Havadan Sudan

23 Mart 2003

Mart ayı, hele şu günler "havadan sudan konuşulacak, yazacak" günlerdir. Ekonomi Sayfası Yönetmenimiz Murat Sabuncudan izin aldım...Bugün para ile pul ile ilgisi olmayan şeyler yazacağım. Havadan, sudan konuşamaz ve yazamaz olduk...Hayatımız para, kavga, savaş, kan ve ölüm...Kış bitiyor, yaz geliyor. Fırtına, kar, yağmur derken güneş açıyor...Tabiat uyanıyor...iyi ki, evimizde Saatli Maarif Takvimi var da...Arada havayı suyu hatırlıyoruz...iyi ki , gelenekleri, görenekleri unutmamış komşularımız var da...Aşure pişiriyor...Bize de gönderiyor...Ağzımız tatlanıyor... Çaylak fırtınası bekleniyor 4 Mart, Muharrem ayının birinci günü idi. Hicri (1424) yıl başladı. HicriKameri takvim, Hazreti Muhammedin Mekkeden Medineye hicret (göç) etmesini tarih başlangıcı olarak kabul eder. Bir yıl 354 gündür. Bir yıl Miladi takvimden 11 gün eksiktir.6 Martda üçüncü cemre toprağa düştü. Ağaçlara su yürüdü . 9 Martda bağ budama ve kalem budama mevsimi başladı.11 Martda ünlü Kocakarı soğuğunu yaşadık. Martın 11nci günü başlayan ve 8 gün süren "Berdel Écuz" (Kocakarı) soğuğu, kış mevsiminin sona ermesinin işareti sayılır. Dünkü Cumartesi, eski (Rumi) Martın 9u idi... "Koz kavuran fırtınası" esti,

Yazının Devamı

Havadan Sudan

23 Mart 2003


<#comment> Havadan, sudan konuşamaz ve yazamaz olduk...Hayatımız para, kavga, savaş, kan ve ölüm...Kış bitiyor, yaz geliyor. Fırtına, kar, yağmur derken güneş açıyor...Tabiat uyanıyor...iyi ki, evimizde Saatli Maarif Takvimi var da...Arada havayı suyu hatırlıyoruz...iyi ki , gelenekleri, görenekleri unutmamış komşularımız var da...Aşure pişiriyor...Bize de gönderiyor...Ağzımız tatlanıyor...
Mart ayı, hele şu günler "havadan sudan konuşulacak, yazacak" günlerdir. Ekonomi Sayfası Yönetmenimiz Murat Sabuncu’dan izin aldım...Bugün para ile pul ile ilgisi olmayan şeyler yazacağım.

Çaylak fırtınası bekleniyor
Dünkü Cumartesi, eski (Rumi) Mart’ın 9’u idi... "Koz kavuran fırtınası" esti, üfürdü...Büyüklerimiz eski "Mart’ın üç 9’u"nda da sayılı soğuklar olacağını söyler. Saatli Maarif Takvimi’ne göre, bugün de, yarın da, öbür gün de fırtına var. Çarşamba günü fırtınanın büyüğü "çaylak fırtınası" bekleniyor.
4 Mart, Muharrem ayının birinci günü idi. Hicri (1424) yıl başladı. HicriKameri takvim, Hazreti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret (göç) etmesini tarih başlangıcı olarak kabul eder. Bir yıl 354 gündür. Bir yıl Miladi takvimden 11 gün eksiktir.

Yazının Devamı

Durum vahim tutum ciddi değil

22 Mart 2003

Irak savaşı için Türkiyenin bıçak sırtında dans ettiği, Ankaranın Washingtondan her an telefon beklediği dakikalarda TC Başbakanı Tayyip Erdoğan Ankarayı terk ederek, 23 Martta yapılacak belediye seçimlerinde AKPye oy istemek için Çoruma gitti. Çorumda AKP seçim otobüsünün üzerine çıkarak Çorumlulara para sözü verdi. Seçim vaatlerini sıraladı. (Bu haber ciddidir!..) ABD Başkanı Bush, Irakta bombardımanın başlayacağını TC Başbakanı Tayyip Erdoğana haber vermek için telefonla Başbakanlığı aramış... Başbakanlık Özel Kalemi, "Sayın Erdoğan Başbakanlıkta değil... Çoruma gitti..." diyerek telefonu bağlayamamış... Başkan Bush, Erdoğanın Irak krizi ile ilgili temaslar yapmak üzere ismini duymadığı bir başka yabancı ülkeye gittiğini sanarak telaşlanmış... Etrafındakilere heyecan ile sormuş, "Çorum hangi ülkede?" (Bu anlatım "şaka"dır!..) Şimdi ek vergi gerekli diyor Hüseyin Akyüzün Ankaradan bildirdiğine göre, Ankaradaki Başbakanlık Konutunun onarımı sürüyor. Kültür Bakanlığı tarafından yaptırılan keşif sonucu açıklanan 3 trilyon 640 milyar liralık harcama gereği abartılı bulununca, yeni bir keşif yaptırılarak bakım ve onarım çalışmaları başlatıldı. Konutu "Adan Zye yenileyeceklerini"

