Güngör Uras

Güngör Uras

guras@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Son on gündür Anadolu’da piyasalar kıpırdamaya başlamış.
-  Vadeli çeklerde son on gündür daha az sorun yaşanır olmuş. 
-  Bu iki konuda görülen olumlu gelişmeler Anadolu esnafının, tüccarının moralini biraz da olsa düzeltmiş.
Bunları geçen hafta sonu öğrendiğimde benim de moralim düzeldi.
Geçen hafta sonu Çeşme’de, DYO’nun, Anadolu’nun her köşesinden gelen bayilerinin katıldığı bir toplantıyı izledim. Anadolu’da ekonomide olan biteni izleyen, parmağı taşın altında olan, alan, satan, çek ve banka kredisi ile iş yapan sekseniaşkın ‘toptancı’ ile sohbet ettim.
Öncelikle Anadolu’da ekonominin durumunu, daha sonra da toplantıya katılanların ana ilgi alanı olan boya sektöründe piyasanın durumunu öğrenmeye çalıştım. 

İyileşme moralleri düzeltiyor
Anadolu’da piyasanın daralmasının 2 önemli nedeninin olduğu anlatılıyor: (1) O kadar karamsarlık pompalandı, devamlı olarak o kadar kötü tablo çiziliyordu ki, insanların morali bozuldu. Parası olan da harcamıyor. (2) Anadolu’da piyasa, banka kredilerinden çok vadeli çek ile dönüyor. Kriz vadeli çek sirkülasyonunu kesti. Kimi piyasanın daralmasından olumsuz etkilendiği için çekini ödeyemiyor. Kimi durumdan fırsat çıkarıyor, parası olduğu halde çekini ödemiyor.
İşte bu nedenle (1) Piyasada az da olsa talebin uyanmaya başlaması, (2) Vadeli çeklerde, ödemelerde iyilişmeler görülmesi, piyasada düzelmenin işareti sayılıyor.
Ancak bu olumlu değerlemeleri yapanlar ufak bir uyarıda bulunuyor. Diyorlar ki, “Bu iki konudaki gözlemleri iyi değerlendirmek gerekir. (1) Özellikle boya piyasasındaki canlanmada mevsim hareketi etkili olmuş olabilir. (2) Bankalar, çekini ödemeyenlere yeni çek karnesi vermediğine göre, vadeli çeklerdeki düzelme, piyasadaki vadeli çek miktarının azalmasından kaynaklanıyor olabilir.” 

Boyada nano teknoloji
Biraz da boya sektörünün genel durumu hakkında bilgi vereyim... Boya denilince genelde sadece inşaat boyaları gündeme gelir. Halbuki günümüzde inşaat boyaları kadar önemli başka boyalar var: Sayayi boyaları, deniz boyaları, otomotiv boyaları, mobilya boyaları özelliği olan boyalar. Bizde yılda 800 bin ton boya üretiliyor.
Üretimin yüzde 55’i inşaat, yüzde 15’i ahşap mobilya, yüzde 9’u gemi, yüzde 9’u metal boyaları. Kalanı diğer özel boyalar. Bizde üretilen boyaların içinde yüzde 65 ithal girdi var. 20 büyük, 600 küçük işletme boya üretiyor. Pazarda büyük üreticilerin payı yüzde 82 oranında. Üretimin yüzde 10’u ihraç ediliyor. İhracat geliri 365 milyon dolar. İhracat geliri ithalat harcamasının yüzde 30’unu karşılıyor. AB ülkelerinde kişi başı yıllık boya tüketimi 17-18 kg iken bizde 7-8 kg dolayında.
1954 yılında kurulan DYO Türkiye’deki ilk boya fabrikası. Şimdilerde Araştırma Geliştirme Bölümü yepyeni teknolojiler geliştiriyor. Piyasada kısaca ‘Akıllı Boya’ diye bilinen ‘nano teknoloji’yle (maddenin atomik ve moleküler yapısını kontrol etmeye yönelik teknoloji ile) üretilen, kendi kendini temizleyen, yenileyen boyalar DYO araştırma laboratuvarlarında geliştirilmiş ve dünya ölçüsünde patente bağlanmış yenilikler imiş. (Tüketiciyi çok ilgilendiren bu teknolojinin ne olduğunu öğrenerek sayın okuyucularına ileride bilgi aktaracağım.)