Sayın okuyucularıma bazı günler "bakla çorbası" bazı günler "banka batırma" tarifnamesi veriyorum. Bugün de bedava "ev sahibi olma tarifnamesi"ni vereceğim.
Efendim bu işin püf noktası, Ankara'ya gitmeyi göze almaktır. Ankara'da bir "yatırımcı devlet dairesi" arayıp, oraya girmenin yolunu bulacaksınız. Kadro ve maaş önemli değil... Yani nasıl anlatayım, geçim için önemli de... Ev veya evler sahibi olmak için önemli değil.
Ankara'yı bilmeyen "yatırımcı devlet dairesi"nin ne olduğunu da bilmez. Ama bedavadan ev veya evler sahibi olmak isteyen bilmek zorundadır. Efendim "yatırımcı devlet dairesi", devlet baba adına "onu bunu dağıtan, para harcayan" kamu kuruluşudur. Uçak alır, "muçak" alır... Yol yaptırır, liman yaptırır, havaalanı yaptırır. Bina yaptırır... Özelleştirme yaptırır... Santralları satar, kiralar. İşte böyle bir devlet dairesine gireceksiniz.
Bu işin yenisi iseniz, önce hiçbir şey yapmadan "ama gözünüzü ve kulağınızı açıp" beklemeye başlayacaksınız. Mutlaka ve mutlaka her yatırımcı devlet dairesinde yılda en az bir veya iki "sınırlı sorumlu işçi ve memur yapı kooperatifi" kurulur. Ne yapınız ediniz, ilk kurulan ve daha sonra da her kurulan kooperatife mutlaka üye olunuz. O kooperatifi bu işte "deneyim sahibi" bir büyüğünüz kurmuştur. O işini bilir. Ona güveniniz.
İş bilen kooperatif kurucuları, kooperatif üye listesini süslemek için anlı şanlı milletvekilleri, partililer ve de belediyecileri de kooperatife "şeref üyesi" yapar...
Sonracığıma, "şeref üyelerinin ilgi, destek ve yardımları" sayesinde mutlaka ve mutlaka kooperatife bir "kamu arsası" tahsis edilir. Koskoca devlet baba, Ankara'daki kooperatif kuran işçisine, memuruna verilecek iki karış toprak da mı bulamayacak? Mutlaka Hazine'nin veya belediyenin bir yerlerde arsaları vardır. Mutlaka orman niteliğini kaybetmiş arsalar vardır. Bakanlıkların tapusunda olup da, kullanım fazlası olan arsalar vardır. Daha olmazsa Toplu Konut İdaresi veya Devlet Arsa Ofisi bir proje değişikliği yapar. Köylülerin tarlalarını istimlak eder. Kooperatife verir... Hiç endişe etmeyiniz... Arsaya üç beş kuruş ödersiniz. Arsaya ödeyeceğiniz para sizi sarsmaz... İyi de evi hangi para ile yaptıracağım diyerek hiç dert etmeyiniz. Çark işleyecek, ev bedavaya gelecek. Üstelik cebinize para girecektir...
Nasıl mı? Anlatayım... Ankara'da "yatırımcı devlet daireleriyle" iş yapan, yol, baraj ihalesi alan, uçak "muçak" satan, özelleştirmeden santral alan her işadamının bir de "yapı şirketi" vardır.
Sizin çalıştığınız veya çalışacağınız "yatırımcı dairenin" iş verdiği gedikli müteahhitler, sizin yapı kooperatifinizin kuruluşunu duyar duymaz kendiliklerinden, kooperatifinizin kapısını çalar... "- Aman kardeşim, ben yıllardır bir kooperatif işi almak için bekliyordum... Veriniz kooperatif arsanızı bana... Üzerine bin villa yapayım. Beş yüzü sizin olur diğer beş yüzünü satar zengin olurum... Sizden beş para istemiyorum. Hatta isterseniz her kooperatif üyesine villa başına ek bir ödeme de yaparım... Ben bu işten çok kazanırım..." der.
Sakın haaaa... "Ulan bu herif enayi mi? Kar bunun neresinde?" diye dertlenmeyiniz. Sizin villaların faturası, yatırımcı dairenizin o müteahhitten aldığı uçağın, "muçağın", yaptıracağı yolun, limanın, kiralayacağı santralın fiyatına eklenecektir. Evlerin parası devlet babanın cebinden çıkacaktır.
"Yavu ben devlet dairesine hademe kadrosu ile girdim... Yöneticinin bile maaşı şu kadar... Üç katlı bahçeli villayı hangi para ile yaptırdın diye sormazlar mı?" demeyiniz... Sormazlar... Ş"""öyyyyle Ankara'nın çevresinde bir dolanınız da görünüz... "Kamu işçi ve memurları sınırlı sorumlu yapı kooperatifleri" tarafından yaptırılmış kaç bin ev var?..
Birinci kooperatif eviniz tamamlanınca... "Ohhhhh... Ev sahibi oldum... Muradıma erdim..." diyerek gevşemeyiniz... Yatırımcı devlet dairenizde kurulan her kooperatife üye olmaya devam ediniz. Birini satarsınız, birini kiralarsınız, "Ulan bu Ankara'da da yaşanır mı?" diye söylene söylene, "gül gibi" yaşarsınız...
Ankara'da yatırımcı devlet dairesi sayısı sınırlıdır. Bu tarifnameyi bilenlerin sayısı sınırlıdır. Veya bilip de "namus belası" tarifnameyi uygulayamayanlar vardır... İşte bu nedenle Ankara'da her kamu görevlisi mutlaka ev sahibi olamıyor... Ama bazıları sadece ev değil "evler sahibi" oluyor.