Yazının Devamı

Durum ‘vahim’ ‘tutum’ ciddi değil

22 Mart 2003


<#comment> ABD Başkanı Bush, Irak’ta bombardımanın başlayacağını TC Başbakanı Tayyip Erdoğan’a haber vermek için telefonla Başbakanlığı aramış... Başbakanlık Özel Kalemi, "Sayın Erdoğan Başbakanlık’ta değil... Çorum’a gitti..." diyerek telefonu bağlayamamış... Başkan Bush, Erdoğan’ın Irak krizi ile ilgili temaslar yapmak üzere ismini duymadığı bir başka yabancı ülkeye gittiğini sanarak telaşlanmış... Etrafındakilere heyecan ile sormuş, "Çorum hangi ülkede?" (Bu anlatım "şaka"dır!..)
Irak savaşı için Türkiye’nin bıçak sırtında dans ettiği, Ankara’nın Washington’dan her an telefon beklediği dakikalarda TC Başbakanı Tayyip Erdoğan Ankara’yı terk ederek, 23 Mart’ta yapılacak belediye seçimlerinde AKP’ye oy istemek için Çorum’a gitti. Çorum’da AKP seçim otobüsünün üzerine çıkarak Çorumlulara para sözü verdi. Seçim vaatlerini sıraladı. (Bu haber ciddidir!..)

Şimdi ‘ek vergi gerekli’ diyor
Tezkere ile ilgili gelişmeler ve mali yardıma ait şüpheler arttığı sırada, ABD ile daha önce yapılan 6 milyar dolarlık yardım anlaşmasının geçerliliğini koruduğunu ilan eden ekonomiden "sorumsuz" Devlet Bakanı Ali Babacan, ABD’den para gelmeyeceğinin belli olmasından sonra,

Yazının Devamı

Piyasa ve halk sakin

21 Mart 2003

Eğer sokağa çıkmayarak TV ekranları başında oturup kalsa idim, başımıza bombaların yağmasını, etrafı zehirli gazların kaplamasını beklemekten başka yapacak şeyim olmayacaktı...Yola çıktım... Aaaa... Sokakta hayat her günkü gibi... Acaba sokaktaki halkın savaştan haberi olmadı mı ki, günlük hayat devam ediyor? Kapalıçarşı "hem piyasanın hem halkın" olaylar karşısındaki davranışının sergilendiği en ilginç mekandır. Kapalıçarşının Kılıççılar Kapısının önünde Muhafazacılar Sokak ile Altıncılar Sokak köşesinde "ayakçılar"ın arasına karıştım. Burası "Tahtakale" diye ün salan döviz ve altın piyasasıdır. Türkiyede döviz fiyatını Merkez Bankası değil bu ayakçılar oluşturur. Ayakçılar gayet sakindi... Büyük miktarlarda ne alım ne satım vardı. Anadolu ne mal (döviz ve altın) çekiyor, ne de mal satıyordu... Öğle saatlerinde doların 1 milyon 705 bin lira altında veya üstünde olan fiyatı, akşam üzerine doğru 1 milyon 690 bin lira dolayına düştü. Dün sabah, çok kişi ben de, güne endişe ile başladım... Acaba savaşı, piyasalar ve halk nasıl karşılayacaktı? Halk paniklemedi Yol üstünde bulunan Subaşı Lokantasında bir çorba içtim. Masalarını paylaştığım esnaf harpten çok piyasadaki durgunluktan

Yazının Devamı

Piyasa ve halk ‘sakin’

