sakıp Sabancı Lecture) konuşma yapan Dünya Bankası Başkanı Paul Wolfowitz, "Dünyada ekonomide inişler çıkışlar oluyor. Bunlardan her ülke değişik şekilde etkileniyor. Ama parasal ve mali disiplini olmayan ülkeler daha çok etkileniyor" dedi.Konuşmayı dinledik. Türkiye'yi aradık... Türkiye'den faizlerin yükseldiği haberi geldi. Yurtdışına çıkınca insanın aklı Türkiye'de kalıyor. Çünkü Türkiye'de ekonomik ve siyasi gündem devamlı değişiyor. Değişim denilen şey genelde "olumsuz değişim". Saadet zinciri koptuğundan bu yana iki şey oluyor. (1) Döviz fiyatı yükseliyor. (2) Bonoların ikinci el faizi yükseliyor.Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Hazine Bonosu'nun 2 faizi var. (1) Hazine'nin bonoyu satarken açıkladığı (eski anlatımla) bononun üzerinde yazılı olan faiz. Hazine'nin vade sonunda ödeyeceği faiz. (2) Hazine Bonosu'nun vadesinden önce ucuz satılması halinde oluşan faiz.Bunun ne olduğunu anlatalım. Örneğin Hazine bir yıl vadeli yüzde 10 faizli 100 YTL'lik bono sattı. Alan bir yıl beklerse Hazine'den yüzde 10 faiz tahsil edecek fakat bono sahibi vadesinden önce bonoyu satmak istiyor. Piyasada satıcı çok. Alıcı

Yazının Devamı