21 Mart 2003


<#comment> Dün sabah, çok kişi ben de, güne endişe ile başladım... Acaba savaşı, piyasalar ve halk nasıl karşılayacaktı?
Eğer sokağa çıkmayarak TV ekranları başında oturup kalsa idim, başımıza bombaların yağmasını, etrafı zehirli gazların kaplamasını beklemekten başka yapacak şeyim olmayacaktı...
Yola çıktım... Aaaa... Sokakta hayat her günkü gibi... Acaba sokaktaki halkın savaştan haberi olmadı mı ki, günlük hayat devam ediyor?
Kapalıçarşı "hem piyasanın hem halkın" olaylar karşısındaki davranışının sergilendiği en ilginç mekandır. Kapalıçarşı’nın Kılıççılar Kapısı’nın önünde Muhafazacılar Sokak ile Altıncılar Sokak köşesinde "ayakçılar"ın arasına karıştım. Burası "Tahtakale" diye ün salan döviz ve altın piyasasıdır. Türkiye’de döviz fiyatını Merkez Bankası değil bu ayakçılar oluşturur. Ayakçılar gayet sakindi... Büyük miktarlarda ne alım ne satım vardı. Anadolu ne mal (döviz ve altın) çekiyor, ne de mal satıyordu... Öğle saatlerinde doların 1 milyon 705 bin lira altında veya üstünde olan fiyatı, akşam üzerine doğru 1 milyon 690 bin lira dolayına düştü.

Halk paniklemedi

Yazının Devamı

Program var kaynak yok

20 Mart 2003

Hükümetin ekonomiden sorumlu (ama davranışlarıyla ve konuşmalarıyla "sorumsuz") genç bakanı, bir günün bono ihalesini kurtarmak pahasına, doğru olamayan açıklamalar yaparak "güveni" yok ediyor...Alınız başınıza belayı!..Bizim zaten kaynak sorunumuz vardı. Hükümetin kaynak bulamadan bırakınız iş yapmasını, günü kurtarması bile imkansızdı. IMF destekli program ile "uzatmaları oynarken" başımıza gökten "Irak belası düştü." Irak belasının bir faturası var... Bu belaya biz kendi kendimize girmedik... Allahı var hem Gül, hem Erdoğan bu beladan "sıyrılmak için" çırpındı durdu. Ama beladan kurtulmanın imkânı yok.Bu arada Tayyip Erdoğan 59uncu hükümetin 51 sayfalık bir kitap halinde basılan programını TBMMde okudu. Ama program güme gitti. Kamuoyuna duyurulamadı. Veya kamuoyu o kadar "yorgun" ki programa hiç mi hiç ilgi göstermedi.Gerçekte Tayyip Erdoğanın programı kamuoyunun ilgisini çekecek bir program da değil... "Formalite yerine gelsin" telaşı ile hazırlanan bir program görüntüsünde. Programda "çarpıcı / önemli yenilik getirici / kemikleşmiş yapıyı değiştirici" hiçbir hedef yer almıyor.Şu anda ülkenin en önemli sorunu olan "kaynak sorununun" nasıl çözülebileceği konusunda programda bir

Yazının Devamı

Program var ‘kaynak’ yok

20 Mart 2003


<#comment> Ümitler "tezkere"ye ve tezkere bedeli olarak ABD’den gelecek dövizlere bağlanmıştı. Anlaşıldı ki ABD döviz göndermeyecek... IMF hesabında kalan para gelse de bu yılın açığını kapatamayacak. Mevcut şartlarda para piyasalarından borçlanma şansımız yok. İçeride yükselen faiz, kaynak sorununun ciddiyetini büyütüyor.
Hükümetin ekonomiden sorumlu (ama davranışlarıyla ve konuşmalarıyla "sorumsuz") genç bakanı, bir günün bono ihalesini kurtarmak pahasına, doğru olamayan açıklamalar yaparak "güveni" yok ediyor...
Alınız başınıza belayı!..
Bizim zaten kaynak sorunumuz vardı. Hükümetin kaynak bulamadan bırakınız iş yapmasını, günü kurtarması bile imkansızdı. IMF destekli program ile "uzatmaları oynarken" başımıza gökten "Irak belası düştü." Irak belasının bir faturası var... Bu belaya biz kendi kendimize girmedik... Allah’ı var hem Gül, hem Erdoğan bu beladan "sıyrılmak için" çırpındı durdu. Ama beladan kurtulmanın imkânı yok.
Bu arada Tayyip Erdoğan 59’uncu hükümetin 51 sayfalık bir kitap halinde basılan programını TBMM’de okudu. Ama program güme gitti. Kamuoyuna duyurulamadı. Veya kamuoyu o kadar "yorgun" ki programa hiç mi hiç ilgi göstermedi.
Gerçekte

Yazının Devamı